Bir ressam düşünün; onun için Pablo Picasso, "Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" diyor... Resimlerini çizerek tam olarak sürrealist darbeler göstermiş olsa da bunu reddediyor çünkü ona göre resimlerinin hepsinde hayatın tüm gerçek yanları vardı. Frida Kahlo 22 yaşında vurulduğu kendisinden 20 yaş büyük Diego Rivera'ya olan aşkı bir yana, geçirdiği trafik kazası ve çektiği acılar oldukça büyüktü... Buna rağmen tarzından ödün vermeyen Frida, çizdiği resimlerle birçok ressam ve sanatseveri kendisine hayran bırakmayı başardı. 'Fil ve Güvercin' Hikayesinde kuş kadar canıyla koca bir filin aşkını yükleyemeye çalışan Frida'nın iç dünyası her zaman seçimlerine ve eserlerine yansıdı. Frida, belki de gerçekleri resimlerine yansıttığı için sürrealizme bu kadar karşı çıkıyordu...
Frida Kahlo'nun iç dünyasının yansımalarından biri her kadında olduğu gibi kendisinin de gardırobuna yansımış. 1954'de biricik aşkı Rivera ile yaşamaya başladığı evinde sakladığı kıyafetler geçen aylarda gün yüzüne çıkarak sergilerde tanıtıldı. İşte hayatı acılarla geçse de yaşamayı seven ve aşkından hiçbir zaman vazgeçmeyen Frida Kahlo'nun rengarenk gardırobu:
Frida trafik kazası geçirdikten sonra vücudu aylarca alçıda kaldı ve bu kırıkların acısını ömür boyu çekti. Kendisine takılan alçı korsesini boyadı üzerine alçılığı bir de resmini çizdi. Bu da hayatın gerçekleri konusundaki cinsiyetini yansıtıyordu.
Sergi Sergi 14 Mayıs - 12 Temmuz 2015 arasında gerçekleşti. Bize kalan ise bu görseller oldu...