Uluslararası Af Örgütü'nden balyoz yorumu
Uluslararası Af Örgütü , Balyoz Davası ile ilgili yaptığı değerlendirmede, Balyoz Davasının hak ihlallerinden sorumlu olanların adalete teslim edilmesinin öneminin altını çizdiğini belirtti.
Değerlendirmede, "Dava, halkı galeyana getirmek için şiddet olayları içeren bir darbe planı ve askerin hükümeti ele geçirme iddiasına dayanıyordu. Eğer iddia edilen plan gerçekleştirilseydi birçok vatandaş ölecekti ve bunun yanı sıra bir dizi ağır insan hakkı ihlalleri gerçekleşecekti" denildi.
Balyoz davası sanıkları hakkında verilen kararların yankıları devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü, Balyoz Davası kararını değerlendiren bir açıklama yaptı. Açıklamada, Hükümeti devirmek için şiddet içeren bir darbe planı hazırlamakla suçlanan 365 sanığın yargılandığı davada kararın verildiğini anımsatarak, "Dava, halkı galeyana getirmek için şiddet olayları içeren bir darbe planı ve askerin hükümeti ele geçirme iddiasına dayanıyordu. Eğer iddia edilen plan gerçekleştirilseydi birçok vatandaş ölecekti ve bunun yanı sıra bir dizi ağır insan hakkı ihlalleri gerçekleşecekti" denildi.
-1980 DARBESİNİN HAK İHLALLERİ SORUMLULARI HALA ADALETE TESLİM EDİLMEDİ-
İnsan haklarının korunması açısından bu tarz iddiaların etkili bir şekilde soruşturulması ve sorumluların adil bir yargılanma süreci ile adalete teslim edilmesinin hayati derecede önem taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, 1960 yılından bugüne Türkiye'de üç askeri darbe yapıldığını, 1980 yılında yapılan darbede geniş çaplı ve sistematik insan hakları ihlalleri gerçekleştirildiği ifade edildi.
1980 darbesi sonrasında hak ihlallerinden sorumlu olanların hala adalete teslim edilmediğinin belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:
"Balyoz davası Türkiye'deki kamuoyunu da ikiye böldü. Bir taraf, davanın uzun süredir bilfiil cezasızlığa konu olan orduda gerçekleşen hak ihlallerini hedef alan çığır açar nitelikte bir adli takibat olduğuna inanıyor, diğer taraf ise bir hükümet darbesi olarak davanın ordudaki eleştirel kesimi susturmak için olduğuna inanıyor. Davada, kovuşturmada kullanılan bazı delillerin uydurma olduğu gibi iddiaların yol açtığı sorunlarla karşılaşıldı. Dava bu tarz hak ihlallerinden sorumlu olanların adalete teslim edilmesinin öneminin altını çiziyor ve bu iddiaların etkili bir şekilde soruşturmasını, ardından da uluslararası standartlarla uyumlu ve adil yargılanma süreçlerinin geldiği bu soruşturmanın gerçekleşmesini güvence altına alıyor."
ANKA
