İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile yeni seçilen Yönetim, Denetleme ve Disiplin Kurulu üyeleri ve Barolar Birliği delegelerinden oluşan heyet, Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu.
İstanbul Barosu'nda Başkanlığa yeniden seçilen Ümit Kocasakal daha sonra Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Kocasakal Anıtkabir Özel Defteri'ne "Ulu Önderimiz Büyük Atatürk. Ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık günlerde, yeniden üstlendiğimiz görevde senden güç almak, sana, ilkelerine ve devrimlerine olan bağlılığımızı, bunları ve Cumhuriyetimizi koruma yönündeki sarsılmaz azim ve kararlılığımızı sana bildirmek üzere İstanbul Barosu olarak bir kez daha huzurunda olmanın heyecanını yaşıyoruz" diye yazdı.
Ne yazık ki bugün ülke ve Cumhuriyetin, 91 yıl öncesinde olduğu gibi hatta ondan daha ağır olmak üzere harici ve dâhili büyük bir saldırı altında olduğunu savunan Kocasakal, "Emperyalizm yerli işbirlikçileri ile birlikte Cumhuriyetimizi ve devrimleri adım adım ortadan kaldırmaya, ülkemizi parçalamaya çalışmaktadır. Halkımızı, milletimizi türlü yalanlarla aldatarak iktidarı elde edenler en büyük eserim dediğin Cumhuriyet ile hesaplaşma ve seni unutturma gayreti içindedirler" ifadesini kullandı. Kocasakal "İstanbul Baro Başkanlığı" imzasını attığı yazısına şöyle devam etti:
"Fikirlerine, devrimlerine, manevi şahsiyetine açıktan saldırmaya cesaret edemeyenler bunu 'ifade özgürlüğü' adı altında, çeşitli yalanlarla, tarihi çarpıtarak ve sahte bir tarih üreterek yapmaya gayret etmekte, durum bazen heykellerine saldırma alçaklığına kadar ulaşabilmektedir. Adını ağzına alamayanlar, milli bayramlarımızı ve andımızı yasaklayanlar, açılım adı altında ülkeyi bölünmeye ve felakete götürenler, Cumhuriyetin tüm birikim ve kazanımlarını satıp 'sıfırlamaya' çalışanlar, kaçak ve ucube yapılarını 'saray' zannedenler yerine geçme rüyaları görebilmektedir. Bu zor günlerde ne yazık ki bazı kişi ve kurumlar konumlarının gerektirdiği tarihi görevlerini yapmamakta, emanetine sahip çıkmamaktadırlar. Ülke büyük bir aydın ihanetine tanık olmaktadır.
Ancak için rahat olsun aziz Atamız. Bu ahval ve şerait altında dahi emanetin emin ellerdedir. Hiç kimsenin gücü seni milletimizin kolektif hafıza ve bilincinden, kalbinden silmeye, söküp atmaya, seni unutturmaya, Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yetmez, yetmemektedir, yetmeyecektir. Türk milleti Cumhuriyetine, vatanına sahip çıkmaktadır, çıkacaktır. Tüm bunların hesabı sorulacaktır. Demiştin ki: İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal, onu 'ben' kelimesiyle ifade edemem; o ben değil bizdir!... O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur! Bugün milyonlarca Mustafa Kemal ve İstanbul Barosu görev başındadır. Bizler evlatların ve her birimiz bir Mustafa Kemal olarak görevimizin ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Cumhuriyete yönelik hain saldırı ve başkaldırı defedilecek, yarım kalan cumhuriyet devrimi mutlaka tamamlanacaktır. Hiçbir güç, baskı, tehdit, saldırı bizi bu yoldan döndüremez. Bu topraklarda Mustafa Kemal'ler yenilmez. Canımız, kanımız, varlığımız Cumhuriyetimize, ülkemize ve milletimize fedadır. En derin sevgi, saygı ve minnet duygularımızla." (ANKA)