YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uluslararası Kadın Ve Medya Sempozyumu

Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından düzenlenen Uluslararası Kadın ve Medya Sempozyumu, Antalya Concorde...

Uluslararası Kadın Ve Medya Sempozyumu

Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından düzenlenen Uluslararası Kadın ve Medya Sempozyumu, Antalya Concorde Otel'de başladı. İki gün sürecek sempozyuma Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eşi Münevver Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yut içi ve yut dışından gelen akademisyenler, gazeteciler ve yayın kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

BYEGM Genel Müdürü Murat Karakaya, BYEGM olarak yerel bölgesel ve ulusal olarak sempozyum düzenlediğini hatırlattı. Karakaya, ülkemizin bölge ülkeleri arasında medya üssü olmasını sağlamak ve dostlukların da medya aracılığıyla olmasını sağlamanın gaye olduğunu belirterek "Medya ve kadın üzerinde çok konuşulan konulardan biridir. Medyanın gelişmesi, kadının medyada konuşulmasını artırıyor. Bu sempozyumda iki konuya önem veriyoruz. Birincisi medyada çalışan kadınların sorunları ve çözüm önerileri, ikincisi medyada kadının yer alış biçimi. Medyada kadın geniş olarak irdelenecek. 81 ilden kadın medya mensupları sempozyuma katılıyor" dedi.

TOPLUMUN YÜZDE 80'İ RAHATSIZLIK DUYUYOR

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın, çocuk ve tüm dezavantajlı grupların hakları konusunda birebir taraf olduklarını belirterek, araştırmalara göre yayınlarda cinsellik ve şiddet üzerindeki ana başlıklardan toplumun yüzde 75-80 oranında rahatsızlık duyduğunu bildirdi.

Kadın ve Medya'nın ülkemizin en önemli konu başlığı olduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu: "Geçen yüzyıl kitle iletişim araçlarının çoğaldığı, küreselleşmenin, kentleşmenin ve birçok ilişkilerin yeniden tanımlandığı bir yüzyıl olarak karşımızda duruyor. Modern ve yaşlı dünya sorunların çözümü için koyduğu yeni modelde, gelinen noktada bugün olduğu gibi 'neredeyiz, nereye gidiyoruzu sorguluyor. Kadında medyada en önemli sorgulama alanlarımızdan biri olarak karşımızda duruyor. Kadın ve medya üzerinde geçmişi anarken geleceği hep beraber çizmek durumundayız"

YOL HARİTASI BİRLİKTE ÇİZİLMELİ

Bakan Fatma Şahin, konuşmasında, "O yüzden kadın hakları ile yapılacak her şeyin bizim için en önemli toplumsal hak olduğu, erkeklerin de bu alanda var olması gerektiğine inanırken, kadınlarla ilgili yapılan birçok düzenlemelerin özellikle medya dünyamıza baktığımızda üçüncü sayfa haberlerinde ve arka sayfa magazin haberlerinde görmek istemiyoruz. Artık kral çıplak deme zamanı olduğunu düşünüyoruz" dedi. Kadının yalnızca bedensel güzelliğiyle değil, aklı, duygusal zekası, iffeti, cesareti, hikmeti, adaleti ile var olduğunu anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: " Kadın ve erkek toplumun en önemli değişim anahtarıdır. Geldiğimiz noktada kadın ve medya üzerindeki yeni oluşumların, yeni yol haritamızı beraber çizmek durumundayız. Kadının statüsünü yükseltmek en büyük görev alanlarımızdan bir tanesi. Kadının sorunlarını çözmek, kadın ve çocuk hakları ve bütün dezavantajlı gruplarda birebir tarafız. Bu konuda bunu engellemeye çalışan veya yanlış yönetim anlayışında olan herkesinde karşısında olduğumuzu kısa ve

öz bir şekilde ifade etmek istiyorum."

MEDYA ALGISININ ÖNEMİ

Yüzde 75, yüzde 80'e yaklaşan bir oranda yayınlardan memnuniyetsizlik duyulduğunu gördüklerini anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu nasıl düzelteceğiz. Bunu bir kişinin, bir kurumun düzeltmesi mümkün değil. Burada hepimizin kendi öz denetimi içerisinde düzeltmemiz gerektiğine inanıyorum. Burada özellikle medyada var olan ve hakikaten bu ülkenin yetişmiş özgün bireyleri olan, tecrübesine birikimine inandığım arkadaşlarımızla beraber düzelteceğiz. Biz toplumun algısına baktığımızda burada büyük bir değişim talebi görüyorsak ve burada toplumun şikayetleri üzerinden yeniden kendimizi yapılandırmak istiyorsak, işte bu salonda, buna katkı verecek olan, bilgi ve birikimi ile 2023 vizyonu, Cumhuriyetin 100'üncü yılında güçlü topluma ulaşabilme bugün buradan çıkacak sonuçlarla mümkün olacaktır. Araştırmaların gösterdiği en önemli sonuçlardan bir tanesi de gençler ve çocuklar üzerinde yapılan yayınların ciddi manada sanal ortam oluşturduğunu, beklentileri yükselttiğini, gerçek hayatta bunları da karşılamadığı zaman ciddi manada toplumun, çocuklarımızın ruh sağlığını bozan bir kadın-medya algısı ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz"

REKLAM KAYGISI

"Biz burada toplumun beklentilerine, bu salonda olanlar hepimiz çözüm makamındaysak ne yapacağız?" diye soran Bakan Şahin, şöyle konuştu: "Önce her birimizin kendi içinde ne yapmamız gerektiğini çok iyi çalışmalıyız. Empati yaparak, hoşgörü içerisinde, birbirimizi anlayarak bunu başarmamız gerekiyor. Hiçbir ticari, reklam kaygısı, benim ülkemin kadınlarının, çocuklarının, gençlerinin geleceği kaygısından daha önemli olamaz. O yüzden ben özellikle töre cinayetleri komisyonu başkanlığı yaptığımda, sahada yaptığımız çalışmalarda, özellikle Diyarbakır'da gidip aşiret reislerini toplayıp, kanaat önderlerini toplayıp bu toplumun değişim-dönüşüm dinamiğinde yanımızda olun dediğimiz zaman, onların söylediği çok önemli bir şey vardı. 'Vekilim, başkanım toplum değişti, gençler çocuklar bizi dinlemiyor. Burada aşiret reislik bitti. Siz Ankara'ya dönün ve Ankara'da kitle iletişim araçları ile olan süreci lütfen bizimde rahatsız olduğumuz süreklilikle yönetin' denildi. "

KADINLARIN HİZMETKARIYIZ

Kadınlar için bakanlık olarak bir takım çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaptığımız hukuki düzenlemeleri de sizinle beraber topluma anlatacağız. Toplumun beklentilerini de sizinle beraber yöneteceğiz. Biz bilim ve aklı kullanacağız. Mustafa Kemal'in bize bıraktığı en önemli manevi mirastır bilim ve akıl. Sizlerle beraber bilim ve akıl ne diyorsa biz onu sonuna kadar yapmaya hazırız. Biz ileri demokrasiye ulaşacaksak, büyüyen ekonomi olacaksak, güçlü toplum olmadan olmaz. Güçlü toplumda 74 milyonun her bireyinin birinci sınıf vatandaş olduğu, mutlu olduğu, bu ülkede yaşamaktan dolayı onur duyduğu bir ülke için hepimizin yüreği aynı şeyi hissettiği için bunları sizinle paylaşıyorum. Biz sizlerle paydaşız, ortağı, beraber bu ülkenin geleceğini inşa edeceğiz. Bize düşen ne ise, aile ve sosyal bakanlığı olarak biz sizlerin hizmetkarıyız"

KADINI ŞİDDETLE ANLAMLANDIRMAYALIM

Bakan Şahin konuşmasında, "biz, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, engellisi, yaşlısıyla herkesi kucaklayalım, medyamızın bir aydınlanma projesine döndüğü, artık negatif haberin haber değil, tüm haberlerin haber olduğu yeni bir sisteme, yeni bir Türkiye'ye hep beraber bugün itibariyle inşasına başlayalım" ifadelerini kullandı.

Kadının bilimde, sanat ve ticarette de var olduğunu belirten Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Rol model kadınları çoğaltalım. Gençlerimizin başarı hikayelerini anlatalım. Kadını, aileyi yalnızca şiddetle anlamlandırmayalım. Onu beraber çözelim. Ama benim bu ülkemin güçlü kadınlarını, rol modellerini de gençlere örnek olarak gösterelim. Onların başarı hikayelerini anlatalım. Onları da başarmaları için moral ve motivasyon verelim diyorum. Biz bunu başarabiliriz."

KADINLARIN HAYATTA ROLLERİ ÇOK FAZLA

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da yaptığı konuşmada, KKTC; Azerbaycan, ABD, İngiltere, Mısır, Sudi Arabistan, İtalya, Yemen, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Belçika ve ülkenin dört bir yanından gelen akdemisyenler, araştırmacılar ve medya çalışanlarının sempozyuma hoş geldiğini söyledi.

Salonda iki gün boyunca medyada kadın olgusunun, işin uzmanları tarafından ayrıntıları ile konuşulup tartışılacağını anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Kadınların medyada temsili, kadın programlarının yer alma şekli, kadın haklarının gelişmesinde medyanın rolü başlıkları altında genel sunum yapılacak. Medyada dil, söylem ve içerik konularında yol gösterici olacağına inanıyorum"

Kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesi ile yükümlüdür. Kadınlar dünya nüfusunun yarısını oluşturuyor. Hayatın her alanında birlikte yaşıyoruz. Yaşamın tüm sevinçlerini, tüm zorluklarına birlikte karşı koyup direnç göstermekteyiz. Her toplulukta kadınların üstlendiği sorumluluk erkeklerinkinden daha fazladır."

Kadınların hayatta rollerinin çok fazla olduğunu belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef sadece ülkemizde değil tüm dünyada başta siyaset olmak üzere kadınların karar mekanizmalarında yerleri arzu edilen yerlerde değildir. Son anayasa değişikliği ile getirilen pozitif ayrımcılıktan sonra bu tablonun kadınlar adçısından olumlu olarak değiştiğini görüyoruz. Kendi partim için konuşursam, her seçim döneminde kadın milletvekili sayısı bir önceki seçime göre artıyor"

KADINLAR YAŞAMIN HER ALANINDA AKTİF

Türkiye'de kadınların yaşamın her alanında aktif olarak yer aldığını anlatan Arınç, şunları söyledi: "Yapılan araştımalar ülkemizdeki bazı meslek grubunda kadınların temsil oranının Avrupa'ya oranla daha fazla olduğunu gösteriyor. Kadın öğretim görevlilerin oranı yüzde 40 ile Avrupa'nın üstündedir. Kadının toplumsal hayattaki yerinin daha da iyileştirilmesi için büyük bir motivasyon içindeyiz. Kadını ilgilendiren her konu ajandamızın en üstünde yer alıyor"

"Hem dünyada hem ülkemizde kadınlarla ilgili sorun alanlarından birisinin kadınların medyada temsili konusudur" diyen Arınç, "Ülkemizde 20'den fazla kadın örgütünün bir araya gelerek 2008 yılında kadının medyada yer alış şeklindeki araştırması sonunun röntgenini çekmektedir. Haberlerde, baş sayfalarda, manşetlerde, kadınlar bireysel varlığı olmayarak, magazin ve cinsel malzeme olarak sunuluyor ve yok sayılıyor. Kadınların eylem olarak yer alma oranı yüzde 3. Kadın çalışanlara gündem ve siyasi konularda

çok az yer veriliyor. Televizyon ana haber bültenleri kadrosunun sadece yüzde 16'sı kadınlardan oluşuyor. Haber merkezlerinde haber hazırlayan kadın oranı yüzde 35. Haber merkezlerinde kameraman sayısı yok denecek kadar az. Televizyonlarda siyasi tartışma programı yapanların tamamına yakını erkek. Haber tartışma programlarına katılanların yüzde 11'i kadın. Kadının medyada görmezden gelinmesi eksik temsili ya da belirli roller içinde sunulması küresel bir sorun olarakta varlığını sürdürmektedir. Yapılan araştırmalara göre kadınların yüzde 21'lik bir temsille var oldukları görülmektedir"

MEDYADA ERKEK EGEMEN BİR YAPININ OLDUĞU GÖRÜLÜYOR

Medyada erkek egemen bir yapı olduğunun görüldüğünü anlatan Arınç, şöyle konuştu: "Kadınlar medyada, muhabir, kameraman, muhabir, yazar olarak çalışmaktadır. Yayın kuruluşlarının yayın politikasının belirlenmesinde yeterince görev alamamaktadırlar. Bunun sonucunu yayınlarda olumsuz olarak görmekteyiz. Ülkemizde bazı televizyon prodüksiyonlarında cinsellik, şiddet, ayrımcılık, genel ahlak kurallarına ve toplumun değerlerine son derece olumsuz bir dil kullanılmaktadır."

Şiddet ve cinselliğin maalesef kadın üzerinden işlendiğini anlatan Arınç, şunları söyledi: "Bu kadınları öncelikle bedene indirgemekte ve maalesef sömürmektedir. Farklı kadınlık durumu ve yaşamları medyada temsil edilmemekte kadın ya ataerkil roller içinde sıkıştırılmakta, ya da ihanet eden yuva yıkan marjinal bir çerçeveye oturtulmaktadır. Son dönemde ekranlarımızı dolduran yerli dizlerin neredeyse tamamında, kadınlar içi boşaltılmış bir nesneye dönüştürülmüştür. İhanet eden, evlilik dışı ilişkiler kuran, yuva dağıtan temel değerleri hiçe sayan bir profille, anne, hayat arkadaşı, daha ötesi herkes gibi insan olan kadın bütün bu masum ve kutsal özelliklerinden ayrıştırılmaktadır. Ya da tam tersi dayak yiyen, zora uğrayan, taciz edilen, tecavüze uğrayan, aşağılanan bir dille zavallı acımazsız bir yaratığa dönüştürülmektedir. Bu kadın figürü hemen her türlü televizyon yapımının adeta değişmez malzemesi olarak pervasızca kullanılıyor. Ya kadınları hedef alan kadın programlarına ne demeli. Bizzat kadınların sunduğu hem de seyircilerin istekleri doğrultusunda hazırlandığı iddia edilen ve kadın adına kadın programları denilen bu programları, kadının kadına yaptığı zulüm olarak tanımlıyorum."

Kullanılan dil, işlenen konu, davet edilen konukların adeta ekranları başında bulunanların ruh sağlığı ile oynadığını anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu programların bazılarında toplumdaki en uç örnekler konu edilmekte, şiddet, gözyaşı ölçüsüzce kullanılmaktadır. Hiç bir eğitici ve öğretici yönü olmayan bu programlarda, magazin adı altında mahremiyetin sınırları ihlal edilmekte, genel ahlaka aykırı davranışların maalesef propagandası yapılmaktadır. Kadınlara yönelik bu tür dil ve yaklaşımlar onlardan çok bizleri üzüyor. Haberlerde de kadın konusunda sakıncalı bir dili görüyoruz. Haberlerde konu olan kadınların daha çok kurban mağdur durumundadır."

Arınç, kadınların gazete ve internet haberciliğinde de çalışma oranlarının düşük olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Kadınlar temsil yerlerinde yer almıyor. Kadınlar soft haber dallarında yer alıyor. Medyanın her alanında kadının temsil edilmesi gerekir. Yayın yapan kuruluşların kadınların editoryal olarak temsil edilmesi kadının yer alış şeklini de değiştirecektir. Yasaklar getirmeden tüm dünya ile paralel düzenlemeler getiriyoruz. Medya emekcisi ve kadınlara büyük emekler düşmektedir.

Burada atacağınız adımlar çok önemlidir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler