Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, "Sağlık Bakanlığı ile Şehir Hastaneleri projeleri yapılmaya devam ediliyor. Isparta'yı bitirdik, Eskişehir'i haziranda teslim ediyoruz, Tekirdağ'da gayet güzel gidiyor, Adana yapıldı, Yozgat yapıldı, Bilkent açılıyor, Mersin açıldı. Uygulanan model gayet güzel oluyor." dedi.
Akın, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde düzenlenen Cisco Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hülya Güven'in başkanlığını yaptığı "Sağlığın Geleceği" başlıklı oturumda, Türkiye'de 2003'te yapılmaya başlayan Şehir Hastanelerinin birçok ilde yapımına devam edildiğini belirtti.
Gelecekte hastanelerin yeni teknolojilerle donatılarak daha iyi hizmet vereceğini ifade eden Akın, şöyle konuştu:
"Sağlık Bakanlığı ile Şehir Hastaneleri projeleri yapılmaya devam ediyor. Isparta'yı bitirdik, Eskişehir'i haziranda teslim ediyoruz, Tekirdağ'da gayet güzel gidiyor, Adana yapıldı, Yozgat yapıldı, Bilkent açılıyor, Mersin açıldı. Uygulanan model gayet güzel oluyor. Bizim bu işte 2 tür gelirimiz var. Birincisi bina yapıyoruz Sağlık Bakanlığına kiralıyoruz. İkincisi Sağlık Bakanlığı ile beraber 25 yıl boyunca müşterek yaşıyoruz. Biz o hastanenin bütün ihtiyaçlarını, yani atık, bahçe düzenlemesi, güvenlik, sekreterya servisi, yemek... Bu gibi hizmetleri de biz karşılıyoruz. Bunları fatura ediyoruz. Röntgen cihazı getiriyoruz, bazı istenen aletleri tedarik ediyoruz. Şehir Hastaneleri açılınca mesela Isparta'da 3 hastane kapandı. Bütün doktorlar yeni hastaneye geçtiler. Şu an tam 1 yıl oldu Isparta hastanesi ve nüfusunun tam bir buçuk misli veya 2 misli ziyaretçisi var. Aşırı talep var devlet hastanesi bedava olduğu için. Cumhurbaşkanımız geldiği zaman 'Bu otelin adı ne?' dedi. Biraz gırgır geçti ama otel gibi yapılmış çok güzel Şehir Hastanesi oldu. Öyle olunca hastalık şikayeti olan herkes hastaneye rahatlıkla geldi."
- "Sağlıkta yaşanan gelişmeler teknoloji firmalarını doğrudan etkilemektedir"
Philips Türkiye Üst Yöneticisi Haluk Karabatak, son dönemlerde önemli sağlık cihazları üreten önemli bir marka haline geldiklerini söyledi.
Sağlıkta yaşanan gelişmelerin teknoloji firmalarını doğrudan etkilediğini vurgulayan Karabatak, şunları aktardı:
"Dünyaya baktığınızda üç önemli trend görüyoruz. Biri demografideki değişim, yaşlanma oranı, diğeri kişisel bakım ya da kişisel sağlığın giderek artan önemi, üçüncü değişim de Endüstri 4.0 dediğimiz akıllı teknoloji ve yapay zekanın devreye girmesidir. Bu üç alandaki değişim sağlık teknolojilerinin önümüzdeki 50 yılını belirleyen etmenlerdir. 2035'te Türkiye yaşlı nüfus sıkıntısı çekebilecek ülkelerden bir tanesi. Yaşlı nüfus dediğiniz zaman en önemli şey sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği. Yaşlı nüfusun beraberinde getirdiği yüksek sağlık yükümlülükleri ve maliyeti sağlık ekonomisi için çok önemli. Şehir hastaneleri ile beraber gelen yüksek teknolojili sağlık merkezleri aslında bu yaşlanan nüfusla ilgili kaliteli hizmet almalarıyla doğrudan ilgili. İkinci konu gelecekte daha az sağlık problemleriyle karşılaşmak adına kişilerin kendilerine daha iyi bakma, spor yapma veya sağlıklı beslenmeye dikkat etmeleri önemli. Bunun genelde trend haline dönüşmesi... Üçüncü değişim de teknolojinin bu her iki değişime hizmet edecek şekilde Endüstri 4.0, akıllı teknoloji."
- "Uzun hayat beklentisi nüfus içinde artıyor"
Eski Almanya Sağlık Bakanı Daniel Bahr, dünyada her ülkenin bir sağlık sistemi olduğunu ve hepsinde çeşitli problemler görülebildiğini anlattı. Sağlık hizmetlerinin artmasıyla insanların yaşam beklentisinin arttığını dile getiren Bahr, şöyle devam etti:
"Ben hiçbir sağlık sistemi dünyada mükemmel diyemem. Her sağlık sisteminde benzer problemler yaşanır. Türkiye'de yaşlı nüfusun bu oranda artmasını beklemiyordum ama hala genç nüfusunuz var nihayetinde. Gençler ne kadar uzun sağlıklı kalırsa o kadar iyi. Çünkü uzun hayat beklentisi nüfus içinde artıyor. Diyabet ve bununla birlikte kronik hastalıklar gelişmiş ülkelerde çok ciddi bir problem. Diyabet hastalarının sürekli kan şekerini kontrol etmeleri lazım aslında, kendilerine iyi bakmaları lazım. Doktora gitmesi lazım, sağlıklı beslenmesi lazım. Böyle olunca bizim için sağlıkta ciddi bir maliyet söz konusu. Dolayısıyla bu şekildeki kronik hastalıklarda insanların sağlıklı kalması önemli aslında."
- "Teknolojinin sağlıkta kullanılmasının yan etkileri olabilir"
Eski Hollanda Sağlık ve Spor Bakanı Ab Klink, dijitalleşmeyle muazzam teknolojilerin ortaya çıktığına ve bunun sağlık alanına olumlu yansıdığına işaret etti.
Teknolojinin sağlıkta kullanılmasının yan etkileri olabileceğine de dikkati çeken Klink, şunları kaydetti:
"Bir hastalığı ne kadar önce önlerseniz o kadar iyidir. Dolayısıyla teknoloji sayesinde bunu takip etmek sizin için faydalı olabilecek. Mesela Güney Kore'de neler yaşandı, oradan bir örnek vereyim. Böyle bir tanıma programı yapıldı gırtlak kanseriyle ilgili. Bir tarama programı başlatıldı ve daha sonra bu programın ölçeği genişletildi. Aslında insanların önemli bir kısmınında gırtlak kanseri teşhisi görüldü. Yani bu hastaların aslında hasta olmamalarına rağmen gırtlak kanseri teşhisi konulmuştu. Dolayısıyla şöyle bir problem var, bazı öngörüler üzerinden tanı koyuyor ve erken düzeyde hastalığı bulmaya çalışıyor. Fakat böyle gereksiz tanılar olduğu zaman hastalar için gerçekten yıkıcı ve sağlık sistemi içinde çok maliyetli oluyor."