Sözcü'den Nil Soysal'ın sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ'ın açıklamaları şöyle:
– Partinizin kuruluşunun açıklanması yaklaşıyor. Nasıl bir kurucular kurulu ve nasıl bir program olacak?
Değişimi temsil eden bir kurucular kurulu ve bir program ile geliyoruz. Partimizin önündeki en büyük iki mesele; ayrıştırılmaya, hatta düşmanlaştırılmaya çalışılan halkımıza tek bir millet ve kardeş olduğunu hatırlatmak ve son 14 senede tahrip edilen devlet kurumlarını onarmak olacak. Komşu ülkelerde önce halklar ayrıştırıldı, sonra ülkeler parçalanma sürecine sokuldu. Halkımızın ayrıştırılması ve devletimizin ayağa düşürülmesine izin vermeyeceğiz. Halkların ayrıştığı ülkeler, Irak, Suriye, Yemen ve Libya'ya dönüyor. Ayrışmayacağız. Bu düşmanlaşma ve ayrışma korkusu, hem yurtdışına göçü, hem de yurt içinde göçü tetiklemiş durumda. İran'da Humeyni devrimi sonrasında gerçekleşen dış göç benzeri bir süreci yaşamaya başladık. Türkler dünyada yurtdışında en fazla ev satın alan dördüncü millet oldu. İmkanı olan kaçıyor veya kaçacağı evi alıyor. Biz kimsenin kimseye tahakküm ettiği bir ülke istemiyoruz. Biz birlikte, bir arada, kardeşçe yaşam tarzlarımızı özgürce yaşadığımız bir ülke istiyoruz. Bundan dolayı kurucu heyetimizi seçerken bütün Türkiye'yi kucaklayan bir heyet oluşturmaya çalışıyoruz ve bunu başardık.
– Türkiye'yi kucaklayan derken, bu heyetin içinde her etnisiteden veya mezhepten insanlar mı olacak?
Biz insanları etnisite ve mezheplere göre değerlendirmeyiz. Vatansever olan herkese kapımızı sonuna kadar açtık. Ve kimseye mezhep veya etnisite sormadık. Gelenler içinde de herkesin olduğunu görüyor ve duyuyorum.
– Ama kurucular kurulundaki isimler gizemini koruyor hâlâ… Ne zaman açıklanacak?
Kurucular kurulunda geniş siyasi deneyime sahip olan, Türk toplumunun yakından bildiği isimler de, daha önce siyasetle hiç ilgilenmemiş isimler de olacaktır. Bu aşamada isimlerin paylaşılmamasının sebebi kurucular kurulu üyelerinin tamamının belli olmaması.
– Meral Akşener Genel Başkan, Koray Aydın teşkilat sorumlusu… Sizin göreviniz belli oldu mu?
Sayın Akşener dışında parti kurulma aşamasında yapılan görevlendirmelerin parti kurulduktan sonra devam edip etmeyeceği ile ilgili bir karar alınmış değil. Partinin resmen kurulmasından sonra ve kurulların oluşmasıyla birlikte kimin hangi görevi üstleneceği belli olacak.
– Partinizin adı Merkez Demokrat Parti mi olacak?
Partinin adı üzerinde çalışmalar devam ediyor.
– Parti henüz kurulmadan FETÖ destekliyor iddiaları ortaya atıldı…
Yılın en büyük komedisi… Bize FETÖ'cü demek siyasi ahlaksızlığın zirvesidir. FETÖ'nün mesela beni hedef alarak bana karşı hangi kumpasların kurulması gerektiği talimatını verdiğini ve bu talimatı hangi gazetelerin yerine getirdiğini ben de biliyorum, AKP de. Ben belgeler ile konuşurum, devlet belgeleriyle. FETÖ son bin senelik tarihimizdeki en büyük iç düşmandır. FETÖ ile mücadele AKP'ye, yani eski ortağına emanet edilemez. AKP'de at izi ile it izi o kadar birbirine karışmıştır ki, Erdoğan istese bile sonuç alamaz. Oysa bizim partimizde Türkiye'de en önemli, kararlı ve bilinçli FETÖ karşıtı uzmanlar, FETÖ'yü yok edecek dosyalarla hazırlanıyorlar.
bağımsız yargı, eşitlik
– Peki farklı siyasetlerden ve siyaset dışından gelen insanlar partinizde nasıl anlaşacak?
Farklı düşündüğümüz hususlar var ve olacak. Hem geçmiş ve bugün hem gelecek konusunda farklı yorumlarımız olacak, ancak üzerinde uzlaştığımız hususlar çok daha önemli. Öncelikle tasada ve kıvançta bir olan Türk Milleti'nin evlatlarıyız. Biz çocuklarımız ve torunlarımızın daha güvenli, daha özgür ve daha zengin bir Türkiye'de yaşamalarını istiyoruz. Biz, yasama, yürütme ve yargının ayrı olduğu bir ülke istiyoruz. Herkesin bağımsız yargı önünde eşit olmasını istiyoruz. Çocuklarımızın “Dördüncü Sanayi Devrimi”ni yakalayan bir ülkede okula gitmesini istiyoruz. İmam hatip, meslek lisesi, fen lisesi fark etmez daha kaliteli bir eğitim istiyoruz. Ankara'nın Şam, İstanbul'un Halep olmasına izin vermeyeceğiz.
– İktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?
Saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. Cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. Sayın Akşener, Atatürk'ün mirası olan Köşk'te kalacak. Bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. Devlette tasarruf ana ilke olacak. Sonra üretim ekonomisi başlayacak.
– Hızlı başladınız!… Programınızda neler var?
Türkiye'yi içine girdiği çok boyutlu kısır döngüden kurtaracak bir kadro ve program ile geliyoruz. Türkiye bugün tarihinin en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bu ağır sorunları aşmak için ekonomi, dış politika, eğitim, her konuda uzman kadrolar ile eylem planları hazırlıyoruz. İlk günden 365'inci güne kadar neler yapacağımız belli. Öncelikle, kimseyi dışlamayan, dışlandığı duygusunu vermeyen bir iktidar olacağız. Liyakati olan herkes, hangi partiye oy verirse versin bizim kadromuz, Türkiye'nin kadrosu olacak. Bütün toplumu kucaklayan tarzda kimsenin yaşam tarzı ile uğraşmayacağız, kimsenin uğraşmasına da izin vermeyeceğiz. Yıkılan devlet kurumlarını, eğitimi ve sanayiyi, Dördüncü Sanayi Devrimi'ni esas alarak yeniden inşa edeceğiz. Yoksa dünyayı yakalayamayız.
"Partimize yönelik kumpas başladı, mücadele ediyoruz"
– Kuruluş aşamasında ya da sonrasında partinize yönelik bir kumpas bekliyor musunuz?
Kumpas başladı bile. FETÖ üzerinden senaryo kurma çalışmaları var. Duyuyoruz. E ne de olsa karşımızda FETÖ'cülerin yanında yetişen bir ekip var. Bizim de tek bir cevabımız var. Diyoruz ki; “Yaptığınız yiğitliğe sığar mı? Kumpasların arkasına sığınmadan gelin mertçe bir siyasi mücadele yapalım!”
– Partinizin olmazsa olmaz ilkesi nedir?
Partimizin olmazsa olmaz bir değil birçok ilkesi vardır; Cumhuriyetin kuruluş esasları ve Türk Milleti'nin milli ve manevi değerleri, ülkemizin toprak ve millet bütünlüğü, hukuk devleti ve parlamenter demokrasi ve Dördüncü Sanayi Devrimi esaslı reel sektörü canlandıracak büyük bir ekonomi stratejisi.
– Bu çerçevede Türkiye'nin ağır sorunlarını nasıl çözeceksiniz?
Öncelikle herkesin şu gerçeğin farkına varması lazım. Erdoğan'ın var olma savaşı, Türkiye'yi her yönden baskı altına alıyor. Bir zamanlar istikrarın sembolü olduğu söylenen Erdoğan, artık çöküşün lokomotifi konumunda. Ekonomi, sanayi, ihracat kanalları, finans sektörü, eğitim, sağlık her şey bu baskının altında eriyor. Yandaş basında ekonomi çok iyi gidiyor diye haber yaparak ülkeyi geliştiremezsiniz. Türkiye uzun bir süredir, kan kaybediyor. Dış borç alınarak yapılan bina ve yol ile gidilebilecek yol bitti. Türkiye gerilemekte. Gelecek nesillerin muhtemel kazançları rehin verilmektedir. Bu ekonominin sürdürülebilir olmadığını herkes, özellikle iş dünyası biliyor, biliyor ama iktidarın baskısı sebebiyle konuşamıyor. Türkiye'den korkunç bir servet kaçışı var. Türk ekonomisinin tek çıkış yolu var reel sektörü ayağı kaldırmak ve tarımı, hayvancılığı canlandırmak.
– Cumhurbaşkanı'nın FETÖ ile mücadelesine güvenmiyor musunuz?
Erdoğan'ın FETÖ mücadelesine güvenmiyoruz. Çünkü Erdoğan SÖZCÜ'yü, bizi, bütün muhalefeti FETÖ'cü ilan ederek FETÖ'yü sulandırıyor. Erdoğan'ın 5 metre ötesini görememek gibi bir sorunu var. FETÖ gibi tarihimizin en tehlikeli iç düşmanını 15 sene göremedi. FETÖ'nün katlettiği hukuku, masumlardan çaldığı hayatları, yalanlarını dolanlarını keyifle izledi. Her adımda FETÖ'den yana oldu. Kozmik Oda'nın anahtarını FETÖ' ye teslim ederek inanılmazı başardı. Suriye dış politikasının nelere mal olacağını da göremedi. Apo ile Anayasa hazırlamanın PKK'ya nasıl alan hakimiyeti sağladığını da göremedi. Şimdi de hukuksuz bir Türkiye'nin nelere mal olacağını, bugün yaptığı hataların yarın nelere yol açacağını göremiyor. Türkiye'yi hızla 1913 yılının şartlarına sürüklediğini bile göremiyor. Nil Hanım, Türkiye tüm dünya ile kavgalı bir ülke oldu. Erdoğan'ın dünya kamuoyundaki desteği Kaddafi'den, Saddam Hüseyin'den veya Kuzey Kore liderinden fazla değil. Erdoğan, hukuktan ve milli iradeden gelen gücünden kalanı 16 Nisan Kirli Referandumu ile tamamen kaybetti. Dolayısıyla hukukun ve özgürlüklerin değerini bilen bir heyet olacak bizim heyetimiz. Naralar atıp Yunanistan'a 18 ada bağışlayan değil. Türkiye'nin menfaatlerini koruyan bir heyet olacak, iç politikada oy peşine düşüp toprak kaybeden değil.
– Partinizi FETÖ sızmalarından nasıl koruyacaksınız?
Partimizin kapısı daha önce hangi partiye mensup olursa olsun bütün vatanseverlere açıktır. Tabii ki bir terör ve casusluk örgütü olan FETÖ nasıl TSK, MİT ve Dışişleri Bakanlığı'na ve AKP'ye sızdıysa muhtemelen bize de sızmayı deneyecektir. Bunu engellemek için elimizden gelen en yüksek itinayı göstereceğiz.