Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu:

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Akademisyen Şair Yazar Orhan Hikmet Azizoğlu, İslam için kutsal olan Ramazan ayında Müslümanlara uygulanan katliamların tekrarı olan Filistin’deki vahşet ve soykırımı lanetledi.Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, yeni yüzyılda İsrail ve onun tamamının elinde Müslüman kanı olan yönetici ve liderlerin vahşete, soykırıma, katliama ve alçakça insanlık suçu işlemeye devam ettiklerini belirterek, “Ne acıdır ki, dünya Filistinli mazlum halkın katledilişini seyrederken, çocuklar ve kadınlar çağın en büyük teknolojik silahları, uçakları ve toplarıyla hayatlarını kaybediyorlar. Dünya ülkeleri yaşadığımız evreni, dünyamızı yaşanılır hale getirmek için kurallar koymuş sözde kurumlar kurmuş, dönüp baktığımızda bu kurumlar ve kurallar mazlum halklar için, adalet ve hukuk için, insanlık için, evrensel değerler için işlemiyor. Zalimlerin zulmüne mazeret bulmak, katilleri korumak, insanlık suçu işleyenlere ve katliamlara mazeret uydurmak için toplanıp kararlar alınıyor ve uygulanıyor” dedi.“DÜNYA ORTADOĞU’NUN İSLAM COĞRAFYASININ KALBİ OLDUĞUNU ALGILAMALIDIR”“Bütün dünya şunu bilmeli ve görmelidir ki, Ortadoğu ve benzeri benzetmelerle coğrafi ayrışmaları da artık dilimize almayalım. Bu bölgelerde var olan ülkelerin tanımlaması İslam coğrafyasıdır” diyen Azizoğlu, “İslam coğrafyasında taşeron Siyonist katiller ve onların ağababaları bilmelidirler ki, İslam coğrafyası artık onların kötü ve çirkin emellerini hayata geçirebilecekleri bir coğrafya olmaktan çıkmıştır. Devletler eski devletler değil, halklar eski halklar değil, liderler eski liderler değil ve en önemlisi sistemler eski sistemler olmayacaktır. Yani onların sistematik şekilde kurgulayıp projelendirdiği, hayata geçirdiği taşeron rejim ve sistemlerin İslam coğrafyasında bazıları yıkılıyor, bazıları değişiyor, kalanlar da değişmeye ve bu coğrafyada yaşayan her bireyin en doğal hakkı olan kendi özbeöz değerleri, kavramları, kültür ve inançlarıyla örtüşen evrensel değer hak ve özgürlüklere dayalı bireysel toplumsal ve ulusal hak ve kazanımlarını tüm dünyanın kabul ve saygı göreceği halk iradesine dayalı rejim ve sistem ve rejimlere dönüşüyor” ifadelerini kullandı.“DÜNYA, YAHUDİLERİN SOYKIRIMINA KARŞI ÇIKMAZ İSE SUÇ ORTAĞI OLUR”Tüm dünyadaki Yahudilere seslenen Azizoğlu, “İsrail’in Filistin ve Müslümanlara karşı işlediği bu insanlık suçuna karşı en başta sizin direnç göstermeniz gerekiyor. İsrail hükümeti ve ordusunu yöneten dünün bir avuç teröristi, bugünün komutan veya yöneticileri tüm dünya kamuoyunda bütün Yahudileri suçlu pozisyonuna düşürmektedir. Hiç kimse unutmasın ki işgal edilen topraklardaki hiçbir ordu teknolojik ve silah gücü ne kadar güçlü olursa olsun İslam coğrafyasında yaşayan Müslümanlar için en kutsal değer olan şehitliği benimsemiş Müslüman halktan kalabalık ve güçlü olamaz. Şu bilinmelidir ki, masum, savunmasız Filistin halkını insanlık suçu işleyerek soykırımla katleden İsrail askerleri ve ordusunun insanlık onuru ve tarih önünde hesap vermesi ve yenilmesi kaçınılmaz sondur” dedi.Filistin topraklarının İslam’ın mübarek kutsal topraklarından olduğunu kaydeden Azizoğlu şunları söyledi:“İslam dünyasında Müslümanların tarihinde Allah’ın Resülü’nü El Mescid-il Haram’dan El Mescid-il Aksa’ya gece yürüterek Beytul haramına bir bağ ile bağladığı andan itibaren Müslümanların kutsal mübarek toprağı olmuştur. Tarihin hangi evresinde Filistin toprakları işgal, Filistin halkı zulüm görse tüm İslam dünyası teyakkuza geçer, tek vücut olur, kalpler bir atar, öfke dolu nefesler aynı anda solur. Filistin’de katillerin bombaları altında yaşam mücadelesi veren aziz kardeşlerim, can dostlarım, akademisyen ve bilim insanları ve tüm Filistin halkı üzerinize yağan sözde İsrail özde tüm Batı toplumlarının mermi ve bombaları sizin şeref madalyalarınız, belki de şahadet onurunuzdur. Bu zulme sessiz kalan veya teşvik edip onaylayan Batılıların ise onursuzluk madalyasıdır. Şu da gösteriyor ki, İslam dünyasına medeniyetin, uygarlığın, çağdaşlığın, insanca yaşamın Batı kültürü, Batı değerleri ve Batı kavramlarında olduğunu söyleyip hedef gösteren akademisyenler, entelektüeller ve politika üreticileri çok büyük yanılgı içinde olduklarını görmüşlerdir. Filistin’deki mazlum Müslümanların katledilmesi ve Batı toplumlarının teşvik veya sessizliği bunların Orta Çağ’ın çağ dışı, yobaz ve gerici karanlık dehlizlerinden çıkmadıklarını gösteriyor tüm dünyaya.”