Uluslararası Kuruluşlara "Suriye'deki Akan Kanı Durdurun" Çağrısı

Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, uluslararası kuruluşlardan Suriyeli sığınmacılara yardımdan ziyade akan kanın durdurulması için çaba göstermesini istedi. Dalmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de Esed rejiminin uyguladığı saldırılar nedeniyle Türkiye'ye gelen ve kamplara yerleştirilen sığınmacıların 200 bine ulaştığını, ayrıca şehirlerde de 300 bine yakın Suriyeli bulunduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Gelen sığınmacılara yer bulmak ve yardım etmek için uğraştıklarını belirten Dalmaz, "Bizim için önemli olan insanların kendi yurtlarında kalmaları" dedi. Yerlerinden yurtlarından edilen insanların, geri dönüşlerinin çok zor olduğunu ve kaldıkları yerlerin tahrip edildiğini ifade eden Dalmaz, şöyle devam etti: "Bu insanlar geriye dönmek isteseler bile kalacakları yerleri olmayacak. Bu bizim için de bölge insanları için de bir handikap. Maalesef Kuseyr'deki katliamdan sonra çoğu kadın ve çocuk olmak üzere insanlar yollara düştüler. Sınır boylarımızda kalmaya devam ediyorlar. Biz ülke olarak, büyük devlet olmanın ve komşuluk ilişkisinin bir gereği olarak, o insanlara gerekiyorsa barınma çadırı, gerekiyorsa yiyecek, kumanya, yatak, battaniye ve buna benzer sağlık yardımları yapmaya çalışıyoruz. Bunu da sırf insani olarak yapıyoruz. Bizim için önemli olan oradaki akan kanın durması, insanların yerlerinden yurtlarından edilmesinin önüne geçilmesidir." - "Yine sınırımıza akın edecekler" Uluslararası kuruluşlardan Suriyelilere yardımdan ziyade akan kanın durdurulması için çaba göstermesini isteyen Dalmaz, şöyle devam etti: "Maalesef bu çerçevede bir müdahalede bulunmaları gerekirken, alana daha çok silah yayma, daha çok oradaki insanlara cesaret verme kabilinden yapılanları da açıkçası insanlığa sığdıramıyorum. Kuseyr'deki veya Banyas'tan sonra maalesef Halep de bir katliamla karşı karşıyadır. Ordaki insanlar yerlerinden yurtlarından edilecek. Zaten Halep, tarih ve diğer yönleriyle tahrip edildi. Dünya buna seyirci kaldı. Şimdi yine yollara düşecek, yine kapılarımıza, yine sınırımıza akın edecekler. Bizim için de gerçekten en büyük zorluklardan birisi bu. Ama bütün dünya maalesef sessiz kalıyor. Oradaki şer yuvaları, cinayetlerine devam ediyor." - "Suriye'yi bölünme sürecine götürecek her türlü gayrete karşı durulmalı" Dalmaz, Suriye'den acil gelişlerle, bunlara yer bulunması noktasında gayret gösterdiklerini dile getirdi. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak gelen Suriyelileri, Türkiye'de mağdur etmeyecek bir sistemin kurulmasına çalıştıklarını belirten Dalmaz, şöyle konuştu: "Şu anda Kilis Elbeyli'deki Beşeriye kampı hizmete geçti ve alımlar başladı. Yine Malatya'da yürütülen konteyner kentte de alımlar başlıyor. Malatya'da 10 bin, Elbeyli'de de 20 bine yakın Suriyelinin barınması sağlanacak. Buralar çadır kentlere göre daha iyi ve biraz daha kalıcı hizmet verilecek yerler. Buna da azami hassasiyet gösteriliyor. Aktivite alanları, okulları, marketleriyle beraber yine kendi yemeklerini yapabilecekleri bir sistemin geliştirildiği bu tür yerlerde onları sıkıntı çekmeyecek şekilde misafir etmeye çalışıyoruz." Reyhanlı'daki saldırının ardından, insanların birbirine karşı kışkırtılmaya çalışıldığına dikkati çeken Dalmaz, bunda da kısmen başarı sağlandığını söyledi. Yeni açılan kamplara gitme talebinde bulunan sığınmacılardan bazılarını gönderdiklerini ifade eden Dalmaz, "Bunlar da gayet normal. Büyük bir kaçış veya gidiş çok fazla yok" diye konuştu. Hatay bölgesinde bir yığılma olduğunu ve yükünün hafifletilmesi gerektiğini anlatan Dalmaz, bunun ise planlı bir çalışma olmadığını vurguladı. Suriye'yi bölünme sürecine götürecek her türlü gayrete, hem Suriye ve Türkiye'de hem de uluslararası otoriteler nezdinde karşı durulması gerektiğine işaret eden Dalmaz, buna özellikle dikkat çekilmesi gerektiğini kaydetti. Türk milletinin ve hükümetin, bu tarihi süreci çok iyi analiz etmesi gerektiğini belirten Dalmaz. "Allah güç kuvvet versin. Şer çemberi etrafımızda. Birlik ve beraberlik zamanı. Bizi bu vesileyle bölüp parçalamaya yönelik gayretleri de inşallah Türk milletiin birlik ve beraberliği boşa çıkaracaktır diye ümit ve dua ediyorum" şeklinde konuştu.