Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinde yaklaşık 3,5 yıl önce başlatılan proje kapsamında yerleşkede Selçuklu ve Osmanlı mimarileri esas alınarak binalar inşa ediliyor. Projenin birkaç yıl içinde tamamlanmasıyla yerleşke, tarihi ve kültürel mirastan izler taşıyacak görünüme kavuşturulacak. Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mekanların, insanların ruhunu bir cendere gibi sıkmak yerine onlara derinlikler katması ve hayat yolculuğunda pek çok imkan sağlaması gerektiğini söyledi. Türkiye'de son yıllarda mimari çöküntü ve çarpık kentleşmenin, kültürel ve sanatsal dönüşümün kötü bir yansıması olarak ortaya çıktığını savunan Özcan, yeni üniversiteler kurulmasıyla bir yerleşke mimarisi ihtiyacının belirginleştiğini anlattı. Üniversite bünyesinde bölgenin tarihi ve kültürel dokusuna, kimliğine uygun yerleşke yapılanması için bu konuda birikim sahibi akademisyenler ve sanat insanlarıyla İstanbul ve Bilecik'te toplantılar yaptıklarını dile getiren Özcan, şöyle devam etti: "Bu toplantılar çerçevesinde bir eğitim mekanının aynı zamanda öğrencilerin ruh dünyasına da hitap etmesi gerektiği ihtiyacından hareketle vizyon çalışması yaptık. Topoğrafyamıza ve arazi yapımıza uygun, geleneksel mimarinin özelliklerini taşıyan, modern eğitim ihtiyaçlarını da bir şekilde karşılayan ortalama bir üniversite yapılanmasının, böyle bir tabloda güzel bir şekilde ortaya çıkacağını düşündük. Bunun proje çalışmalarını tamamladık. Daha sonra bütün öğrencilerimizin kaynaşabileceği, değişik disiplinlerdeki öğrencilerin birbirlerini tamamlayabileceği, ortak mekanların bol olduğu, derslik, laboratuvar ve diğer sosyal ve kültürel ihtiyaçların da karşılanabileceği bu mimari yapı için çalışmalara başladık. İnşaatları biten bölümlerimizde ders ve eğitimlerimiz devam ediyor. Diğer bölümlerin de ihale ve proje tasarımları bittiği için onların da inşaat işleri devam ediyor." - "İftihar edilecek bir kampüs yapılanması ortaya çıkıyor" Özcan, projeyi yaklaşık 3,5 yıl önce başlattıkları ve birkaç yılda tamamlanacağı bilgisini verdi. Ortalama 25 bin kişilik öğrenci topluluğunun temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği mekanlar ortaya çıkacağını aktaran Özcan, "Selçuklu ve Osmanlı mimarilerinden çizgiler taşıyan kampüs binaları, aynı zamanda günümüzün tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek modern tarzda mekanlar olarak tasarlandı. İftihar edilecek bir kampüs yapılanması ortaya çıkıyor" dedi. Bir taraftan ihtiyaçları belirlediklerini, diğer yandan öğrencilerin kültürel gelişimi, ruhsal zenginliği gibi hassasiyetleri ortaya koyup uzmanlarla çalıştıklarını bildiren Özcan, Selçuklu ve Osmanlı mimarilerinin geleneksel özellikleri yanında bu dönemin ihtiyaçlarını yansıtmaya çalıştıklarını dile getirdi. Azmi Özcan, görsel anlamda insanlara keyif ve zenginlik katan bir yapılanmayı aşama aşama yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti: "Tamamlandığı zaman bütün öğrencilerimizin, üniversite mensuplarının bir kampüs yapısında gereksinim duyacağı hemen her şeyi içinde barındıran bir kompleks ortaya çıkacak. Projede mekanları yüksek tuttuk. Revaklı avlunun geleneksel mimarimizde çok önemli bir yeri var. Ortak mekan, akademik meydanda, yeşilin bol olduğu ve her türlü kültürel, mimari dokunuşun yer bulduğu bir yapı olacak. Ümit ederim bu niyetlerimiz, emeklerimiz, proje gerçekleştiği zaman bütünüyle ortaya çıkar ve öğrencilerin keyifle eğitim alabileceği, akademik ve ruhi anlamda gelişmelerine katkıda bulunacak bir fiziki mekan tasarımı olur."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz