YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu:

Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, samimiyetin, toplum hayatımızda olduğu gibi manevi...

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu:

Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, samimiyetin, toplum hayatımızda olduğu gibi manevi yaşantımızda da temel değerlerimizden biri olduğunu belirterek, “İçinde bulunduğumuz toplumda en çok sıkıntısını yaşadığımız, en fazla şikâyet ettiğimiz konuların başında, sosyal ilişkilerimize yansıyan samimiyetimiz ve samimiyetsiz davranışlar gelmektedir” dedi.Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, ibadetlerimizde samimiyet yoksa yapılan kullukta bir ihlas bulunmuyorsa Allah katında makbul bir kul olmanın pek mümkün olmayacağını ifade ederek, “İbadetlerimizde azlık ya da çokluktan önce, samimiyet dolu bir kulluk sergilememiz, yaptığımız ibadetlerin de kabulünü kolaylaştıracaktır. Samimiyet ve ihlasın hakim olmadığı manevi hayatın, riya, gösteriş, bencillik, ikiyüzlülük, münafıklık, yalan ve aldatma ile kirlenmesi söz konusudur. Dinin özü samimiyete dayandığı için bütün bu kötü niteliklerden uzak durmak zorundayız. İbadetlerden manevi zevk alabilmenin en temel yolu, riya ve gösterişten arınmış samimi bir kulluktan geçmektedir” dedi.İbadetlerde olması gereken samimiyet ve içtenlik, sosyal hayatımızda da kendini hissettirmelidir” diyen Azizoğlu, “Toplumdaki ilişkilerin giderek zayıflamasının temelinde, birbirimizle yeterince samimiyet kuramayışımız önemli rol oynamaktadır. Artık insanlar birbirleriyle münasebetlerini maalesef, endişe ve güvensizlik üzerine bina ediyorlar. Ancak şunu net olarak ifade etmemiz gerekir ki, bu topraklarda biz, yüzyıllarca geliştirdiğimiz ve bizi diğer milletlerden daha ayrıcalıklı kılan değerlerimizi hatırlamamız ve içince yaşadığımız toplumun ayrışmasına fırsat vermememiz gerekiyor. Akraba, komşu esnaf, memur, yaşlı, genç, kadın, erkek olarak daha güven duyulan ortamları hep birlikte inşa etmeliyiz. Son dönemlerde içinde yaşadığımız toplum, ne yazık ki, en çok ‘samimiyet ve sadakat’ konusunda büyük yara aldı. Samimiyetin aslında bir sınav olduğunu, samimiyetle yaşanılan bir ömrün hem halk hem de Hak katında makbul olduğunu unutmayalım. Sadece Müslüman’a farz kılınanlar değil, günlük hayatımızda samimiyet ve sadakatle ortaya koyduğumuz her şeyin ibadet olduğunu bilinç ve şuuru ile yaşayalım. Ülkemizde hep var olan İslami kültür ile yoğrulup yoğunlaşan kalbi, samimi, sadakat ve vicdanlı yaşam biçimimiz batı değerleri ile asimile olmuş kalpsiz, duygusu ve doğal olarak vicdansız bir yaşam biçimine dönüşmüştür” dedi.Azizoğlu, geleneğimizde kalp imanın, hakikatin, bilginin, hikmetin ve ahlakın merkezinde yer aldığını kaydederek, “Maddi varlığımızın sultanı olan kalp, gönül dünyamıza da yön veren ilahi bir cevherdir. Kalbinize dikkatle bakın. Mutlaka Rahman’dan bir iz görür, O’ndan bir ses duyarsınız. Göğe ve yere sığmayan Allah, mümin kulunun kalbindedir. Kalplerin imar ve ıslahı bu yüzden önemlidir. Allah Resulü’nün kalbe şifa dağıtan sünnetlerinden biri de, kalbimizi perdeleyen kin, nefret, düşmanlık, kıskançlık, fesatlık ve samimiyetsizlik türünden her türlü kötü duygu ve düşünceden sıyrılıp arınmaktır. Temiz bir kalbe ve arı-duru bir gönle sahip olmak Peygamberimizin sünnetlerindendir. Kalbimiz olumlu ve yüksek değerlerin mahalli olduğu gibi, , aynı zamanda şeytanın insana vesvese ve şüphe vermek için fırsat kolladığı ve kötülük tohumlarını yerleştirdiği bir yerdir. Kalp hem çok sâbit, azimli ve kararlı; hem de çok değişken, dönüşken ve kararsızdır. Ulvî güçler kalbimizi arındırmayı, yüceltmeyi ve anlamlı değerler üzerinde sabitlenmeyi amaçlarken; süflî güçler onu değiştirmeyi, kirletmeyi ve yıkmayı hedefler. Bitmek bilmeyen insani zaaflarımızın kuşatması altında, ruhen ve bedenen tükenmenin eşiğine geldiğimizde, kalbimize mukayyet olabilmek için; insana, eşyaya, kâinata kalp gözü ile bakabilmek için; gönül dili ile konuşabilmek için en çok yapacağımız dua bu olsa gerektir” dedi.Yüzümüzü İslam dünyasına çevirdiğimizde ne yazık ki birçok yerde zulmün kara bulutlarının görüldüğünü hatırlatan Azizoğlu, “Mazlum kardeşlerimizin feryâd-ü figanlarını işitmekteyiz. Ama biz biliyoruz ki mazlumların ahı büyüktür. Biz biliyoruz ki masumların kanları üzerine kurulu hiçbir saltanat, hiçbir hükümdarlık ayakta duramaz. Biz biliyoruz ki, Allah zalimleri sevmez. Biz biliyoruz ki, Allah zalimleri hidayete erdirmez. Hiçbir dünyevi hırs, çıkar ve siyaset, bir insanı yaşatmaktan daha değerli olamaz. Masum insanları katledenler, bu duruma maddi manevi destek verenler, gerçekte bütün bir insanlığı katletmişlerdir. Er ya da geç bu dünyada cezalarını bulacakları gibi ahirette de büyük bir azap şüphesiz onları beklemektedir. Dünya da kazandıkları hiçbir şey onları bu can yakıcı azaptan kurtaramayacaktır” dedi.Azizoğlu, Soma’da yaşanan kazasında hayatlarını tertemiz alınlarından akan nurlu su damlacıkları ile ıslatan 301 yiğidi rahmetle andığını kaydederek, “Onların aziz hatıralarını onurla taşıyacak yakınlarına baş sağlığı diliyorum. İmanı, vicdanı olmayandan merhamet dilemek sadece saflık değil kör cahillik olur. Hutbelerde dile getirilen, ayetlerden alıntı alınan bu makaleyi ancak imanlı kalbi olan vicdanlı yaşantısı olan, merhametle kazanç peşinde olanlar anlar ve yazıyı algılarlar” dedi.Azizoğlu, ‘Beyaz vicdanlar kirli sokaklar’ isimli şiir kitabında yer alan ‘İnsanoğlu ve Tatmin’ başlıklı şiirini ise ‘Vicdanını makam ve kazanç uğruna yitirmiş kişi ve kurumlara ithaf’ etti.“Dünyayı sana mekân yer yüzünü sana mülk olarak verseler yeterli görür müsün,Okyanuslar ile denizleri sana göl, gölleri yüzme havuzu verseler kabul buyurur musun,Gökyüzünü sana havada seyahat, uçma alanı tahsis etseler yeterli bulur musun,Yoksa ben insanoğluyum tüm saydıklarınız gözümü gönlümü doyurmaz mı diyorsun,Yaptığın tüm zulümler yanına kar kalsın sildik ceza defterlerini deseler uslanır mısın,İşlediğin tüm günahlar yok hükmünde artık dense, kalan yaşamında akıllanır mısın,Haksız elde ettiğin mal, mülk, servet ve makam senin olsun deseler yeterli bulur musun,Yoksa ben insanoğluyum zulmetmeden, çalmadan, haksızca elde etmeden olmaz mı diyorsun.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler