HABER

Uluabat için seferberlik

BURSA (İHA) - Uluslararası Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde koruma altında bulunan, ancak çevre kirliliği nedeniyle 65 yıllık ömür biçilen Uluabat Gölü'nün kurtarılması için Jandarma çevre koruma timleri de seferber oldu. İl Jandarma Alay Komutanlığı bünyesinde kurulan çevre koruma timleri, gölü çevreleyen Eski Karaağaç Köyü'nde halkı bilinçlendirirken, göle atık bırakan fabrikaların kapatılması için girişimlerde bulunmaya başladı.

Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından birisi olan Uluabat Köyü'nün çevrelediği Karacabey İlçesi'ne bağlı Eski Karaağaç Köyü'ne giden jandarma ekipleri, kıyıdaki çöplerle sazlıklardaki pisliklerin temizlenmesi için köylüleri uyardı. Çevreyi kirleten kurum ve kuruluşları tespit etmek için numune alan çevre koruma timleri, köylüleri de bilinçlendirdi. Jandarma çevre koruma timlerinin önümüzdeki günlerde İl Çevre Müdürlüğü ile geniş çaplı bir çalışma içine girerek, alınacak numuneleri incelenmek üzere laboratuara göndereceği, çevreyi kirleten fabrikaların kaymakamlık kararıyla kapatılacağı öğrenildi.

Uluabat'ı çevreleyen Eski Karaağaç Köyü Muhtarı Ahmet Koca, devletin Uluabat'a gereken önemi vermesi gerektiğini belirterek, "Köy olarak çevredeki çöplerin toplanması ve sazlıkların temizlenmesi için Valilik'ten traktör talebimiz oldu. Köyün kanalizasyonunun bir kısmı halen daha göle sızıyor. Bunun önlenmesi için yardım talebimiz oldu. Ayrıca göldeki yaban hayvanların avlanmasının önüne geçilmesini istiyoruz. Jandarma gereken hassasiyeti gösteriyor" dedi.

ULUABAT GÖLÜ KÜÇÜLÜYOR Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, insan kaynaklı tahribat sonucu hızla yok olmaya yüz tutan Uluabat Gölü'nün, 65 yıllık süreçte ya bütünüyle kırsal bir ortama ya da sazlık-bataklık alana dönüşebileceği uyarısında bulundu. Doç. Dr. Aksoy, uydu aracılığıyla elde edilen verilerin Uluabat Gölü'nün hızlı bir küçülme gösterdiğini ortaya çıkardığını belirtti. 1965 yılında 161 kilometrekare olan Uluabat Gölü'nün alanının son ölçümlerde 116 kilometrekareye kadar gerilediğini kaydeden Aksoy, gölün küçülmesinde, DSI'nin verimli tarım arazisi kazanmak ve tarım alanlarını taşkınlardan korumak amacıyla set çekilerek yaptığı daraltma çalışmalarının etkili olduğunu öne sürdü.

Uluabat Gölü, Türkiye'deki çevre sorunlarına tipik bir örnek olarak gösteriliyor. Çevredeki tarımsal ve sinai atıklar için bir çöplük olarak değerlendirilen Uluabat çevresinde mandıra, deri işleme, mezbaha, konserve, sıvı yağ, su ürünleri, metal eşya ve imalat tesisleri ve Etibank'a ait Kestelek Bor Maden İşletmesi atıklarını göle atıyor. Göle akan çayın taşıdığı toprak, gölü sığlaştırıp dolduruyor. Tarımsal kimyasal ilaç ve gübre atıkları da göle aktarılıyor. 1998 yılı Nisan ayında göl korunması gereken sulak alan (Ramsar Alanı) ilan edildi. Ancak bugüne kadar ciddi bir çalışma yapılmadığı öğrenildi.

En Çok Aranan Haberler