Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanı Yıldırım Trabzon'da

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, hükümetleri döneminde ulaşım ve haberleşme alanında yaptıkları hizmetleri sıraladı. Bakan Yıldırım, ülkenin Batısına nasıl yatırım yapıldıysa Doğusuna da aynı yatırımı yaptıklarını ifade ederek teröre rağmen inatla yatırımları sürdürdüklerini kaydetti.

Yıldırım, Trabzon'un Arsin ilçesi Organize Sanayi Bölgesi'nde Turkcell Global Bilgi Çağrı Merkezi açılışına katıldı. Açılışa ayrıca, AK Parti Trabzon Milletvekili Faruk Nafiz Özak, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Civil, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Saran ve davetliler katıldı.

Açılışta ilk olarak söz alan Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Anadolu'ya yatırımların bir yenisini eklediklerini ifade ederek tesiste 500 kişinin istihdam edildiğini belirtti. Civil, Doğuya ilk büyük teknoloji yatırımını Erzurum ve Diyarbakır çağrı merkezlerine yaptıklarını belirterek "Bugün yurt içinde 15, yurt dışında 5 olmak üzere toplam 20 çağrı merkezimizle müşterilerimize en iyiyi sunma çabasındayız" dedi.

Çalışanların yüzde 70'inin kadın olduğunu belirten Civil, şunları söyledi: "Aylık ortalama 2 milyon dakika görüşmenin yapıldığı ve 560 bin çağrının karşılandığı Trabzon Çağrı Merkezi'nde çalışanların yaş ortalaması 25, yüzde 70'i kadın. Bu oran yüzde 22'lerde seyreden kadın istihdamı ile dünya ülkeleri arasında geride yer alan Türkiye için çok önemli bir oranı teşkil ediyor"

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer de, çağrı merkezlerinin sosyal anlamda ülke için çok önemli bir yeri olduğunu ifade etti.

AK Parti Trabzon Milletvekili Faruk Özak ve Trabzon Valisi Recep Kızılcık’ın konuşmalarının ardından Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım söz aldı.

Yıldırım, Türkiye'yi 10 yılda ulaşılan, erişilen bir ülke haline getirdiklerini belirterek şöyle konuştu: “Öyle bir sektör ki burada alın terinin yerini akıl teri alıyor. Tek farkı bu. Akıl teri dökerek insanlar üretiyor, kendisi de kazanıyor ülkeye de kazandırıyor. Memlekette bir fabrika yapmak, o fabrikayı hizmete almak, orada insanlara iş sağlamanın artık çok kolay bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Yapılan hesaplamalara göre bir kişiye üretim yapacak bir tesiste iş sağlamak için 40 ila 50 bin lira yatırım yapmak gerekiyor. 500 kişi çalıştıran bir çağrı merkezi için kişi başına 4 bin lira yatırım yapıyoruz. 10’da biri. Farkı görüyorsunuz. Fabrikayı kurmak için 3 sene lazım. Burada isterseniz 6 ayda çağrı merkezini şekillendirebilirsiniz."

Türkiye'yi 10 yılda ulaşılan erişilen bir ülke haline getirdiklerini anlatan

Yıldırım, şunları söyledi: "Bu çağrı merkezleri piyasası öyle küçük bir piyasa değil. Dünyada bu işin cirosu 370 milyar dolar. Fiilen çalışan sayısı da 11 milyonu aşmış. Avrupa’da, Amerika’da, gelişmiş memleketlerde yüz ila 300 vatandaş başına bir tane çağrı karşılayan var. Türkiye'de bu sayı 2 bine yaklaşıyor. Türkiye’de bir çağrı merkezi çalışanı Avrupa'ya göre 6 kat daha fazla iş yapmak durumunda. Bu da Türkiye'de çağrı merkezlerinde çalıştırılabilecek gençlerimizin 6 kat daha artırılma şansı var demektir. Şu anda 67 bin çalışan var. Bunu 6 ile çarp. 400 bine rahatlıkla çıkabilir.”

TÜRKİYE'NİN HER NOKTASINA HİZMET GÖTÜRÜLÜYOR

Türkiye'nin her noktasına hizmet götürmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Bakan Yıldırım, ülke genelinde 100'e yakın çağrı merkezi olduğunu belirtti.

Bakan Yıldırım, bunların büyük bir kısmının 300 kişi ve daha fazla kişi çalıştırdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çağrı merkezleri İstanbul, İzmir ve Ankara'dan başka yer tanımazlardı. Dedik ki, ‘kardeşim memleketin başka yerleri de var’. Van, Diyarbakır, Bingöl, Bitlis de var. Niye buralara gitmiyorsunuz? Buralar da vatan toprağı."

Buralardaki insanlarımızın da Kurtuluş Savaşı’nda istiklal mücadelesi verdiğini anlatan Yıldırım, şunları söyledi: "Çanakkale’de omuz omuza düşmanı denize döktü. Onların da hakkı var. İşte bizim hükümetimizin yaptığı en önemli farklılık bu. Ülkemizin doğusu ile batısı, kuzeyi ile güneyini birbirinden farklı görmedi. Doğuda ne varsa batıda da olacak, batıda ne varsa doğuda da o olacak. Yani Batıya hastane Doğuya hapishane değil. Batıya da hastane doğuya da hastane yapacağız. Onun için bugün 10 yılda ulaşım ve iletişim alanında yaptığımız yatırımlara şöyle bir baktığımızda bölünmüş yollarda batı bölgelerimize bire üç yapmışız, doğu bölgelerimize bire 10 yapmışız. Teröre inat oralara yatırım yaptık. Havaalanı yaptık, bölünmüş yol yaptık. Hastane, okul, yaptık. Mücadele ettiler, yolumuzu kestiler, araçlarımızı yaktılar. Biz inat ettik. Biz kazandık, Türkiye kazandı. Baktılar ki artık baş edemiyorlar havlu attılar. Türkiye'nin kararlılığıdır bu. Türkiye'nin birliğine, beraberliğine 75 milyonun kardeşliğine yaptığı vurgunun sonucudur bu gelinen durum, kendiliğinden olmamıştır. Bugün Bingöl'de, Hakkari'de, Şırnak’ta havaalanı yapıyoruz. Kim hayat edebilirdi 10 yıl önce bunları. Türkiye'nin her tarafı bugün en iyi kalitede erişilebilir ve ulaşılabilir hale geldi. Türkiye büyük bir milletin büyük bir devletin adıdır. Yollar hayat kurtarıyor. Yolları böldük hayatları birleştirdik. Yolları böldük, doğusu ile batısı ile güneyi ile kuzeyi ile milleti birleştirdik. Havayolunu halkın yolu haline getirdik.”

BÖLÜNMÜŞ YOLLARDA CAN KAYBI YÜZDE 50 AZALDI

Binali Yıldırım, bölünmüş yollarda can kaybını yüzde 50 azalttıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Bölünmüş yollarda can kaybı yüzde 50 azaldı. Yüzde 50. Yanlış duymadınız. 2003'ten bu yana motorlu araç sayısı 8.2 milyondan 17 milyon 100 bine çıktı. Yolculuklar yüzde 90 üzerinde arttı. Kazalar 3 kat arttı. Ama kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısında yüzde 50 azalma oldu. Bu ne demek biliyor musunuz? Yılda 2 bin 500 insan. 10 yılda yaklaşık 20 binin üzerinden insanın hayatından bahsediyoruz. Bırakın 20 bini bir tek insanımızı yaşatmak bile dünyaya bedeldir. Eğer bunu başardıysak, bölünmüş yollar buna hizmet ettiyse şükür olsun. Bunların sonucu 4 Nisan'da başbakanımızın başkanlığında Yüksek Trafik İstişare toplantısı yapılacak. Orada Dünya Sağlık Örgütü bölünmüş yollardaki başarıdan dolayı, sayın başbakanımıza yılın en başarılı başbakanı ödülünü verecek. Trafik kazalarında sağlanan bu azalmadan dolayı. Yollardaki bu başarıdan dolayı. Bu başarı ülkemizin başarısıdır.”

Bakan Yıldırım, konuşmasında Trabzon'a yapılan yatırımlarla ilgili bilgi vererek Kanuni Yolu'nun 2 Nisanda ihale olacağını yolun hizmete girmesiyle Trabzon'u dağlarla deniz arasındaki sıkışmışlıktan kurtulacağını söyledi.

Bölgeye yaptırılacak demiryolu için çalışmaların sürdüğünü belirten Bakan Yıldırım, güzergahın coğrafi konuma göre belirleneceğini sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından çağrı merkezinin açılışına geçildi.Bakan Yıldırım çağrı merkezini gezerek burada çalışanlarla bir süre sohbet etti. Bakan Yıldırım, çalışanlardan birinin kulaklığını alarak gelen çağrıya cevap vermesi dikkat çekti.İlginç diyalogların yaşandığı konuşmalarda bir vatandaş telefonu Bakan Yıldırım'ın yüzüne kapatması ilginç görüntüler oluşturdu.

TERÖRLE, VURMAKLA KIRMAKLA HİÇBİR ŞEY OLMAYACAĞINI HERKES GÖRDÜ

Bakan Yıldırım, daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bünyesinde kurulan Assistt "Alo 181" çağrı merkezinin açılışına katıldı. Bakan Yıldırım, burada konuşmada, terörle, vurmakla, kırmakla hiç bir şey olmayacağını herkes gördüğünü belirterek şöyle konuştu: "Kanuni'nin memleketinde bir Güney Çevre yolu yapacağız. Trabzon'u denizle dağın arasında sıkışmışlıktan kurtaracağız, önemli olan bu. Bunun bedeli çok yüksek ama hiç bir bedel Trabzonlunun mutluluğu için, geleceği için hiç bir anlam ifade etmez. Sadece sahil yoluyla değil , sahilimizi dağlara, dağların arkasına Erzincan'a, Erzurum'a, Bayburt'a, Gümüşhane'ye bağlamak için bu çetin coğrafya ile mücadele ederek yollarımızı, tünellerimizi açıyoruz. İstiyoruz ki iki denizi birbiriyle kucaklaştıralım. İstiyoruz ki kuzeyle güneyi birbiriyle kucaklaştıralım. 75 milyonu bir ve beraber kardeş yapalım, bunun için çalışıyoruz. Bu ülkenin birliğe ve beraberliğe çok ama çok ihtiyacı var. Bunu artık herkes gördü. Terörle vurmakla kırmakla hiç bir şey olmayacağını hiç bir sonuç alınamayacağını herkes gördü. Bugün inşallah yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bundan sonra bütün gücümüzü, bütün enerjimizi, bütün kaynaklarımızı geleceğimiz için yavrularımızın geleceği için 2023 büyük Türkiye'nin geleceği için 100 yıl Cumhuriyetimiz için harcıyacağız, birlikte biz bu ülkeyi yeni baştan inşa edeceğiz."

Türkiye'nin 10 yıl içerisinde Avrupa Birliği'nin bir çok ülkesinin önüne geçtiğini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "AB ister üye yapsın ister yapmasın ne yazar. Biz milletimizi Avrupa'nın alt yapısı Avrupa'nın gelişmişliğinin üzerine çıkarmaya aht ettik karar verdik onlar ne yaparsa yapsın. Gün gelecek Avrupa Birliği'ne girip girmemeye bu millet karar verecek, bunu da herkes bilsin."

Bakan Yıldırım, konuşmasının ardından çağrı merkezinin açılışını gerçekleştirdikten sonra çağrı merkezini gezerek burada bir vatandaşla telefon aracılığı ile yaptığı konuşma zaman zaman gülüşmelere neden oldu.