Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, "Ülkemiz gerçekten coğrafi işaretler açısından son derece zengindir. Tarih boyunca farklı kültürleri bünyesinde barındıran Anadolu, tarihsel öneminin yanı sıra bereketli topraklarından kaynaklanan ve dış ticaretimizde önemli yer tutan ürünleriyle ön plana çıkmaktadır" dedi. Asan, bir otelde düzenlenen, "Uluslararası Coğrafi İşaretler ve Denetim Mekanizmaları" seminerinin açılış töreninde yaptığı konuşmada seminerin, Türk Patent Enstitüsü ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı 2013 Eylem Planı kapsamında gerçekleştirildiğini belirtti. Tarihin akışı içerisinde coğrafi alanların medeniyetler üzerindeki belirleyici rolünün tartışmasız olduğunu vurgulayan Asan, şöyle devam etti: "Coğrafya, kaçılmaz bir şekilde üzerinde kurulan uygarlıkları, toplumları dönüştürürken, toplumlar da coğrafyaya aynı şekilde karşılık vermektedir. Esasında insan, coğrafya ve tarih etkileşiminin bizi nihai olarak getirdiği nokta yöresel ve geleneksel değerlerden başka bir yer değildir. Kuşkusuz, dünyanın her coğrafi alanı, her yerel bölgesi, kendine özgü farklılıklarıyla ve zenginlikleriyle karşımıza çıkıyor. Bu farklılıklarla karşılaştığımızda hayranlık duyuyor ve etkileniyoruz. Hiç beklemediğiniz bir yerden, hiç beklemediğimiz anda karşımıza, mekanın ve iklimin nimetleriyle yoğrulmuş bir tecrübe, bir birikim, bir tat, bir çeşni çıkıyor. Ülkemiz coğrafi işaretler açısından son derece zengindir. Tarih boyunca farklı kültürleri bünyesinde barındıran Anadolu, tarihsel öneminin yanı sıra bereketli topraklarından kaynaklanan ve dış ticaretimizde önemli yer tutan ürünleriyle ön plana çıkmaktadır ancak bu zenginlik, değeri bilindiği zaman ve değerini bilecek kişilere, yerlere ulaştığında bir anlam ifade eder." Asan, Türkiye'de sınai mülkiyet haklarının tescil işlemlerini yürüten kamu kuruluşu olarak enstitüsünün, yöresel ve geleneksel ürünlerin korunması ve hak ettikleri değerleri elde etmesi açısından önemli bir misyona sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Coğrafi işaretler etkin bir şekilde kullanıldığında ve sistem iyi işlediğinde, kalkınma ve ekonomik gelişme açısından bize çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Dünyanın farklı ülkelerindeki başarılı uygulama örnekleri bu gerçeği doğrular niteliktedir. Ülkemizde mevcut durumda 172 tescilli coğrafi işaret bulunmaktadır. Kasım ayı itibariyle 219 coğrafi işaret başvurusuyla ilgili işlemler de devam etmektedir. Diğer yandan ülkemizden Avrupa Komisyonu'na Antep Baklavası, Aydın İnciri, Afyon Sucuğu ve Afyon Pastırması olmak üzere 4 adet tescil başvurusu yapılmıştır. Güzel bir gelişme olarak Antep Baklavası başvurusu Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlandı ve tescil yolunda önemli bir adım atıldı. Bununla birlikte ülkemizdeki coğrafi işaretlerin uluslararası platformlara taşınması için, özellikle AB nezdinde yapılan başvuru sayısının arttırılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Antep Baklavası örneğinin de diğer coğrafi işaret sahibi şehirlerimiz açısından önemli bir motivasyon unsuru olacağına inanıyorum." Coğrafi işaretlere yönelik tüm çalışmaların, bir bütün olarak ele alınması gerektiğini de ifade eden Asan, "Tanıtım, farkındalık, bilgilendirme, tescil, denetim, koruma ve ticarileşme aşamalarının hiç birisinin diğerlerinden daha az önemli olduğunu söyleyemeyiz. Türk Patent Enstitüsü olarak ülkemizde coğrafi işaretlerle ilgili sistemin parçalarından biriyiz. Bu nedenle sistemin merkezinde yer alan bir paydaş olarak, sistemin bütününe yönelik kapsamlı iyileştirmelerin gerçekleştirilmesini arzuluyoruz" dedi. Seminer açılış konuşmalarının ardından çeşitli oturumlarla devam etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz