Bursa’da ‘Uluslararası Molla Hüsrev Sempozyumu’ düzenlenecek. Büyükşehir Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliğiyle "Bursa Tarihinden Güç Alıyor" sloganıyla düzenlenen ‘Uluslararası Molla Hüsrev Sempozyumu’, 18 – 20 Kasım tarihleri arasında Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) gerçekleştirilecek.
Düzenleme Kurulu başkanlığını Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Tevfik Yücedoğru’nun yaptığı sempozyumun açılış töreni, 18 Kasım Cuma günü saat 09.30’da yapılacak. Türkiye’nin yanı sıra ABD, Kanada, İtalya ve Macaristan’dan 40 bilim insanının katılacağı sempozyumda açılış günü iki, 19 Kasım Cumartesi günü de üç oturum ve değerlendirme oturumu gerçekleştirilecek olup, toplam 22 sunum yapılacak.
Uluslararası Molla Fenârî Sempozyumu ve Uluslararası Hocazâde Sempozyumu’nun ardından ‘Bursa Tarihinden Güç Alıyor’ sloganı altında düzenlenen üçüncü sempozyum olan Uluslararası Molla Hüsrev Sempozyumu’nda da Bursa’nın manevî kimliğine katkı yapan önemli bilim adamlarından biri olan Molla Hüsrev, Bursalılara ve bilim dünyasına tanıtılacak. Bu sayede sempozyumun Bursa’nın tarihî ve kültürel zenginliklerine ve kentlilik bilincine de katkı sağlaması amaçlanıyor.
MOLLA HÜSREV KİMDİR?
Molla Hüsrev, Sultan II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed devrinin önde gelen âlimlerinden biridir. Yüksek tahsiline Bursa’da başlayan Molla Hüsrev, müderrislik vazifesinden sonra kazaskerlik ve Edirne Müftülüğü görevlerinde bulunmuştur. İstanbul’un fethinin akabinde şehrin ilk kadısı olan Hızır Bey’in ardından İstanbul’un ikinci kadısı olmuştur. 1472-1473 yılında Bursa’ya gelmiş ve Zeyniler semtinde bir arsa satın alarak kendi adıyla anılan Hüsrev Medresesi’ni kurmuştur. Bilahare Fatih Sultan Mehmed tarafından tekrar İstanbul’a çağrılarak İstanbul müftülüğü görevine getirilen Molla Hüsrev, vefat ettiği 1480 yılına kadar bu görevde kaldı. Vefatından sonra cenazesi Bursa’ya getirilerek Hüsrev Medresesi’nin haziresine defnedilmiştir. Mezarı şu anda Zeyniler Camii haziresindedir.
Molla Hüsrev, Fatih Sultan Mehmed devrinde kurulan Sahn-ı Seman medreselerinin programını hazırlayan kişilerden biridir. Bu yönüyle o, Osmanlı ilmiye teşkilatının kuruluş ve işleyişine önemli katkılarda bulunan bir kişidir. Ayrıca ilmî açıdan döneminin önde gelen âlimlerinden biridir. Bizzat Fatih Sultan Mehmed onu 'zamanın Ebû Hanîfe’si' olarak nitelendirmiştir. Kendisi başta fıkıh ve fıkıh usûlü olmak üzere, tefsir, Arap dili ve edebiyatı, şiir, hat sanatı ve astronomi üzerine eserler vermiştir. Özellikle Mirâtü’l-Usûl fi Şerhi Mirkâti’l-Vusûl adlı fıkıh usulüne dair eseri ile Düreru’l-Hukkâm fi Şerhi Gureri’l-Ahkâm adlı fıkıh eseri Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuştur.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz