Ulaştırma Bakanlığı'ndan 45 milyar dolarlık demiryolu yatırımı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Danışmanı Sami Kabaş, bakanlığın 2035 yılına kadar demiryoluna 45 milyar dolar yatırım yapmayı hedeflediğini açıkladı.
Demiryolunun bir devlet politikası olduğunu anlatan Kabaş, "Karayolu taşımacılığı artık dünyada tercih edilmiyor. Şehirler raylı sisteme ağırlık veriyor. Biz de devlet olarak bu konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Bu kapsamda, Ulaştırma Bakanlığı olarak 2035 yılına kadar demiryolu ağına 45 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyoruz.” dedi.
Kent içi raylı sistemde yerli üretim konusu Bursa'da ele alındı. MÜSİAD Makine Sektör Kurulu tarafından düzenlenen Türkiye İstişare Toplantısı, UİB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, ‘Kent İçi Raylı Sistemlerde Yerli Üretim’ konusu masaya yatırıldı. Uludağ İhracatçı Birlikleri Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıda, iş dünyasını temsilen konuşan MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Hasan Çepni, yerli üretime dikkat çekmek için yapılan sempozyumun önemli bir adım olduğunu belirtti. Çepni, "Bunlar, geçmişte ecdadımızın başardığı konular. Bu ülkede, 100 yıl önce binlerce kilometre rayın döşendiği topraklarda yaşıyoruz. Bu ecdadın torunları olarak bu raylı sistemle yerli üretim yerini alacaktır." şeklinde konuştu.

"2035'E KADAR 45 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPILACAK"
Bakan Danışmanı Sami Kabaş da yaptığı konuşmada, raylı sistemin önemine dikkat çekerek, raylı sistemin bir devlet politikası olarak ele alındığını söyledi. Sami Kabaş, şunları söyledi: “Ulaştırma Bakanlığı'nın 2010-2023 ve 2035 vizyonlarına bakıldığında, demiryolları ile taşımacılığa ve lojistiği desteklemek üzere 45 milyar doları bulan ciddi yatırımları söz konusu. Ulaştırma Bakanlığı, devlet politikası olarak demir yollarına yatırım yapıyor. Türkiye'nin yurt içi ve dışında demiryolları vazgeçilmez bir ulaşım unsurudur. Bunu yaptığımız yatırımlarla hepiniz müşahede ediyorsunuz. Kent içi metro yatırımlarında da bakanlığımız inisiyatif aldı. Bu demektir ki bundan böyle şehirlerimizin kent içi ulaşımlarında daha yaygın olarak raylı sistemleri kullanacağız.”
Ülkenin her tarafını demir yolu ağları ile örmek istediklerini anlatan Sami Kabaş, “Karayolları taşımacılığı, ülkemizde ağır sorumluluk üstlendi. Ancak gelişen dünyada tercih edilen yöntem değildir. Dengeli bir taşımacılık gerek. Bütün ulaşım yollarını gerektiği gibi kullanmamız kaçınılmaz. Yük ve yolcu taşımacılığında demiryolunu kullanmak zorundayız. Dünyamızın, artık taşımayacağı kadar kirlendiği ortada, emisyonların düşürülmesi gerek. Bütün dünya artık sesleniyor. Buna en uygun metot olarak demiryolu ve denizyolu taşımacılığının öne çıkması zorunluluk haline geldi.” şeklinde devam etti.
Lojistik faaliyetlerde, üreticilerin de yoğun şekilde demiryolu taşımacılığını tercih eder hale geldiğini anlatan Kabaş, şöyle konuştu: “Zira maliyetler bakımından da demiryolu, tercih edilebilir bir metottur. Bu anlamda sanayi bölgelerimize hatlarla demiryollarımız hizmet götürüyor. Demiryolu ile yapılan taşıma daha ucuz maliyetli. Ürüne yansıyan düşük maliyetlerle sanayiciyi destekliyor. Demiryollarımız gelişirken, sanayicimizin, ürünlerini dünyaya daha uygun maliyetlerle arz edebilmesi, bu yatırım çalışmalarının yaygın hale gelmesiyle mümkün olacak."
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Sürmen de yatırımların olması için yalnızca siyasi iradenin karar almasının yeterli olmadığını belirtti. Buna, sivil topluk kuruluşlarının da destek vermesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ali Sürmen, belediyeler ve SİAD'ların da bu konuda rolünün büyük olduğunu söyledi. Sanayi-üniversite işbirliğine işaret eden Prof. Sürmen, bundan sonra sanayiciler ile daha sıkı ilişkiler içinde olacaklarını ifade etti.

"ARTIK KENDİ MARKAMIZI ÜRETMELİYİZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de Türkiye'nin bu zamana kadar raylı sistemi etkili kullanmadığından yakınarak, "Bursamız, bir sanayi ve üretim şehri. Gündemimizdeki konu, kendi markamızı ve tasarımlarımızı oluşturmak. Gerçek anlamda sanayimizin oluşmasını istiyoruz. Eksikliklerin giderilmesini arzuluyoruz. Artık imkanlarımız var. Şimdiden sonra hamle zamanı.” dedi.
Kısa zamanda çok mesafe alınması gerektiğine işaret eden Recep Altepe, “Bursa'da bütün markalar var. Dünya, Bursa ile birlikte iş yapmak istiyor. Yerli markayı üretmeyi arzuluyoruz. Bu konuda raylı sistemler başı çekecek. Yerel yönetimler artık çok önemli. Bu yüzyıl, yerel yönetimlerin yüzyılı. Artık kentler yarışıyor. Yerel yöneticiler o şehrin imkanlarını, en iyi şekilde bilen ve öne çıkarması gereken yönetimlerdir. Artık şu görev bizim görevimiz veya değil diye ayrım yapmıyoruz. Ne kadar atılması gereken adım varsa, bu kenti ileriye taşıma arzusundayız." şeklinde konuştu.

“BELEDİYE BÜTÇESİNİN YÜZDE 70’İ ULAŞIMA HARACANIYOR”
Nüfusu 300 bini aşan kentlerde artık raylı sistemlerin gündemde olduğunu anlatan Başkan Altepe, belediye bütçesinin yüzde 70'inin ulaşıma harcandığını söyledi. Yurt dışından gelen metro vagonlarının her birinin 8 milyon TL’ye mal olduğunu kaydeden Altepe, artık yerli üretim vagonların caddeleri süslemesi gerektiğini vurguladı.

"TÜRKİYE'DE BİN KİŞİYE 100 OTOMOBİL DÜŞÜYOR"
AK Parti Bursa Milletvekili Önder Matlı da siyasetteki istikrarla birlikte ekonomik başarıların da arttığını söyledi. Trafik sıkışıklığına da en iyi çözümün raylı sistem olduğunun altını çizen Matlı, "Türkiye'deki bin kişiye düşen otomobil sayısı 100. Avrupa'da ise bu oran 500. Dünya ortalaması ise 150'dir. Bu kadar düşük otomobil sahiplik oranına rağmen trafik probleminin konuşulduğu ortamda, önümüzdeki yıllarda alternatif ulaşımları kullanmalıyız. Raylı sistem bu konuda önemli." şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından, 'Kent İçi Ulaşımda Yerli Üretim' konulu panele geçildi. Panelde; İstanbul Ulaşım A.Ş Genel Müdürü Ömer Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Taha Aydın, Raylı Ulaşım Sistemleri Derneği Genel Sekreteri Ahmet Gök, Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz ve HACO Şirketler Grubu Genel Koordinatörü Cavit Yıldız, konu hakkında sunumlarını yaptı. Programa, Vali Vekili Ahmet Hamdi Usta ve sanayiciler katıldı.