Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burkay:

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği daralmayı pazar çeşitlendirmesiyle dengelemeye çalıştığının ve bu yılın ilk çeyreğinde söz konusu bölgede ciddi artışlar kaydedildiğinin hatırlatılması üzerine Burkay, tekstilin algısını değiştirdiklerine dikkati çekti. Burkay, Türkiye'de 6-7 yıl öncesine kadar tekstile, "ülkenin elini çekmesi gereken bir sektör" olarak bakıldığını dile getirerek, buna karşı katma değerin, yüksek teknolojinin, klasik sektörler de dahil olmak üzere bütün alanlarda olabileceğini, tekstilin de mutlaka yüksek katma değerli ürünlerle dünya pazarlarında yerini alacağını söylediklerini, bunu da yurt içi ve dışında gösterdiklerini anlattı. Tekstilin özellikle 2008 yılındaki ekonomik sorunlardan sonra başta ihracat açığını kapatan ve dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında geldiğine değinen Burkay, şunları kaydetti: "Tekstil sektörünün hem giyim ve mekan tekstilleri ardından da teknik ve fonksiyonel tekstillerdeki performansı bence çok önemli. Türkiye'de bugün teknik ve fonksiyonel tekstillerin, tekstil sektörünün içindeki pastası, yüzde 4'ler civarından yüzde 15'ler seviyesine çıktı. Dünyada bu, yüzde 25. İşte önümüzdeki 4 yıllık süreçte biz inşallah Bursa'da tekstil mükemmeliyet merkezini de kurarak, aslında konvansiyonel tekstilden, teknik ve fonksiyonel tekstile geçişi de tetikleyeceğiz. Bu merkezi çok önemsiyoruz. Bu merkez 12 milyon liraya yakın bütçesi olan çok büyük bir yatırım. Bunu da Kalkınma Ajansımızla yürütüyoruz. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bu işin içinde. Bu anlamda, bu dönemin tekstil sektörü için çok daha performansı yüksek bir dönem olacağına inanıyorum." - "Gelişmiş ekonomilerde şu anda çok ciddi potansiyel var" İbrahim Burkay, Avrupa pazarındaki daralmayı, geçmişte alternatif pazarlar, komşu ülkeler ve yakın ülke stratejileriyle toparlamaya çalıştıklarını anımsattı. Özellikle en son yapılan G20 toplantısında, artık dünyada ABD ile AB'nin merkez bankalarının para politikalarının, gelişmekte olan ekonomilerden gelişmiş ekonomilere, iktisadi büyüklüğün kaymasıyla ilgili bir süreç yaşandığının görüldüğüne işaret eden Burkay, AB üyesi 27 ülke, Kuzey Amerika gibi bölgelerde ciddi bir toparlanmanın söz konusu olduğunu belirtti. Burkay, şöyle konuştu: "Türkiye olarak sadece tekstil sektöründe değil, bütün sektörlerde, alternatif pazarlarda yine olacağız, oradaki faaliyetlerimize devam edeceğiz ancak gelişmiş ekonomilerde şu anda çok ciddi potansiyel var. Bunlar zaten bizim geçmişten gelen pazarlarımız. Buralarda çok güçlüyüz. Yani AB'de, Almanya pazarında yüzde 1'lik bir artış, yeni bir ülkedeki yüzde 200-300'lük artışlara bedel. O yüzden özellikle bizim Avrupa bölgesinde, Almanya, İngiltere, İspanya, İspanya ki 2013'ün son çeyreğinde toparlanmaya başladı, bence bu çok önemli. AB toparlanıyor. AB'ye ihracatımızı artıracağız. Amerika kapısını açıyoruz. Özellikle Güney Amerika ile yapılacak serbest ticaret anlaşmasını çok önemsiyoruz. Kuzey Kore serbest ticaret anlaşması devreye girdi. Bunların hepsini toparladığınızda başta tekstil sektörü olmak üzere birçok sektörde bu pazarlarda ihracat artışımız sürecek." - "Artık ihracatın mutlaka büyümeye katkı koyması lazım" Bugünkü konjonktürün de ihracatı desteklediğini ifade eden Burkay, Türk parasının değerinin, Avrupa ve Amerika pazarındaki iyileşmelerin, dış satımı tetikleyen unsurlar olarak öne çıktığını vurguladı. Geçen yıl ihracatın büyümeye katkısının neredeyse hiç olmadığını savunan Burkay, şu değerlendirmelerde bulundu: "Artık ihracatın mutlaka büyümeye katkı koyması lazım. Bugün gelişmiş ekonomilerde gayri safi hasılanın yüzde 25'i ihracattan kaynaklanmakta, Türkiye'de bu oran yüzde 17. Türkiye'nin de çok kısa bir süre içinde gayri safi hasıla içindeki ihracatın payını mutlaka yüzde 25'lere çıkartması gerekiyor. Bu, tamamen üretime dayalı bir katkı. Türkiye'nin bugün ihracat pazarlarına baktığımız zaman, bunların çoğu fiyat rekabeti olan ihracatlar değil. Ağırlıklı orta, üst segmentte ürünleri pazarlara sunuyoruz. Bu anlamda ihracatın, aynı zamanda o yüksek katma değerli ürünlere geçişte ciddi bir katkısı var. Bu dönemin inşallah, bu anlamda hem tekstil sektörüne hem de Türkiye'nin ihracatına çok olumlu katkı yapacağını düşünüyorum."