Devlet başkanlığı seçiminde öne çıkan adaylar ise Yulia Timoşenko ile milyarder işadamı Petro Poroşenko. Seçim sonrası Rusya ile gerginliğin sona ermesi ve şiddetin bitmesi umut ediliyor.
Ukrayna tarihinde ilk defa doğu ve güneydoğu bölgelerindeki seçmenlerin destekleyeceği güçlü bir adayın yer almadığı seçimler, ülkenin içinde bulunduğu krizden ötürü gergin bir ortamda yapılıyor.
Ülkenin doğu ve güneydoğu bölgelerinde ayrılıkçıların birçok kamu binasını işgal ederek Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni ilan etmesinden dolayı, Ukrayna yönetimi bu bölgelerde seçimlerin yapılamamasından endişe ediyor. Donetsk'te, mevcut 22 seçim bölgesinin 9'unun, Lugansk'ta da 12 seçim bölgesinin 8'inin çalışmadığı belirtiliyor.
Ukrayna'daki yeni seçim yasasına göre, seçimlerin ilk turunda herhangi bir adayın yüzde 50'den fazla oy alması durumunda, seçimlerin ikinci turu yapılmayacak, aksi halde en fazla oy alan iki aday 2. turda yeniden yarışacak.
Devlet başkanlığı için 21 adayın yarışacağı Ukrayna'da, seçimlerin favorisi olarak milletvekili ve milyarder iş adamı Petro Poroşenko'nun ismi öne çıkıyor.
Seçimde, eski Başbakan Yulia Timoşenko ile Yanukoviç'in eskiden başında bulunduğu Bölgeler Partisi'nin milletvekili Sergey Tigipko göze çarpan diğer adaylar arasında yer alıyor.
Ukrayna'da devlet başkanını, yetkilerinin kısıtlandığı bir makam beklerken, kendisinden ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkarması ve hükümet ile ülkenin doğusu arasında köprü kurması isteniyor.
Zorlu bir dönemde iş başı yapacak devlet başkanının, bu görevde ne kadar kalabileceği de çalışmalarında ne kadar başarılı olacağına bağlı.
Seçilmesi durumunda, Poroşenko'nun dış politikada Avrupa yönünde bir siyaset izleyeceği tahmin edilirken, Rusya ile ilişkileri çok sıcak tutmasa da ipleri koparmaması öngörülüyor.
Rusya ile ilişkilerde, ülkesi için uygun işbirliği yöntemleri bulacağına dair açıklamalarda bulunan Poroşenko'nun, devlet başkanlığı faaliyetinde Rusya-Ukrayna ilişkilerinde bir iyileşmeden ziyade yumuşamanın söz konusu olabileceği belirtiliyor.
Timoşenko ise adaylık programı kapsamında, Kırım'ı Rusya'dan kurtaracağına ilişkin açıklamalarda bulunurken, Rusya'ya olan enerji, ekonomik ve enformasyon bağımlılığının sona ereceğini dile getiriyor.