Duhok Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Najm Aldeen Mohiuddin Al-Rekany, "Değişim aslında iki aşamalıdır. Bir tanesi demokratik geçiş dönemi. Bu demokrasinin benimsenme ve yerleşme sürecidir. İşte Irak şu an bu süreç içerisinde bocalıyor diyebiliriz. Her şeyden önce hukuk devleti ve vatandaşlık temeline dayalı bir devlet yapısı ortaya konulmalı. Peki Irak bunu yapabildi mi? Bunu zaman gösterecek." dedi.
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi iş birliğinde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) sponsorluğunda "2011 Sonrası Irak" başlıklı uluslararası sempozyum düzenlendi.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mesut Özcan moderatörlüğündeki "Siyaset ve Güvenlik" başlıklı oturumda, Al-Rekany, Mohammed Boudiaf Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nour Eddine Felak, Tikrit Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Baraa Munther Kamal Abdul Latif Al-Taee ve Ass. Prof. Dr. Naji Mohammed Abdullah Alhatash, Iğdır Üniversitesi Öğretim Üyesi Seyfi Kılıç, Iraklı gazeteci Ahlam Alzuhairi konuştu.
Irak'ta 2003 sonrası demokrasiye geçiş süreci, siyasal kültür ve etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Al-Rekany, ülkede toplumun diğer Arap toplumlarındaki gibi geleneksel kültür yapısına sahip olduğunu belirtti.
Bir ülkede demokrasinin yerleşmesi için demokratların olması gerektiğini ifade eden Al-Rekany, Irak'taki siyasal kültürün buna müsait olmadığını söyledi.
Irak'ın 2003'ten sonra yeni bir anayasa ile kurum ve kuruluşlarını yeniden oluşturma fırsatı yakaladığını dile getiren Al-Rekany, ülkenin dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı.
Al-Rekany, siyasal kültürün demokrasiye dönüşmesinin kolay olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Değişim aslında iki aşamalıdır. Bir tanesi demokratik geçiş dönemi. Bu demokrasinin benimsenme ve yerleşme sürecidir. İşte Irak şu an bu süreç içerisinde bocalıyor diyebiliriz. Bunun da tabii ki şartları var. Sosyal adaletin, iyi bir yönetişimin ve kurumsallaşmanın olması gerekiyor. Bir de demokratik siyasal rejim deneyiminin yaşanması lazım. Her şeyden önce hukuk devleti ve vatandaşlık temeline dayalı bir devlet yapısını ortaya konulmalı. Peki Irak bunu yapabildi mi? Bunu zaman gösterecek."
-"Her toplum kendi çıkarını önceliyor"
Mohammed Boudiaf Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nour Eddine Felak ise Irak'ta siyasal gücün etnik ve mezhepsel yapılara göre bölündüğünü ve bunun sonucu olarak her topluluğun ulusal çıkarlardan önce kendi çıkarlarını öncelediğini söyledi.
Felak, Irakta'ki etnik ve mezhepsel yapının coğrafi dağılımın da ülkedeki bölünmeyi artırdığını vurguladı.
Irak'taki çok başlılığın karar almayı zorlaştırdığını belirten Felak "Siyasi söylem ülke bütünlüğü çerçevesinde olmalı, grupların birbirlerine üstünlüğü amaçlanmamalı. Bu da gerçek bir demokrasiyle olur ve bunu da sandık ortaya çıkarır." değerlendirmesinde bulundu.