SPOR

Ünal Aysal suskunluğunu bozdu! Dönüş sinyali...

Galatasaray'ın eski başkanlarından Ünal Aysal, birbirinden önemli açıklamalarda bulundu ve geri dönüş sinyali verdi. Dursun Özbek için, "Yanlış yerde oturuyor" ifadesini kullanan Aysal, Duygun Yarsuvat, Fatih İşbecer ve Fatih Altaylı için flaş yorumlar yaptı. Aysal, Hamza Hamzaoğlu'nun gönderilmesi konusunda da, "Teknik direktörler neticede birer eleman. Başkanlar bu nedenle sorgulanmamalı" dedi.

Ünal Aysal suskunluğunu bozdu! Dönüş sinyali...

Galatasaray’da belki de en çok tartışılan, konuşulan Başkan’dı Ünal Aysal. Kısa dönemde öyle icraatlara imza attı ki adından çok söz ettirdi. Bugün koltukta başkaları oturuyor ama hala Ünal Aysal konuşuluyor. Ünal Başkan kimilerine göre önemli işlere imza attı. G.Saray’a çağ atlattı. Kalsaydı, G.Saray’a kurumsal bir yapı getirecekti. Kimileri ise kendisini kulübü borç batağına sürüklemekle eleştirdi. Herkes konuştu, Aysal dinledi.

Ünal Aysal, röportajın son bölümünde Galatasaray'a dönüş sinyali verdi. Aysal, "Bir gün yeniden başkanlık koltuğuna oturma hayaliniz var mı?" sorusuna, "Seçilmiş bir başkan varken böyle bir soruya cevap vermek ayıp olur. Ancak şu kadarını söyleyeyim. Çok gencim, hayat uzun. Bu köprülerin altından daha çok sular akar" cevabını verdi.

İşte Aysal’dan çok özel açıklamalar:

Eski başkanlardan Duygun Yarsuvat’ın ekibiyle birlikte toplantılar yapıp Dursun Özbek için planlar yaptığı konuşuluyor?

O yöneticileri bilmem ama Duygun Yarsuvat, 6 ay rahat başkanlık yaptıysa bunu Dursun Özbek’e borçludur. Ben de Duygun’a hazır bir sistem verdim. Oyuncusunu verdim, kredisini verdim, parasını verdim ona. Çok rahat bir giriş yaptı. Ama o altı ay süresince sadece etrafla uğraştı. Ama herkes biliyor bütün işi 2. adam olarak Dursun Özbek yürüttü. Eğer Dursun Özbek işine bu kadar hakim olmasaydı, başarı olmazdı. Duygun Yarsuvat’ın görevi gidenleri karalamaktı sadece. G.Saray’ın 4. yıldızında en ufak bir katkısı olmadı. Bir nebze Dursun Özbek diyebilirim ama şimdi diğer başkanların 2. adam olarak gördükleri Dursun Özbek’le, birinci adam arasında çok ciddi fark var.

Dursun Özbek’i başarılı buluyor musunuz?

Dursun Özbek’i yanlış yerde oturuyor olarak görüyorum.

Açar mısınız?

Dursun Özbek iyi bir ikinci adam olarak üç yılı götürecekken alelacele birinci adam koltuğuna oturmakla biraz aceleci ve tedbirsiz davrandı. Ancak 2 bin 800 civarı oy almış Özbek’e dokunmak yerine bu tecrübeyi kazanmasında yardımcı olmak lazım.

Size göre yönetimi yeterli mi? Sürekli eleştiriliyor...

Kadrosunda çok deneyimsiz isimler var. Dursun’un dışında elini taşın altına koyacak kimseyi görmüyorum. Hepimizin şu süreçte Dursun’a G.Saray için yardımcı olmamız lazım. Dursun bu pozisyonun adamıdır. Bana düşmez ama madem seçilmiş hepimiz destek vermeliyiz.

DROGBALAR, SNEİJDERLER UZAYDAN MI GELDİ?

Borçların tek sorumlusu siz misiniz?

G.Saray’da bu bütçe bir yıl önce yapılır, genel kurullarda onaylanır ve yönetimler de bu bütçeyi onaylar. Bizim yaptığımız harcamaların hepsi bütçe içinde yapılmış. Bütçe dışı onaylanmamış bir harcamamız yoktur. Şu anda yapılan tamamen G.Saray’ın en başarılı dönemini karalama ve karartma bazında söylemlerdir.

Neden gittiniz ya da kaçtınız?

İstediğim projeleri gerçekleştiremediğim için ayrıldım. Çünkü G.Saray’ın bana devredilen 328 milyon dolar borcu artı 81 milyon dolar da 3,5-4 yılda ödenmesi gereken banka faizleri ve masrafları vardı. G.Saray’ın tüm gelirleri de bankalara 5,6,7 seneliğine rehin edilmişti. Ben yeni gelirler üretmek zorundaydım. Hisse senedi satışları, alımları, sermaye artışlarının yanı sıra büyük sponsorlar sağladık. Belki hatırlarsınız, o zaman her hafta bir firmayla imzalar atılır, basın toplantıları yapılırdı. Böylece G.Saray’da bir para akışı sağladık. Bunu sağlarken üstelik imkanlarımızı da artırdık. Böylece olmayan bir parayı yarattık ve bununla yepyeni bir takım kurduk. Çünkü ben geldiğim vakit 2-3 futbolcusu olan bir G.Saray kalmıştı elde. 40 futbolcuya yakın yepyeni bir takım kurduk ve bunun bir maliyeti vardı. Yeni paralar üretmek zorundaydım. Drogbalar, Sneijderler, Musleralar nasıl geldi sanıyorsunuz?

UEFA’dan gelebilecek muhtemel bir cezanın da sorumlusu olarak siz gösteriliyorsunuz?

UEFA, Finansal Fair Play olayını bizim dönemimizde başlattı. Başka takımlar gibi bize de bir takım kısıtlamalar geldi o dönem. Biz söylenenlerin tamamına uyduk. Diğer kulüplerden farklı olarak bir borç stoğumuz vardı ve bu döviz bazındaydı. Muhasebemiz Türk Lirası, borcumuz döviz olduğundan 1,59’dan 2,40’a çıktığı için kur farkından dolayı devamlı zarar yazdık.

Peki bu değerlendirmeleri Dursun Özbek yapmadı mı sizce?

Kendisi de UEFA’ya gittiği zaman bu şekilde savunma yaptı. Ama bir önceki yönetime bu işi yüklemek Dursun Başkan’ın hoşuna gidiyor.

G.Saray’ın UEFA’ya gidememesi gibi bir tehlike sözkonusu mu?

Kısa vadade böyle bir endişe yok. Ama orta vadade buna bir çözüm bulamazsak gayet tabii böyle bir ceza gelebilir. Sadece biz değil bütün kulüplere gelebilir. Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ın, Trabzonspor’un da borçları var. Onlar da kur farkı zararı yazıyor.

İŞBECER İSPATLAMAZSA TERBİYESİZLİK EDER

Yönetim Kurulu Üyesi Fatih İşbecer ‘G.Saray sayesinde bazı isimler zengin oldu’ dedi ama isim vermedi. Sizin bildiğiniz zengin olan kişiler var mı?

Bir kulüp yöneticisinin yapmaması gereken en büyük acemiliklerden biri de bu tip konuşmalardır. Elinizde bilgi, ispat edeceğiniz somut bir şey yoksa bu tip iddialar ortaya atarsanız terbiyesizilik etmiş olursunuz. Benim bu yöneticiden beklentim geçmiş dönemlerde kimin cebine ne kadar para girdiğini tek tek açıklaması ve ispat etmesidir. Bunu açıkladı ispat edemediği sürece kendisi zan altında kalır. Çok cidi acemilikler var. Biz kendisinden ispat bekliyoruz. Belge, bilgi ve ispat bekliyorum.

Lisesi-lisesiz kavgası var mı? Yoksa bir efsane mi?

Ben buna kesinlikle inanmıyorum. Adnan Polat ve ekibinin uydurduğu bir hikayedir. G.Saray’ın başkanlarına bakın çoğunluğu liseli değildir. Ben liseliyim ama beni ibra etmemek üzere organize olan ekip liselilerdi. Eğer bir şey olsaydı 28 Mayıs’ta Adnan Polat’ın kurduğu liseli ekip işbaşındaydı. Ben liseli olarak bir imtiyaz kazandıysam bunun tersi olmalıydı.

Şikecilerle dost olmam demiştiniz. Bu görüşünüzde bir değişiklik var mı?

Hiç değişmedi görüşüm. Kanun yoluyla temizlenebilirsiniz. Ama halkın vicdanında oluşan portreniz hiçbir zaman değişmez. Önemli olan halkın gözünde temizlenmiş, arınmış olmanızdır.

ADNAN POLAT'I ALLAHA HAVALE EDİYORUM

Başkanların camianın önünde birbirlerini suçlamasına ne diyorsunuz? Sayın Adnan Polat’ın sizi, sizin de onu suçlamanız doğru mu?

Başkan seçildiğim ilk günden bu yana evvelki başkan beni sistematik olarak med- ya organlarında karaladı. Aşağıya çekip hızımızı kesmeye çalıştı. Geriye dönüp baktığımda bunun bir sebebi olması lazımdı ama bu sebep ben değildim. G.Saray’da 4 yıl boyunca büyük başarılar elde ettiğim için bu acımasız eleştirileri yaptı.

Adnan Polat’a bir şey söylemek ister misiniz?

Allah selamet versin o kadar.

'Eski başkanların hepsi ofisime gelip ‘Gitme’ diye yalvardı' dediniz. Kimler yalvardı sayın Aysal?

G.Saray’ın o dönemki bütün yöneticileri. Eski başkanlar dahil. Ben bu bırakma işinde kararlı olunca bu kez bir karalama kampanyası başlattı bu isimler. Sebebi de şu: Kendi isteği ile ayrılan başkana kesilen bir cezadır. İtibar kaybına uğratarak cezalandırmak.

Bir gün yeniden başkanlık koltuğuna oturma hayaliniz var mı?

Sevgili Bahri, seçilmiş bir başkan varken böyle bir soruya cevap vermek ayıp olur. Ancak şu kadarını söyleyeyim. Çok gencim, hayat uzun. Bu köprülerin altından daha çok sular akar

FATİH ALTAYLI YALANCIDIR

Hisse senedi aldınız mı? G.Saray Adası’nı almak için planlar yaptınız mı? Fatih Altaylı, bu konuda iki gün önce bir köşe yazısı yazdı?

Fatih Altaylı yalancının alasıdır. G.Saraylılar, liseliler, taraftarlar biliyor ki Altaylı değişik fikirleri ortaya atıp yalan yanlış şeyler üretir. Fatih Altaylı’nın söylediği her şeyi üç kez düşünmeniz lazım. Özellikle benim için söylüyorsa. Altaylı 10 yıldır benim için tek müspet bir şey söylememiştir.

Peki neden?

Eskiye dayanan öyle bir ilişkimiz var. Ben de kendisini sevmiyorum. Burada şunu anlamak lazım. G.Saray hisseleri değer kazansaydı, hisse senedi alıp bundan para kazanmış olurdum. Tersine şirket birleşmeleri nedeniyle hisse senetleri değer kaybetti. O zaman ben enayi miyim, senetleri alıp elimde tutayım? Ben de hiçbir zaman 1 liralık bile G.Saray hissesi olmadı. Benim için ‘Riva’da arsa aldı’ dediler. Benim Riva’da bir metrekare arazim yok. Ne benim ne ailemin ne de akrabalarımın. Uydurma ve külliyen dedikodu.

NETİCEDE ONLAR BİRER ELEMAN

Hamza Hoca’nın gönderiliş şekli ile Denizli’nin gelişini değerlendirir misiniz?

Denizli iyi. Başkan olduğum dönemde ben de bir ara kendisiyle çalışmayı düşündüm. Hoca hazır değildi. Bir akşam buluşup konuştuk. Gerçekleşmedi... Onun üzerine Mancini’yi getirdik. Ve Mancini gelir gelmez Juventus maçına çıktı. Ama Denizli, Atletico Madrid maçına çıkmak istemedi. Bu onun bileceği bir işti. Yabancı hocalar daha umursamaz ama Türk hocalar tedbirli. Ancak teknik direktörlerin gelip gitmesine kulüp başkanları karar verir. Neticede onlar birer eleman. Başkanlar bu nedenle sorgulanmamalı. (Yeniyüzyıl)

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler