Üniversite Yerleşkesinde 100 Arı Türü Yaşıyor

VOLKAN BAYRAKTAR - Bilim insanları, bitki florası, ağaçları ve iklimiyle Türkiye'nin tabiat zenginliklerine sahip önemli bölgelerinden Uludağ çevresindeki üniversite yerleşkesinde, şifa kaynağı balın yanı sıra incir ve kiraz üretiminde önemli görevler üstlenen arıların 100 civarında türünün yaşadığını belirledi. Uludağ Üniversitesi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Çakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bal arısı bakımından zengin bir ülke olduğunu ve 5 bal arısı ırkının bu coğrafyada varlığını sürdürdüğünü söyledi. Arıların, türlerine göre doğada çeşitli görevleri bulunduğunu belirten Çakmak, kültür bitkileri, yonca ve elmanın tozlaşmasında sahip oldukları fonksiyonlara dikkati çekti. İncir arısı görevini yapmazsa bu meyvenin yetişmeyeceğini anlatan Çakmak, şöyle devam etti: "Türkiye'de bal arısı dışında da zengin bir arı çeşitliliği var. Bal arısında çok ciddi ölümler olması halinde bile bu kadar arı türü çeşitliliği olduğu için kültür bitkileri tozlaşmaya etkin bir şekilde devam edebilir. Bu durum, Bursa'nın ve Türkiye'nin bir genetik zenginliğidir. UÜ Yerleşkesi'nde 30-40 arı türü beklentimiz vardı. Bu bölgenin geçiş bölgesi olduğunu bildiğimiz için rakamın biraz yüksek olabileceğini tahmin edebiliyorduk ama çıkan türün 100'ün üzerinde olması, beklentilerin üzerinde oldu. Herkes arılardan bahsederken sadece bal arılarını biliyor. Bal arılarının dışında 25 bin arı türü var." - "ABD'de arı kolonisi kiraları 5 kat arttı" Arı türlerini hem üniversitedeki öğrencilere hem de meraklılarına tanıtmak amacıyla arı türleri müzesi kurmak istediklerini dile getiren Çakmak, bazı kişilerin, merkezde çok sayıda arı türünü görünce şaşırarak, "Bu kadar farklı arı türü var mıydı?" diye sorduğunu belirtti. Türkiye'nin bölge olarak arı türleri için çok hassas bir alanda bulunduğu bilgisini veren Çakmak, ülkenin kıtaları birbirine bağladığını ve bundan dolayı geçiş bölgesinde olduğunu vurguladı. Çakmak, farklı coğrafi yapılara sahip Anadolu'nun birçok hayvan türü için bir kaçış bölgesi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Anadolu'nun çok sıcak yerleri veya soğuk dağlık alanları var. Dolayısıyla bu coğrafi zenginlik, arı türlerinin çeşitliliğine de yansıyor. Arılar doğada çok önemli bir unsur. Görülen birçok arı türü, küçük görüntüsünden dolayı insanlar tarafından sinek zannediliyor. Arılar ve arı türleri sadece kültür bitkilerinin değil, sebze ve meyvelerin neslinin devamında da çok öneme sahip. Arılar incirin yanı sıra başka meyvelerin tozlaşmasını da yapar. Örneğin bir kiraz bahçesini veya bir elma bahçesini sineklikle kapatırsanız çiçekler açar, sonra dökülür. İçeriye arılar giremediği için tozlaşma olmaz ve ürün alamazsınız. Arıların mutlaka çiçeklere konması, bir çiçekteki poleni diğerine taşıması lazım. Arının asıl ekonomik önemi baldan ziyade bu tozlaşmadan kaynaklanıyor. Örneğin ABD'nin Kaliforniya eyaleti, badem üretiminde dünyada ilk sıralarda. Bir arı kolonisinin kirası 50 dolar iken ABD'de arı ölümlerinden dolayı şu anda 250 dolara kadar çıktı."