YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Azizoğlu: “onurlu Geçmiş Geleceğin Aydınlık Yoludur”

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Geçmiş bizim atalarımızdan miras aldığımız, geleceğimize ışık...

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Azizoğlu: “onurlu Geçmiş Geleceğin Aydınlık Yoludur”

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Geçmiş bizim atalarımızdan miras aldığımız, geleceğimize ışık tutan en önemli yol haritasıdır” dedi.Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Azizoğlu yaptığı yazılı açıklamada, “Batı toplumları medeniyet maskesi ile kamufle ettikleri, aslında insani değerlerden hızla uzaklaşarak akıp giden yolculukta ilerlerken, diğer medeniyet dünyası Doğu toplumları statükocu bir inat, bir diretme ile yoksullaşmaya anti demokratik sistemlerde yok oluşa doğru ilerlediler. Direnmeyenler ise kendi topraklarında kiracı konumuna, kendi evlerinde misafir konumuna gelmek zorunda kaldılar. Yani gelişmemiş ülkeler ya da ekonomik olarak az gelişmiş sosyal olarak Batı değer ve kültürleriyle asimile olmuş, kendi özünden hızla uzaklaşmış toplumlar ve uluslar oldular, derken ülkemizi örnek gösterdi” ifadelerini kullandı.Türkiye’nin örnek gösterilmesi durumunda Batı ve Doğu kültürünün tam bir sentez oluşturduğunu vurgulayan Azizoğlu, şunları dedi:“Statükonun ve değişimin iki bloğu sanki Batı ve Doğu kültür ile değerlerinin savaşçıları gibi kemikleşmiş, ezberlenmiş söylem ve eylemlerinden taviz vermeden çağın getirdiği değişimi kabullenmeyen ya da insani değerlerin büyük bir miras olduğunu gözardı eden iki blok. Aslında aynı teknenin hamuru olduklarını, aynı geminin yolcuları olduklarını geçmişte de, gelecekte de ortak olduklarını biraz düşünseler anlayacak ve geçmişin bugüne taşıdığı değer, kavram, kültür ve inançlardan oluşan mirası ve durmaksızın yenilenen değişimin gerekliliğini kavrayıp buna göre yol haritasını ve geleceğin yapısını inşa edebileceklerdir.”Azizoğlu, yeni ile eski, çağdışı, çağdaş gibi kavramların yanlış değerlendirmelere tabii tutulduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:“Tüm insanlığın çağdaş, uygar, evrensel temel hak ve özgürlüklere eşit oranda hakkı vardır. Renk, ırk, makam, şöhret veya ekonomik güç bu insani değerlerden bireyi farklılaştıramaz. Ne var ki insanoğlu bu temel algının kaybolmaması ve hızla uygulanabilir kılınabilmesi için varlığını borçlu olduğu değerleri görmezden gelerek, bu değerlerin hızla anlamsızlaşmasına çalışarak veya sebebiyet vererek aslında şimdinin zaman boşluğuna sığınıp geleceğin insani boyutunu kurmayı heba etmektedir.”Azizoğlu, “Ulusların ideolojik kavramlarla yeniden yapılandırıldığı, kültür, değer ve kaçınılmaz olarak inançların da yozlaştırıldığı, sınırların yakın zaman diliminde yeniden belirlendiği yerküremizde insanoğlu da yeni bir sınıflandırılmaya tabii tutuldu. Sermaye, kapitalist yaklaşımlar yeni bir kimlikle karşımıza çıktı. Bu yeni kapital güç tabakalaşmada kendi elit yerini alma yarışını önce bireylerin, sonra toplumların hızla ve kaçınılmaz, son olarak da ulusların değer yargılarının hızla değişmesine, farklılaşmasına ya da başka bir tanımlamayla güçlüden yana zayıfın asimilasyonuna sebebiyet verdi” ifadesini kullandı.“HİÇBİR TOPLUMUN ASLINDA BU SÜRECİN SONUNDA KAZANANI OLAMAZDI”Eski nesil-yeni nesil diye türeyen kavramın geçmişi yobazlık, geleceği çağdaşlık olarak içinden çıkılmaz bir çıkmaz sokak ve tutarsızlıklar, haksızlıklar ile birlikte değer, kavram ve kültür yozlaşmasına götürdüğünü kaydeden Azizoğlu, şunları kaydetti: “Hiçbir toplumun aslında bu sürecin sonunda kazananı olamazdı. Güçlü zayıfı asimile ederek güç gösterisi ile meşgul iken kendisinin de hızla değişime uğradığını farketmedi. Tüm insani değerlerin tanımlanmasının farklılaştığını büyük aileden (dede, nine, amca, dayı, hala, teyze, baba, anne, kardeş ve diğer bireyler) çekirdek aileye (anne, baba ve çocuklar) geçildi. Son yıllarda da ve özellikle küreselleşmeyle çekirdek ailenin yerini bireysel yaşamın, yalnız yaşayan bireylerin, paylaşımı olmayan değerlerin aldığını çok geç fark etti.”“Değişik bir zaman sürecini hızla yaşamaya başladık” diyerek Batı ile Doğu kültürleri arasında bir hakaniyetli entegrasyona acil ihtiyaç olduğunu belirten Azizoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Batı toplumları yukarıda kısa analizini yaptığım değişimi yaşarken, Doğu toplumları değer, kavram, kültür ve inançlarını koruma kaygısı ile ve bazen aşırı reaksiyonlarla çağın gerisinde kaldılar. Ağır statükonun sonuçlarını yaşamak zorunda bırakıldılar. Bu olgular, bireyler ve toplumsal değerleri koruma içgüdüsü, değişen, gelişen zamana uygun değişim ve gelişimleri engelledi. Doğu toplumlarının sahip oldukları, onların refah düzeyini yükseltecek yer altı, yer üstü doğal zenginliklerinin farkına varamadan önlerine konan kısır döngüde dönüp durdular. Tabidir ki zenginliklerinden pusuda oyun kurucular yararlandılar. Geçmişi yok farz ederek tüm değerleri, inançları, kültürleri sadece gelenek indirgemesi ile algılayıp somut hiçbir gerekçe göstermeden yeni bir geleceği neye göre kimin için inşa ediyorlar? Birey? Toplum? Yani insanı, insanlık için mi? Bunda bir çelişki yok mu? Tüm insani değerleri yok ederek insanlık için bir gelecek inşa edilebilir mi? Eskiyi yeniye dönüştürürken mutlaka bu dönüşümde değerlerin geleceğe taşınması, yozlaştırmadan lakin çağın yani zamanın ilerlemesine uygun hale getirilerek yapılamaz mı? Kendimize sormalıyız, sorabilmeliyiz. Toplumsal dönüşümü mü yaşıyoruz, yoksa ucu açık belirsiz bir yolda mı ilerliyoruz ve bu uzun yolun sonu da bir çıkmaz mı sorusuna cevap bulmalıyız.”“Değişim, yenilenme her zaman her koşulda doğru bir karar ve sağlam bir etken midir? Statükoya baş kaldırmak hep çağdaşlık anlamını taşır mı? Yoksa değişim, insanın var oluşuna endeksli ve insanı kıymetli, huzurlu kılan ve insanca yaşamaya elverişli bir değişim mi doğru değişimdir? Resmi makamların veya sosyal, toplumsal yaşamın yok saydıkları ötekileştirdikleri veya her şeyi, her anı bilinç altında özgürce yaşamak isteyenler, her değişime gözü kapalı destek verebilir. Ancak bu doğru mudur? Durmadan değişim adına değerlerle, kavramlarla, inançlarla oynamanın onları yok ederek ya da yozlaştırarak insanoğlunun geleceğini karartıyoruz. Yani aydınlığa giden yol iyi analiz edilmediğinden ve bu analizlere göre dizayn edilmediğinden aslında karanlığa giden yola mı dönüştü?” diyen Azizoğlu, yeni bir felsefe etrafında değerlerin, kavramların, kültürlerin ve inançların yok edilmesini engelleyen ve tüm enerjiyi birlikte tüm gezegenin aydınlık paylaşımcı yarınları için hayata geçirilmesini ve bu küreyi yaşanır bir gezegen olarak gelecek nesillere bırakılmasını istedi. Azizoğlu, şöyle devam etti:“İnsanoğlunun en önemli icatlarından olan demiri, insanlığın yararına ve yaşamsal ihtiyaçları içinde kullanan insandır ve kendi bakış açısından doğruyu yapmaktadır. Uçak, sağlık alanları, konut, yol, köprü ve birçok yaşamsal alanı ya da tersi silah, tabanca, savaş uçakları, füzeler, yani insanı, doğayı, bazen tüm yaşamsal alanları yok eden de insan icatları değil midir. Burada tek doğru vardır; demiri insanlığın geleceği için yani onun sağlık, refah düzeyi, ulaşım ve benzeri icatlar için kullanan doğru kullanmıştır. İnsanı ve insanlıkla birlikte doğayı ve içindekileri yok etmek için yapılan icatlar insanlık için insanlık yararına olamaz.”Azizoğlu, geçmiş değerler, manevi kutsallar ve kültürel haklar ile geleceği uygarlığı, gerçekçi bir algıyla entegre edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çağdaşlıkta, uygarlıkta veya değerlerine sahip çıkmakta var oluş değerlerine sahip çıkmaktır. Yani en kutsal varlık, Allah’ın yarattığı insandır. Her şey onun için ona göre gerçek inanışa da sahip çıkmalıyız ile tüm dikkatlerin hızla hayata geçirilen değer, kavram, kültür ve inançların asimilasyonuna çevrilmesini istedi” ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler