Ümit Özdağ: Başbakan derhal istifa etsin

Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ, referandum çalışması yapmak üzere kentte düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlarının yaptığı açıklamaları eleştirdi. Özdağ, Cumhurbaşkanı danışmanlarının yapmış olduğu açıklamaların Anayasa ile ilgili değişikliklere yönelik yaptıkları tespitlerin doğruluğunu ortaya koyduğunu savundu.

MEHMET UÇUM, TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ İÇERİSİNDEN GELEN BİR SİYASETÇİ

Ümit Özdağ, attığı tweet ile gündeme gelen Cumhurbaşkanı danışmanlarından Mehmet Uçum'un görevden alınmasını istediğini ama bunun gerçekleşmediğini ifade etti. Mehmet Uçum'un geçmişte gözaltına alınan TKP'li olduğunu dile getiren Özdağ, şunları söyledi:

"Mehmet Uçum, Türkiye Komünist Partisi içerisinden gelen bir siyasetçidir. Türkiye Birleşik Komünist Partisi'nde de görevleri olmuş bir kişidir. Polisin operasyonunda 150 TKP'li gözaltına alındığında o zamanki adıyla Mehmet Ata Uçum da bulunuyordu. Sonra Ata ismine çok büyük alerjisi var herhalde çıkarttırmış, Mehmet Uçum olarak kalmış. Kendisinin avukat olarak yaptığı bazı faaliyetler de var. Terör örgütü üyelerinin avukatlığı ama bir de başka çalışması var. Amerikan hükümetinin vermiş olduğu Green Kart başvuruları ile ilgili bir büroyu yönetmişler belirli bir süre. Bir taraftan Türkiye'de sosyalist- komünist bir rejim kurmak için çalışırken bir taraftan da bazı yurttaşlarımızın Amerika Birleşik Devletleri'nde kapitalizme koşmalarını kolaylaştırmak için yeşil kart başvurularına da aracılık yapmış. Benim merak ettiğim; Türk halkının karşısına muhafazakar bir iktidar ve saray olduğu iddiasıyla çıkan bir siyasal heyetin, anayasadan sorumlu başdanışmanının neden Marksist-Leninist, komünist bir siyasi geçmişe sahip olduğudur."

"YILDIRIM, DERHAL İSTİFA ETSİN"

Başbakan Binali Yıldırım'ın eyalet tartışmaları ile ilgili olarak yaptığı, "Eğer burada eyalet varsa ben genel başkanlıktan da başbakanlıktan da derhal istifa ederim" açıklamasını hatırlatarak istifa etmesini isteyen Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın başbakan eyalet tartışmaları ile ilgili olarak bugün bir açıklama yapmış ve demiş ki: 'Eğer burada eyalet varsa ben genel başkanlıktan da başbakanlıktan da derhal istifa ederim.' Sayın başbakan hiç durmayın lütfen derhal istifa edin. Çünkü sayın cumhurbaşkanının 'Türkiye'ye de eyaletler sistemini kurardım' dediği sadece yazılı olarak değil görsel olarak sabit, başından beri söylediğimiz 123'üncü maddedeki değişikliğin de bu şekilde Türkiye'yi eyaletlere bölmeye hazırladığı, bunun hukuki altyapısını oluşturduğu cumhurbaşkanının danışmanlarının ifadeleriyle bir kere daha ortaya çıktı. Lütfen bu kez sözünüzü tutun ve istifa edin. Onurlu bir siyasetçiye de bu yakışır."

"BAHÇELİ'NİN NEYE KARŞI ÇIKTIĞINI ÇOK NET ORTAYA KOYMASI GEREKİYOR"

Referandumda MHP tabanı ile ülkücülerin 'hayır' diyeceğini savunan Özdağ, "Sayın Bahçeli'nin karşı çıktığı, Türkiye'nin eyaletlere bölünmesinin önünü açacak olan 123'üncü madde midir? Yoksa bunun danışmanlar tarafından açıklanması mıdır? Bahçeli'nin neye karşı çıktığını çok net ortaya koyması gerekiyor. Ülkücü de hayır diyor. Devlet Bahçeli 'evet' dediği zaman da 'hayır' dedi, bugün de 'hayır' demeye devam ediyor" diye konuştu.

"KONFERANS SALONU TAHSİSİ İPTAL EDİLDİ"

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nden konferans için istediği salonun önce tahsis edildiğini ancak konferansa saatler iptal edildiğini öne süren Özdağ, şöyle konuştu:

"2 gün önce Fatma Şahin ile İstanbul'da karşılaştık. Kendisine Gaziantep milletvekili olmama rağmen hiçbir belediyenin bana salon tahsis etmeye yanaşmadığını ifade ettim. O da bu konuda yardımcı olacağını söyledi. Bakışında ve sesinde samimiyet hissettim. Onun için dün özel kalemim aracılığıyla talepte bulunduk. Salonu veremeyeceklerini söyleyip, başka yer önerdiler. Biz de kabul ettik ve konferans duyurumuzu yaptık. Daha sonra 'orada başka bir faaliyet varmış' denilerek, salon tahsisi iptal edildi. Gaziantep milletvekiline konferans için salon tahsis etmeyen, referandum sürecinde belediye başkanına herkesin önünde teşekkür ediyorum. Keşke ilk verdiği sözün arkasında dursaydı, demokratik bir jest olurdu ve Fatma Hanım'a daha çok yakışırdı."