Ulaştırma Bakanı Yıldırım: Ayrılıkları Değil Ortak Yanlarımızı Güçlendirmeliyiz

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin ihtiyacının birbirimizin 'kaşın üzerinde gözünüz var' diyerek 'senin rengin kara benim rengim ela' diyerek ayrılıkları ön plana çıkarmak değil ortak yanları, kardeşliği daha da güçlendirmek olduğunu söyledi.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Sivaslı Dernekler Federasyonu 4. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Sivas doğumlu olduğunu dile getiren Yıldırım, Sivas ile Erzincan'ın ortak kültüre, ortak tarihe ve değerlere sahip, Anadolu'nun güzide iki kenti olduğuna dikkat çekti.

Milli mücadele kararının da Sivas'ta verildiğini hatırlatan Yıldırım, Sivas'ta bölünmüş yol ağının 24 kilometre iken, ilave 690 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını ve Sivas'taki bölünmüş yol ağını 714 kilometreye çıkardıklarını ifade etti.

Suşehri-Zara arasındaki tünellerin yapımına başlama kararı aldıklarını anlatan Yıldırım, Yüksek Hızlı Tren Hattı hizmete girdikten sonra trenle 21 saat olan İstanbul-Sivas arası seyahat süresinin 5,5 saate ineceğini kaydetti. Hizmetleri yurdun her tarafına götürdüklerini dile getiren Yıldırım, Aşık Veysel'in dizelerinden örnek verdi: "Hizmetler bir şekilde yapılıyor, ama önemli olan kardeşlik, birlik ve beraberliktir. Her türlü ırk farklılığını ön plana çıkarmak bu ülkeye fayda sağlayamaz. Ne güzel semahımız, ne güzel türkülerimiz? Bizi biz yapan değerlerdir. Bizim ihtiyacımız olan birbirimizin kaşın üzerinde gözünüz var diyerek senin rengin kara benim rengim ela diyerek ayrılıklarımızı ön plana çıkarmak değil ortak yanlarımızı kardeşliğimizi daha da güçlendirmek ve ülkemizi büyük Atatürk’ün bize işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine emin adımlarla götürmektir." diye konuştu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ise Sivas'ın bugüne kadar beklediği yatırımı alamadığını ifade etti. Sivas'ın büyükşehir yapılmamasını eleştiren Destici, İmralı ile başlayan müzakere sürecini hatırlatarak "Bu yol yol değildir, bu PKK'ya silah bıraktıracak süreç değildir. Herkesten bu sürecin yanında olunmasını isteniyor. Biz inanmadığımız, bilmediğimiz sürecin yanında olmayız. Biz bu süreci büyük kayıplar veren PKK'nın yeniden toparlanma süreci olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.