ANKARA (ANKA) -Ulusal Hekim Birliği (UHB) Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, İstanbul Tabip Odası'nın (İTO) Ergenekon davasında yargılanmakta olan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşiyle yaptığı konuşmanın ses kaydının basına yansıması nedeniyle Haydarpaşa GATA doktoru Dr. Albay Nusret Demircan hakkında soruşturma başlatılmasını sert bir dille eleştirdi.
Prof. Dr. Akdur, yaptığı yazılı açıklamada, Bu tutumun İTO yönetiminin bazı odaklar tarafından yürütülen "faşizan uygulamalara" katıldığının en somut ifadesi olduğu değerlendirmesinde bulundu. Ulusal Hekim Birliği Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur yaptığı açıklamada, Ergenekon soruşturması sürecindeki uygulamaların hukuk dışı ve sistematik bir nitelik kazandığını savunarak şunları kaydetti:
"İstanbul Tabip Odası (İTO) yönetimi de, herkesten önce davranmış ve kanunsuz yollarla elde edilmiş delillere dayanarak meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatmıştır. Bununla da yetinilmemiş İTO Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, bir gazeteye verdiği demeçle Ergenekon davasında yargılanmakta olan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşiyle yaptığı konuşmanın ses kaydının basına yansıması nedeniyle Haydarpaşa GATA da görevli Dr. Albay Nusret Demircan hakkında soruşturma başlatıldığını, Dr. Demircan'dan Eruygur'un taburcu edilmemesinin gerekçelerini somut bir şekilde sunmasını istediklerini kamuoyuna duyurmuştur. ‘Eğer hastanın orada yatmasının gerekçelerini bize somut bir şekilde sunarsa sorun yok. Aksi halde doktor hakkında soruşturma başlatacağız, doktorun hatalı çıkması halinde kınamadan meslekten geçici men etmeye kadar çeşitli cezalar verilebileceğiz'demiştir."
-"MAHREMİYET İLKESİ AÇIKÇA GÖZ ARDI EDİLİYOR"-
Prof.Dr. Akdur, yasadışı telefon dinlemelerinin mahkemede kanıt olarak kabul edilemeyeceği ve yasadışı telefon dinlemelerinin insan hakları ihlali olduğunun bilindiğini ileri sürerek, şöyle dedi:
"Buna rağmen İTO yöneticilerinin kimin tarafından servise konduğu belli olmayan bir dinleme kaydını ciddiye alarak soruşturma için kolları sıvaması çok düşündürücüdür. İstanbul Tabip Odası yönetimi bu vahim uygulamayı derhal durdurmalı, hekimlerden ve milletimizden özür dilemelidir."