Konya'da yaklaşık 8 ay önce Selçuk Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki R.U.’nun kampus içinde güzergah dışına çıktığını söyleyerek tartışırken 'İkinci bir Özgecan, olayı neden yaşanmasın' dediği iddiasıyla hakkında ‘tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açılan minibüs şoförü 26 yaşındaki E.A.D., 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Minibüs şoförü E.A.D., kız öğrenciyi tehdit suçundan kanıt yetersizliğiyle beraat etti.
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi R.U., geçen 27 Mart günü saat 14.40'da dersten çıkıp, Alaeddin Keykubat Kampusu içinde durakta bir süre tramvayın gelmesini bekledi. Tramvayın gelmemesi üzerine R.U., kampus içinden geçen bir minibüsü durdurup bindi. Minibüs şoförü E.A.D., şehir içine gitmediğini ancak, giden minibüse aktarma yapabileceğini söyledi. Minibüs, kampus içinde bir süre gittikten sonra içinde bulunan 2-3 yolcu da indi. İçindeki yolcular indikten sonra iddiaya göre minibüs, güzergah dışına çıkıp yine kampus içindeki Ziraat Fakültesi' arkasındaki ağaçlık alanın bulunduğu caddeye döndü.
Bunun üzerine telaşlanan R.U., iddiaya göre şoför E.A.D.'ye nereye gittiğini sorup, inmek istediğini söyledi. İddiaya göre şoför E.A.D., genç kıza nerede okuduğunu, nereli ve nerede yaşadığı hakkında sorular sormaya başladı.
"İKİNCİ BİR ÖZGECAN OLAYI NEDEN YAŞANMASIN" İDDİASI
Genç kız, şoföre tekrar 'Neden ormanlık alana gidiyorsunuz?' diye sorması üzerine iddiaya göre şoför E.A.D., aynaya bakarak, geçen Şubat ayında Mersin'de bindiği minibüste öldürülen Özgecan Aslan'ı kast ederek "İkinci bir Özgecan olayı neden yaşanmasın?" dedi.
R.U., bunun üzerine bağırarak inmek istediğini söyledi.R.U.'nun telefonunun çalması üzerine şoför, minibüsü durdurdu. R.U. da hızla minibüsten indi. Minibüsten indikten sonra şoförün kendisini aynadan gözetlemeye devam ettiğini öne süren R.U., polise haber verdi. Genç kızın şikayeti üzerine polis, kampus içerisindeki mobese kameralarından minibüsün plakasını tespit ederek E.A.D.'yi minibüs durağında yakalayarak gözaltına aldı.
R.U., tarafından polis merkezinde teşhis edilen E.A.D., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
İŞİNE SON VERİLDİ
İşine son verilen E.A.D., hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 'Kişiyi hürriyetten yoksun bırakma ve tehdit' suçlamalarıyla ilgili 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz olarak yargılanmaya başlandı.
Mahkemede görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanan şoför E.A.D., müşteri olarak minibüse aldığı R.U.’nun tedirgin olduğunu görerek sakinleştirmek için konuştuğunu ile sürerek "Özgecan cinayeti gibi olmaz merak etme" gibi sözler söylediğini belirtti. R.U., kısa mesafe olduğu için de güzergah dışına çıktığını belirtti.
BİLİRKİŞİ HEYETİ 'GÜZERGAH DIŞI' DEDİ
Konya7'nci Asliye Ceza Mahkemesi, trafik bilirkişilerinden olay yerinin minibüs güzergahı olup olmadığının tespit edilmesi için keşif yapılmasını istedi. Bilirkişi heyeti mahkemeye sunduğu raporda, minibüs sürücüsü E.A.D.,’nin olayın yaşandığı sırada güzergah dışında olduğunu bildirdi.
'ÖZGECAN TEHDİDİNE' BERAAT, 'HÜRRİYETİ YOKSUN KILMADAN' 6 AY CEZA
Mahkeme, geçen 12 Kasım tarihinde sonuçlandı. Davaya katılmayan minibüs sürücüsü E.A.D.'ye 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Minibüs şoförü E.A.D., kız öğrenciyi tehdit suçundan ise delil yetersizliğiyle beraat etti.
ÖZGECAN ASLAN CİNAYETİ NASIL OLMUŞTU?
Özgecan Aslan (22 Ekim 1995 - 11 Şubat 2015) Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste öldürülen üniversite öğrencisi. Aslan'ın yanmış bedeni 13 Şubat 2015 günü suçu beraberindeki iki kişiyle işlediğini itiraf eden kişinin jandarma ekiplerini olay yerine götürmesi ile bulundu.
Özgecan Aslan cinayetinin ortaya çıkması Türkiye çapında olayın ortaya çıktığı gün ve takip eden günlerde öfkeye ve gösterilere yol açtı. Binlerce kadın, kadınların tecavüzüne, şiddet görmesine ve öldürülmesine hükumetten yeterli tepkinin gelmemesiyle bu durumun normalleşmesi gerekçesiyle sokaklara döküldü. Gösterilerde kadına karşı şiddetle ilgili daha güçlü tedbirlerin alınması istendi. Olay sosyal medyada da büyük ilgi gördü ve ülke çapında pek çok gösterinin düzenlendiği 16 Şubat günü "Kara Pazartesi" olarak anıldı ve kadınların yaşadıkları taciz olaylarına sessiz kalmayarak anlatmaları istendi.
(DHA)