Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Türkmen coğrafyasının Türk dünyasının önemli unsuru olduğunu belirterek, "Bizler Türk milletinin her meselesine olduğu gibi bu meseleye de önem veren bir üniversiteyiz" dedi. Prof. Dr. Özcan, "Uluslararası Tarihte ve Günümüzde Ortadoğu'da Türkmenler" konulu sempozyumda, bilim ve kültüre ihtiyaç bulunduğunu ifade ederek, yüzyıl önce Türkmenlerin birbirlerinden kavga ederek veya savaşarak ayrılmadıklarını kaydetti. Küresel güçlerin kendi ihtirasları için bir dizayn yaptıklarını ve kardeşi kardeşten ayırdıklarını anlatan Özcan, şöyle konuştu: "Türkmen coğrafyası Türk dünyasının önemli unsuru. Tam yüzyıldır yüz üstü sürünen bir coğrafya. Bu yüz üstü sürünmenin artık nihayete ermesi için bilim, kültür, inanç, irade ve irfan temelli yeni bir kalkınmaya ihtiyaç var. Bunun önemli bir saç ayağından birisi de üniversite gibi bilim yuvaları. Bizler Türk milletinin her meselesine olduğu gibi bu meseleye de önem veren bir üniversiteyiz. Bilecik sadece kuruluş ve kurtuluşun değil, artık şahlanışın da beşiği olmalı diye düşünüyoruz. Zira milletleri büyük yapan onların hepsi bir beden olmaları değil, düştükleri zaman tekrar ayağa kalkabilme kabiliyetlerini muhafaza etmeleridir. Bizim için de bu ilim, irfan ve irade temelli olmak durumundadır." Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği Başkanı Musa Serdar Çelebi de her milletin bir kalkışının bulunduğunu belirterek, geçmişe nispet birçok acıların halen yaşanıyor olmasına rağmen daha kudretli, huzurlu, güvenli ve müreffeh geleceği gittiklerine inandığını ifade etti. Coğrafyada yaşayan Türkmenlerin yaşadıkları ülkede içinde bulunduğu şartlarla Avrupa Türkleri ile birbirine yakın gördüğünü anlatan Cebeci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa'da yaşayan Türkler de bugün aşağı yukarı birbirine benzer çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunuyorlar. Avrupa Türklerinin 50 yıllık bir mazisi var, bu tarafta bin yıla aşkın bir mazi var ama bugün ki meseleler itibarıyla konular birbirine çok benziyor. En önemli mesele, dilimizin ve tarihi kültürel değerlerin korunma meselesidir. Dilimizi kaybettiğimiz zaman her şeyi kaybediyoruz. Bugün Türkmenlerin yaşadıkları ortamlarda ağır baskılar sebebiyle dil öğrenimini ve dili yaşatma alanlarının daraltıldığını, büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Türkiyemiz, çözülmesi gerektiğine inandığımız içeride ve dışarıda birçok meselelere rağmen geçmişe nispete artık dışarıdaki Türkmenlere el uzatacak, dayanak olacak noktadır. Türkiyemizde belli kurumlar var. Anadilimizi öğrenmek ve öğretmek üzere yapabileceğimiz çalışmalara destek verebilecek kurumlar var." İki gün sürecek sempozyumda, "Tarihte ve Günümüzde Irak Türkmenleri, İran Türkmenleri, Suriye, Lübnan ve Filistin Türkmenleri" konularında akademisyenler sunum yapacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz