Ulusal Kızılay ve Kızılhaç derneklerinin 11. Avrupa Bölgesi Konferansı düzenlendi

Avrupa ve Orta Asya'daki Ulusal Kızılay ve Kızılhaç derneklerinin katılımıyla 4 yılda bir gerçekleştirilen Avrupa Bölgesi Konferansı'nın 11'incisi Gürcistan'da yapıldı.

Türk Kızılaydan yapılan açıklamaya göre, Tiflis'te 3 gün süren konferansta, Türk Kızılay Genel Başkanı ve IFRC Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık ile Polonya Kızılhaçı Başkan Yardımcısı Jerzy Zaborowski, 3 aydır devam eden ve 5 milyon sivilin ülkeyi terk etmesine sebep olan Rusya-Ukrayna savaşını konuştu.

Savaşın başladığı günden bu yana devam eden yiyecek, barınma, ilaç, hijyen ve temel malzemelerle insani yardımlar hakkında bilgi veren Kınık, dünyada en fazla mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye'de 10 yıldan uzun süredir uygulanan Kızılaykart Programı ve nakit desteğine ilişkin tecrübelerini paylaştı.

Nakit desteğin insani krizlerde hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Kınık, Kızılaykart Programı ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Acil durumlara ve insani krizlere hızlı müdahale edebilme noktasında nakit programların son derece önemli olduğunu gözlemliyoruz. Türk Kızılay olarak uzun yıllardır nakit destek programlarını kullanıyor ve uyguluyoruz. Sosyal Uyum Yardımı (SUY), savunmasız gruplara destek sağlayan bir nakit programı ve bugün dünyanın en büyük nakit temelli programı haline gelmiştir. Programımız Kızılaykart aracılığıyla yürütülmektedir. Şu anda 2 milyondan fazla kişiye nakit yoluyla yardım sağladığımızı paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum."

- 3 milyon Ukraynalı Polonya'da

Halihazırda Polonya'ya sığınan Ukraynalı savaş mağdurlarının sayısının yaklaşık 3 milyon olduğunu belirten Polonya Kızılhaçı Başkan Yardımcısı Jerzy Zaborowski ise sığınmacıların yiyecek, barınma, giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

Topluma entegrasyonlarını sağlamak için orta ve uzun vadede programlar uyguladıklarını anlatan Zaborowski, nakit desteğini Polonya'nın tüm bölgelerine yaymak için faaliyetlere başladıklarını, karşılaştıkları en büyük sorunun ise gelen sığınmacılarla ilgili ellerinde hiçbir verinin bulunmaması olduğunu söyledi.