Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından dershanelerin kapatılmasına yönelik hazırlanan yasa taslağına, dershane desteğiyle üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan adaylar da tepki gösterdi.MEB tarafından dershanelerin kapatılmasına ilişkin hazırlanan yasa taslağına, toplumun farklı kesimlerinden benzer tepkiler yükseliyor. Üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrenciler de ihtiyaç varken dershaneleri yasa yoluyla kapatmanın yanlışlığına dikkat çekiyor. Bakanlığın öncelikle, devlet okullarındaki eğitim kalitesini yükselterek dershane ihtiyacını ortadan kaldırması gerektiğini vurgulayan üniversite adayları, böyle bir ortam oluştuğunda zaten kimsenin dershaneye gitmeyeceğini dile getiriyor. Dershane yoluyla üniversiteye hazırlanan Fatih Ayaz, “Bence yanlış bir düşünce, dershanelerin kapatılmasını biz de istemiyoruz. Sonuna kadar da direneceğiz. Yani elimizden geleni yapmaya hazırız.” dedi.Muhammet Raşit Baran de eğitim alanına getirilecek yasakların Orta Çağ Avrupası’ndaki skolastik düşünce uygulamalarını andırdığını söyledi. Okuldaki ders sisteminin sınava hazırlamadığına işaret eden Baran, şöyle devam etti: “Bu dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yani bu eğitime bir darbe değil, milletin eğitim hakkına bir tecavüzdür. Bizim açımızdan ve bunların yaptığı da kesinlikle skolastik düşünceye benzer. Bunu da Orta Çağ'da papalar yapmıştır. Papa şunu demiştir mesela; ‘işte ilim sadece manastırlarda kiliselerde yapılır, bunun dışında yapılması kesinlikle yasak demiştir’. Biz bu düşüncelere kesinlikle katılmıyoruz. Bu yasadan vazgeçilmesi lazım. Biz okula gidiyoruz ama orada sınava hazırlık eğitimi yok. Arkadaş çevremiz var. Dershaneye gelmedeki amacımız farklı. Buraya eğitimimizi tamamlamak için geliyoruz.“Ömer Keskin ise okullarda eğitimin dört dörtlük olmadığını herkes bildiğini dile getirdi. Dershanelerin ihtiyaç nedeniyle var olduğunu ifade eden Keskin, “13. sınıfların ne şekilde hazırlanıp eksiklerini ne şekilde tamamlayacağını şu anda dershaneler kapatılınca hiçbir çözüm olmadığını herkes bilincinde. Bunun, yani kısacası dershane olmazsa eğitim de olmaz. Eğitim seviyemiz düşer. Bu kadar söylemek istiyorum, dershaneler kapatılmasın.” diye konuştu. Ali Yolcu da "Aslında okullar güzel eğitim verse dershaneye gerek kalmaz. Direkt kendiliğinden kapanır. Dershaneleri kapatmak faydadan çok zarar verir bence. Eğitim sistemi o kadar bozuk ki eğitim sisteminin kötü olmasından dolayı zaten dershanelere ihtiyaç duyuluyor, eğer eğitim sistemi düzeltilirse dershaneler zaten kendiliğinden kapanır." diye ifade etti.Ensar Bulut ise sınav olduğu için öğrencilerin hep bir yarış havasında olduğunu, bunu dershanelerin ortaya çıkarmadığına vurgu yaptı. Bulut, şunları söyledi: “Dershanelerin kapatılmasını istemiyorum. Çünkü okullarda verilen eğitimin düzeyi belli. ‘Dershaneler öğrencileri yarış atı haline getiriyor’ deniyor ama sistem zaten bunu gerektiriyor. Dershaneler de gerekeni yapıyor. Dershanelerin kapatılmasını istemiyorum. Yani en azından sadece kendim için değil kardeşlerimi de düşünüyorum. Onların da bu sınav stresi, bu yaşayacakları maraton bunun için dershaneler olmalı. Yani doğudaki bir öğretmenin seviyesiyle İstanbul’daki bir öğretmenin seviyesi hiçbir zaman aynı olamaz. Zaten bunun için de dershaneler var.”Bingöllü Savaş Öndeş de Doğu Anadolu bölgesinde okullardaki eğitim kalitesinin zaten iyi olmadığını, dershanelerin, öğrencilere üniversiteye hazırlanma fırsatı sunduğunu ifade etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz