Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, devlet hastanelerinde sezaryen doğum oranın yüzde 36, özel hastanelerde ise yüzde 70’in üzerinde olduğunu belirterek, “Gerçek bir engel, tıbbi bir gerekçe yoksa her bir bebek normal bir doğumla dünya gelmeli. Her bir annenin her bir gebenin de bebeğine normal yolla kavuşma hakkı olduğuna inanıyorum” dedi.Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından "Uluslararası Katılımlı Ulusal Doğum Sempozyumu" düzenledi. Rixos Otel’de gerçekleşen sempozyuma Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Op. Dr. Sare Davutoğlu’nun yanı sıra Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı İrfan Şencan, Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Ankara 3. Bölge Genel Sekreteri Doç. Dr. Halil İbrahim Yakut, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Salim Erkaya’da katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sare Davutoğlu, “Türk toplumu çok hızlı bir modernleşme yaşadı. Bizim toplumumuzun en önemli özelliği teknolojiyi çok fazla kullanması. Ben bununda çok etkili olduğunu düşünüyorum. Sezeryan oranlarımızın yüksek olmasının çok çeşitli sebepleri var. Sağlık sistemimizden kaynaklanan bazı hususlar var, hekimlerimizin yaklaşımı var ama halkımızın yaklaşımının da çok önemli bir etkisi var. aslında söz ettiğim eylem planında bunlar çok ayrıntılı olarak ele alınmış ve güzel öneriler ortaya konulmuş. Bizlerin hep birlikte el ele bunları hayata geçirmemiz gerekiyor. Ebe sayımızın arttırılması son derece önemli. Hakikaten ebelerimizin hem sayısının arttırılması hem de ebelerimizin doğumda aldığı rolün arttırılması onları desteklememiz konusunda yapacak çok şeyimiz var” diye konuştu.“DEVLET HASTANELERİNDE SEZARYEN DOĞUM ORANIMIZ YÜZDE 36, ÖZEL HASTANELERDE İSE YÜZDE 70’İN ÜZERİNDE”Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Yıllar içerisinde aslında bizler doğum pratiğiyle uğraşan hekimler olarak topluma öncülük edebilecek, genç eğitimli hastalarımıza normal doğuma daha fazla yatkınlık, normal doğumu özellikle isteme, hatta ilk doğumu sezaryenle olmuş olsa bile normal doğum yapma isteğine giderek şahit oluyoruz. Genel oranın 2015 için yüzde 52 olduğundan söz edildi. Devlet hastanelerinde sezaryen doğum oranımız yüzde 36, özel hastanelerde ise yüzde 70’in üzerinde. Birçok özel hastanede yüzde 71-80 arasında değişen rakamlar bildiriliyor. Bunun üzerinde durmamız gerektiğini düşünüyorum ama bunun sadece özel hastane, özel pratik daha fazla gelir elde etme mantığıyla açıklanamayacağını da hekimler olarak bizler biliyoruz. Özel koşullarda çalışmanın kendine has zorlukları, hastane idarecilerinin belli baskıları, her saatte her koşulda acil olarak müdahale edilmesi gereken hasta olduğunda yeni doğan yoğun bakım ünitesinin anestezi uzmanı olmayışı gibi çeşitli basıklar var hekimlerin üzerinde. Belki bütün bunlarla ilgili yapılacak bir politika değişikliği, teşvikler çözümü kolaylaştıracak. Malpraktis (Mal practice) Yasamızın henüz olmayışı hekim ve hastanın en ufak bir problemde karşı karşıya geliyor oluşu da önemli bir etken. Belki bizim zedelenen hasta-hekim arasındaki güven ilişkisinin yeniden tesis etme konusunda da çok büyük bir gayret sarf etmemiz gerekiyor. Ben doğuma hastalarıma şunu söylüyorum; doğum bir yolculuk, biz birlikte bir yolculuğa çıkıyoruz. Sizin bize güvenmeniz gerektiği gibi bizlerinde size güvenebilmesi gerekiyor. Gerçekten bu güven tesis edildiğinde hekim ya da doğum ekibi hastasına, hasta da doğum ekibine güvenebildiğinde gerçekten çok daha güzel, çok daha sezaryenle sonuçlansa bile herkesi mutlu eden büyük oranda da normal doğumla sonuçlanan güzel gebelikler yaşamak mümkün oluyor.”“HER BİR ANNENİN HER BİR GEBENİN DE BEBEĞİNE NORMAL YOLLA KAVUŞMA HAKKI OLDUĞUNA İNANIYORUM”"Doğum öncesi eğitim alma oranlarının artışı normal doğum oranlarını artırıyor" diyen Davutoğlu, "Bu konuda da Zekai Tahir Burak Hastanemizin önemli bir öncülüğü var. Belki yıllar içerisinde eğitime gelmiş gebelerle, gelmemiş gebeler arasındaki normal doğum oranları arasındaki farkları da daha bariz olarak hep beraber görmüş olacağız. Ben doğrusu gerçek bir engel, tıbbi bir gerekçe yoksa her bir bebek normal bir doğumla dünya gelmeli. Her bir annenin her bir gebenin de bebeğine normal yolla kavuşma hakkı olduğuna inanıyorum. Bu konuda neden aslında tüm hayatını geçirilen gebelik sürecinin ve doğum şeklinin tüm hayatını ve tüm hayattaki sağlığını belirlediğini Michel Odent’ten dinlemeyi ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun oturumlarına geçildi. Birinci oturumun başkanlığını Op. Dr. Sare Davutoğlu, Doç. Dr. Halil İbrahim Yakut ve Doç. Dr. Esma Sarıkaya yaptı. Oturumun ilk konuşmasını ‘Doğum: Fizyolojiden Uygulamaya’ başlığıyla Dr. Michel Odent yaptı. Odent’in ardından ise ‘Suda Doğum ve Tecrübemiz’ başlığıyla Doç. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, ‘Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum’ başlığıyla Op. Dr. Belgin Harzadin ve son olarak ‘Sağlık Bakanlığı Gebe Eğitim Sınıfları, Programı, Anne Dostu Hastane Uygulamaları’ başlığıyla Prof. Dr. Seçil Özkan birer sunum yaptı.Birinci oturumun sonunda Sare Davutoğlu ve Michel Odent’e birer heykel hediye edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz