Üniversite Öğrencileri, Çanakkale'de Mehmetçiğe Verilen Yemeği Yedi

Çanakkale Zaferi'nin 98. yıl dönümünde Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrenci ve öğretim görevlileri, cephede Mehmetçiğe dağıtılan yemeği yedi. Buğday çorbası, üzüm hoşafı ve kuru ekmekten oluşan menüyü alan öğrenciler, Çanakkale ruhunu yaşamaktan mutlu olduklarını anlattı.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Çanakkale Zaferi’nin 98. yıl dönümünde yemekhanesinde cephede askere dağıtılan yemeği ikram etti. Akademik ve idari personel ile öğrencilerin ikram edilen menüde buğday çorbası, üzüm hoşafı ve kuru ekmek yer aldı. ‘Unutma Unutturma’ sloganıyla hazırlanan etkinliğe öğrenci ve öğretim üyeleri katıldı. Çanakkale’de cephede verilen yemeği yiyen öğrencilerden Dilara Karakaş, o günün şartlarında Mehmetçiğin buğday çorbası, kuru bir ekmek ve hoşaf ile karınlarını doyurmaya çalışmalarına dikkat çekti. Karakaş, “O günlerde çok büyük savaşlar verildi. Çok canlar gitti. Şehit verildi, gazilerimiz çok oldu. Bugün bunu biraz olsun onları anladığımız için ben çok mutluyum.” dedi.

Öğrencilerden Erdal Öner, Çanakkale’de dağıtılan menüyü yemekten mutluluk duyduğunu söyledi. Çanakkale’de askerlerin bu yemeği yiyerek günü geçirdiklerini anlatan Öner, “Biz bugün belki bu yemeğin tadını sevmeyebiliriz ama orada zor şartlarda dört bir yanda savaş devam ederken bu yemekle bir günlerini geçiriyorlardı. Bizde bu duyguyu az bir şey dahi olsa tatmak için buradayız.” diye konuştu.

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi İsmail Kapan yaptıkları etkinliğin önemine vurgu yaptı. Kapan, Türk tarihinin çok önemli bir safhası olan Çanakkale Zaferi’nin, o gün yaşanan atmosferi bir parça olsun teneffüs etmek ve tarih bilincini canlandırmak maksadıyla bu yemeği çıkardıklarını belirtti. Yemeğe büyük bir rağbet olduğunu ifade eden Kapan, “Gençler bugün masalarda, sandalyelerde, lüks salonlarda bu yemeği yiyorlar. Ama tarihten biliyorlar ki Mehmetçik bu yemeği bomba ve kurşun yağmuru altında toprak üzerinde göz gözü görmeyen bir ortamda yemeye çalıştı. O şartlarda bu yemek nasıl ve ne kadar yenilebilir bunu düşünmek lazım. Sembolikte olsa gençlerin hiç olmazsa o günü hatırlaması çok anlamlı ve önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Çanakkale’de Türk askerinin gösterdiği fedakarlık, katlandığı çilekeş şartlar ve bütün bunlara rağmen gösterdiği cihanşümul kahramanlığın dünya tarihinde bir eşinin olmadığını kaydeden Kapan şöyle konuştu: “Osmanlı devletinin çöküş sürecine girdiği bir devirde dahi o günün iki süper gücü İngiltere ve Fransa müthiş bir yenilgiye uğradı. Bunu anlatmak için ancak ciltlerle kitap yazmak lazım. Yoksa birkaç dakikada bu zaferin büyüklüğünü ehemmiyetini anlatabilmek mümkün değildir. Tamamı olmasa da bunu idrak edebilmekte güzel bir şeydir. Türk Milleti gün geçtikçe tarih bilincinde daha iyi bir noktaya gelmektedir. Bu yıl Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü çok daha farklı konseptlerde kutlanıyor. Zannediyorum bundan sonra daha geniş katılımlı, daha canlı ve daha derin anlamlı kutlanacaktır. Çünkü Anzaklar her sene Nisan ayında geliyorlar bir hafta Çanakkale’de yatıp kalkıyorlar. Biz, bir günde kutlamalarımızı yapıp bitiriyoruz. Oysa bu bizim savaşımız, bizim destanımız. Onlar Avusturalya’dan şuradan burdan geldiler. Ama bu bizim toprağımız. Biz o küçücük toprak parçasına 250 bin şehit gömdük.”

Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Ekrem Çalkılıç ise menü teklifinin öğrencilerden geldiğini söyledi. Teklif karşısında heyecanlandığını aktaran Çalkılıç, öğretim görevlileri ve öğrencilerin yemekhaneye akın etmesinin çok önemli bir anlamı olduğunu belirtti. Çalkılıç şöyle konuştu: “Normal şartlarda burada zengin menüler, 4-5 çeşit yemek çıkar. Yemekhanemiz hiç bu kadar kalabalık olmazdı. Bugün öğrencilerimizle ve öğretim görevlilerimizle Çanakkale ruhunu hem yaşıyor hemde yaşatıyoruz. Öğrencilerimizin bu ruhu yaşatması bizede çok büyük heyecan verdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti zengin sofralarda kurulmadı. O gün insanların bedenleri açtı ama ruhları zengindi. Zengin ruhla hareket eden bedenler bize muhteşem bir ülke armağan ettiler. Şimdi ise biz gençlerimizle bu ruhu yaşamaya çalışıyoruz.