Tüm dünyanın en önemli gündemi olan Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, İtalyan Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, ülkesindeki savaşa dair son durumu değerlendirdi. Kuleba, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Barış sürecinin ne noktada olduğuna dair soruya Kuleba, "Sürekli birbirimizle görüşüyoruz ama tüm kilit sorunlar çözüme kavuşmamış şekilde kalmaya devam ediyor. Bir yandan Rus ordusu, karada saldırmaya devam ediyor ve kentlerimize füze ile saldırıp, insanlığa karşı suç işliyor. Müzakerelerde küçük kazanımlar elde ettiğimizde askeri saldırganlıkları daha kanlı ve yıkıcı şekilde gelişiyor." yanıtını verdi.
Kuleba, Ruslarla ilişkilerinin olması ve kendilerine bir daha saldırmayacaklarına dair emin olmaları gerektiğini ancak onlara güvenmediklerini vurguladı.
Sahadaki askeri durumla ilgili Kuleba, "Savaşın tam ortasındayız ancak en kötüsü daha gelmedi. Ukrayna, Kiev’deki muharebeyi kazandı fakat Donbas ve güneyde savaş başlamak üzere. Mariupol'deki tahribatın gösterdiği üzere korkunç ve yıkıcı olacak. Biz hazırız, geri adım atmayacağız ve sizin desteğinizi almayız umuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kuleba, Çin'in tutumunu nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya, "Çin, ihtiyatlı şekilde tarafsız kaldı. Rusya'yı desteklediğine dair herhangi bir kanıtımız yok. Onlar için en önemli çıkar, dünya ekonomisine zarar veren bu savaşı durdurmak, biz de bunu paylaşıyoruz." cevabını verdi.
İtalyan kamuoyuna da savaşı kısa sürede bitirebilmeleri için kendilerine yardım etmeleri hususunu dile getiren Kuleba, İtalya'nın garanti sisteminde yer almasının Roma'yı riske atmayacağını kaydetti.
Kuleba, Malta ziyaretinde "Kiev ziyaretinin masada" olduğunu belirten Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus'un bu ziyaretine ilişkin, "24 Şubat’ta savaş başlamadan önce bu ziyaret için hazırlık yapıyorduk. Şimdi daha önemli bir hal aldı. Vatikan nezdindeki elçiliğimiz bunu gerçekleştirmek için çalışıyordu ama halen tarih veya nihai onay yok." ifadesini kullandı.
Öte yandan Kuleba, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Buça katliamı kasıtlıydı. Ruslar, mümkün olduğu kadar çok Ukraynalıyı ortadan kaldırmayı hedefliyor. Onları durdurmalı ve kovmalıyız. Şimdi G7'den yeni yıkıcı yaptırımları talep ediyorum: Petrol, gaz, kömür ambargosu; tüm limanları Rus gemilerine ve mallarına kapatın; tüm Rus bankalarının SWIFT bağlantısını kesin." ifadelerine yer verdi.
Kuleba, diğer bir paylaşımında ise "Buça katliamının, Rusya'nın Ukraynalılara yönelik nefretinin Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü her şeyin ötesinde olduğunu kanıtladığını, bunu durdurmanın tek yolunun Ukrayna'nın Rusları mümkün olan en kısa sürede kovmasına yardım etmek olduğunu" kaydederek bunun için ihtiyaçları olan tank, savaş uçakları, ağır hava savunma sistemlerinin sağlanmasını istedi.
Kuleba, ayrıca Buça ile ilgili görüntüleri de paylaştı.
Rus askerlerinden 1 Nisan'da kurtarılan, Kiev yakınlarındaki Buça şehrindeki yıkık binalar ve ceset dolu sokaklar burada yaşanan savaşın şiddetini bir kez daha ortaya koymuştu. Buça, yıkık binalar, yağmalanan dükkan ve alış veriş merkezleri, harabeye dönen evlerle adeta hayalet şehrine dönüşmüştü. Kurtarılmasının ardından şehir genelinde mayın temizleme ve cesetleri toplama çalışmaları başlatılmıştı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de ABD basınına verdiği röportajda, Rusya’nın son günlerde Ukrayna’daki bazı kuvvetlerinin geri çekildiği söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etmiş, "Gördüğümüz şey bir çekilme değil, gördüğümüze göre Rusya güçlerini yeniden konuşlandırıyor" demişti. Stoltenberg, "Bu yeni durum özellikle Donbass’ın doğu taraflarına yeni bir saldırı hazırlığı olabilir" şeklinde konuşmuştu.
(AA/İHA)