Türkiye’de varlığı bilinen 174 tür sürüngenin 150 türünün örneğini bulunduran ve bir şekilde telef olmuş sürüngenleri toplayıp turşusunu kuran Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, yılan ve sürüngenlerin zararlı olmadığını ve tabiatın dengesini koruduğunu belirterek, pandemi süreci dolayısıyla özgür kaldığı için daha çok dışarı çıkan yılanlara iyi davranılmasını istedi. Bilim için beslediği yılanlarla da mesai mefhumu gözetmeksizin sürekli ilgilenen Prof. Dr. Kurtuluş Olgun’un yılan ve sürüngen sevgisi görenleri şaşırtıyor.
'ZARARLI ZANNEDİP SÜRÜNGENLERİ ÖLDÜRMEYİN'
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, pandemi sürecinde insanların evlerinde kalmayı tercih etmesi ile birlikte yılanların özgürlüklerini ilan ettiğini, son dönemde de insan ve yılan karşılaşmalarında artış yaşandığını kaydetti. Prof. Dr. Olgun, ayrıca yılanların düşman değil, dost olduklarını da ifade ederek, “Hiçbir yılan taciz edilmedikçe, ısırmaz, saldırmaz. Birçoğu da zaten zehirsizdir” diye konuştu.
Türkiye’nin değişik bölgelerinde kurbağalar ve sürüngenler üzerine yaptığı araştırmalar ve Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde kurduğu Zooloji Müzesi ile öğrencilerin sürüngen korkularını yenmesinde rol oynayan Prof. Dr. Olgun, yılanlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
'BU HAYVANLAR DÜŞMAN DEĞİL, DOST'
Zooloji Müzesi’nde Türkiye’nin değişik yörelerinden toplanmış, özellikle kurbağa ve sürüngen türlerinin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Olgun, “Türkiye’de kurbağa ve sürüngen olarak yaklaşık 174 türümüz var. Biz bu müzede 174 türün 150’sini barındırıyoruz. Bu müzenin üç amacı var. Birincisi bu müzedeki örnekler bilimsel amaçlar için kullanılıyor. Burası aynı zamanda biyoloji bölümüne ait özellikle eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü bir yer. Üçüncü ve en önemli görevlerinden bir tanesi korkuların yenilebildiği bir yer olması. Özellikle yılanlardan çok korkuluyor. Biz bu çok korkulan yılanların korkulan hayvanlar olmadığını dışarıdan gelen özellikle ilkokul öğrencilerini burada ağırlayıp, burada kendilerine bu hayvanların düşman değil, dost olduklarına ilişkin zararlı olmadıklarına ilişkin bilgileri vermeye çalışıyoruz” dedi.
'ZEHİRLİ VE ZEHİRSİZ YILANLAR ARASINDA BELİRGİN FARKLAR VAR'
Halk arasında yılanların hepsinin zehirli olduğuna dair bir düşüncenin var olduğunu açıklayan Prof. Dr. Olgun, “Türkiye’de sadece 19 tane zehirli yılan türü var. Onların büyük bir çoğunluğu ile karşılaşma ihtimali çok az. Çünkü 4-5 tanesi dışarısında diğer yılan türleri daha çok lokal yerlerde yaşıyorlar. Yani kendilerini insanlara karşı göstermiyorlar. Zaman zaman duyuyoruz Türkiye’de 4-5 metre yılan var diye. Türkiye’deki en uzun boylu yılanlardan bir tanesi karayılandır. Boyu da yaklaşık 2,5 metre, belki de 2.80 metre olabilir. Zehirli ve zehirsiz yılan türleri arasında çok farklı özellikler var. Bu farklardan en önemlisi kuyruk kısmında ortaya çıkıyor. Zehirli yılanlarda gövdeden sonra kısa bir kuyruk geliyor. Ama bir zehirsiz yılanda gövdeden sonra ince uzun gittikçe inceleşen bir kuyrukla karşılaşıyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Zehirli yılanların baş yapıları üçgen şekilde ve boyun bölgesi belli olurken, zehirsiz yılanlarda baş kısmı oval şekilde ve boyun bölgesi belli değildir. Eğer bir yılanı gündüz görüyorsak ve bizden çok hızlı bir şekilde uzaklaşıyorsa, bu büyük bir ihtimalle zehirsiz bir yılan türüdür. Zehirli yılanlar gece faaliyet gösteriyorlar, genellikle avlanmak, beslenmek veya çiftleşmek amacıyla geceleyin çıkıyorlar. Zehirsiz yılanlar ise daha çok gündüz faaliyet gösteriyorlar. Zehirli yılanlar öyle çok rahatsız edilmedikçe, çok taciz edilmedikçe bir insana saldırması, ısırması söz konusu değildir.”
'PANDEMİ DÖNEMİNDE YILANLAR ÖZGÜR KALDI'
35 yıldır bu mesleğin içinde bulunduğunu ve bu yılki kadar yılan görüntüsü ile karşılaşmadığını söyleyen Prof. Dr. Olgun, şunları söyledi:
“Bunun tamamen pandemi dönemi ile ilgili olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğuna inanıyorum. Yılanlar sağır hayvanlardır, yani duymuyorlar. Ama yerdeki titreşimleri çok iyi algılayan hayvanlar. Yani biz ona doğru yaklaşırken, biz onu görmesek de, yılan bizim yaklaşmamızdan, yerdeki titreşimleri algıladığı için kolaylıkla bizden uzaklaşıyor. Ama bu pandemi döneminde böyle bir olayla karşılaşılmadı.”