Kültür ve Turizm Bakanlığı, Malatya Valiliği ve Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Malatya Türk Halk Müziği Sempozyumu 80’e yakın akademisyenin katılımıyla başladı.
Malatya Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Sempozyumu'nda konuşan Vali Ulvi Saran, Türk Halk Müziği'nin varlığının, dünü, bugünü ve geleceğinin tartışıldığı büyük bir etkinlik gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Kültür ve sanat alanında çok önemli çalışmalar başlattıklarını anlatan Saran, çalışmaların heyecanla sürdürüldüğünü ifade ederek, şehirlerin bu tür etkinliklerle zenginleşeceğini, akademisyenleri ve müzisyenleri Malatya'da konuk etmekten onur duyduklarını kaydetti. Günlük yaşamda konuşulan dilin yabancılaşmaya başladığının altını çizen Vali Saran, şöyle devam etti: "Türkiye'de iş yerlerinin, mekanların, lokantaların, hastanelerin, apartman sitelerinin isimleri tamamen yabancılaştı. Türkçe'nin nerede ise buralarda hiç kullanılmadığı bir sosyal hayata tanık oluyoruz. Türkü yine böylesine dış etkilerin, milli değerlerimizin ve kültürümüzü besleyen kaynakların kaybolduğu alanlardan bir tanesi. Sempozyumun, bir pop müzik etkinliğindeki kadar yoğunlukta bir izleyiciyi topladı. Bilimsel etkinliklere genelde katılım az olurdu. Ancak bizim maşallah salonumuz dolu, ama umarız bundan sonraki etkinliklerde de böyle olur." diye konuştu.
Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise medeniyetlere beşiklik yapan kentin birçok ünlüyü bağrından çıkardığını belirtti. Malatya’nın zengin tarihi ve kültürel birikimi ile önemli bir merkez olduğunu anlatan Çakır, bu alandaki gelişimini sürdürmesi için çalıştıklarını kaydetti. İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahattin Kabahasanoğlu, 11 Kasım’ın Malatya’nın yetiştirdiği ünlü sinema sanatçısı Kemal Sunal’ın doğum günü olduğunu anımsatarak merhum oyuncuyu rahmetle andıklarını dile getirdi. Sempozyuma sunulan bildirilerin de sempozyumun hemen ardından kaynak kitap olarak Malatya kütüphanelerinde yerini alacağını dile getiren Kabahasanoğlu, etkinlikte konuşulanların kültür hayatına önemli bir kaynak oluşturacağını ifade etti.
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Fikret Türkmen, türkülerin toplum olarak kimliğin bir parçası olduğunu, bundan vazgeçmenin toplumsal kimliği reddetmek anlamını taşıyacağını kaydetti. ‘Türkü’ nün 12. ve 13. yüzyıllarda Türklerin Anadolu'ya girişleri sırasında ortaya çıkan kavram olduğuna işaret eden Türkmek, Arapların Türkü sözleri için ‘Türklerin söylediği şekil’ anlamına gelen ‘Türki’ dediğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz