Üniversiteli ''siyasete uzak, aşka yakın''

İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğrencileri arasında yapılan araştırmada, üniversitelilerin yüzde 46'sının hiçbir siyasi partiyi desteklemediği, yüzde 86'sının aşık olduğu ve yüzde 66'sının evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşı olmadığıbelirlendi.

SÜ İletişim Fakültesi Akademik Medya ve Kamuoyu Araştırmaları (Akademedya) Grubu'nca, ekonomik, siyasal, kültürel, dinsel ve sosyal yaşamlarına ilişkin bin öğrenci üzerinde gerçekleştirilen "Öğrenci Profili" araştırmasında, yarıya yakını ailesiyle yaşayan öğrencilerin yüzde 8'inin öğrenim süresince çalıştığı, yüzde 37'sinin evinde bilgisayar bulunduğu ve yüzde 32'sinin iyi derecede İngilizce bildiği tespit edildi.

Araştırma sonucunda, öğrencilerin yaklaşık yüzde 70'inin ortalama 4-5 kişilik hane halkı toplam gelirinin 1 milyarın altında olduğu, yüzde 82'sinin yurtdışına hiç çıkmadığı, çıkanların çoğunluğunun da turistik amaçlı olduğu saptandı.

"Ailelerinin kendilerine aşıladığı en önemli özelliğin ne olduğu" sorusuna öğrencilerin yüzde 25'i "dürüstlük", yüzde 21'i "Bağımsız düşünme ve davranabilme yeteneği", yüzde 10'u "Gelenek-göreneğe saygı", yüzde 10'u "daha iyi bir dünya için mücadele bilinci", yüzde 9'u "Devlete ve millete bağlılık", yüzde 7'si "İyi bir yurttaş olma bilinci" ve yüzde 5'i "Dine bağlılık" yanıtlarını verdi.

YÜZDE 70'İ SANATLA UĞRAŞMIYOR

Öğrencilerin yüzde 70'inin aktif olarak bir sanat dalıyla uğraşmadığı saptanan araştırmada, en çok ilgilenilen sanat alanı yüzde 36 ile sinema, en az ilgilenilen alanın ise yüzde 6 ile bale olduğu anlaşıldı.

Araştırmaya katılanların yüzde 87'si üniversitedeki kültür-sanat aktivitelerini yeterli bulmazken, öğrencilerin yüzde 26'sı 1 ayda, yüzde 25'i haftada, yüzde 21'i 2 haftada, yüzde 17'si 2 ayda veya daha uzun sürede 1 kitap okuduğunu belirtirken, hiç kitap okumayanların
oranı da yüzde 4 çıktı.

Öğrencilere göre en başarılı yazarlar ve eserleri "Suç ve Ceza" ile Dostoyevski, "Yüzüklerin Efendisi" ile J.R.R. Tolkein ve "Kar"ile Orhan Pamuk, en çok dinlenen müzisyenler de Sezen Aksu, Tarkan, Ahmet Kaya ve Haluk Levent.

Katılımcıların yarıdan fazlasının dans etmediğini ve yarıya yakının da spor yapmadığını ifade ettiği araştırmada, en çok yapılan ve izlenen spor dalının futbol, en çok tutulan takımların ise Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Antalyaspor ve Trabzonspor olduğu
ortaya çıktı.

AŞK, CİNSELLİK VE AİLE

Araştırmada, "Hiç aşık oldunuz mu?" sorusuna öğrencilerin yüzde 86'sı, "Şimdiye kadar hiç sevgiliniz oldu mu?" sorusuna da yüzde 85'i "evet" yanıtı verirken, "Şu an kız/erkek arkadaşınız var mı?"sorusuna öğrencilerin yüzde 51'i "Hayır" dedi. Öğrencilerin yüzde 66'sının "evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşı olmadığını" belirttiği araştırmada, "insanların cinsel tercihlerinde özgür olması gerektiğini" düşünenlerin oranı yüzde 51, bunu tasvip etmeyenlerin oranı da yüzde 36 çıktı.

Araştırmada, yüzde 86'sı tek eşlilikten yana olan öğrencilerden sevgilisini aldatmayanların oranı yüzde 71, aldatanların oranı da yüzde 23 olarak belirlenirken, karşı cins veya cinsel konularla ilgili bilgileri yüzde 47'sinin arkadaş, yüzde 19'unun kardeş, yüzde 11'inin
baba, yüzde 8'inin anne, 5'inin uzman danışman, geriye kalanların da dergi, kitap ile öğretmen gibi kaynaklardan öğrendikleri saptandı. "Eve en çok gelir getiren kişi ailenin reisi olmalıdır" görüşüne katılmayanların oranının yüzde 55, katılanların yüzde 22, "Kadınlar evli olsun olmasın çalışmalıdır" diyenlerin yüzde 54, buna katılmayanların oranının da yüzde 22 olarak tespit edildiği araştırmada, "Kadınlar öncelikle kendilerini çoçukların yetiştirilmesine adamalıdır" fikrine öğrencilerin yüzde 38'inin katılmadığı, yüzde 25'inin ise bu fikri desteklediği belirlendi.

"EVLİ KADIN EŞİNİN SÖZÜNÜ DİNLEMELİ Mİ?'

Öğrencilerin yüzde 68'i "Çalışan kadınlardan çok ev kadınları daha saygın bir konuma sahiptir" görüşüne katılmadıklarını belirtirken, "Evli kadınlar her zaman eşlerinin sözünü dinlemelidir"diyenlerin oranı yüzde 14, buna katılmayanların oranı ise yüzde 62 çıktı.

Araştırmaya katılanların yüzde 64'ü "Erkekler kadınlardan genelde daha üstündürler" görüşüne "katılmıyorum" yanıtını verirken, "katılıyorum" diyenlerin oranı yüzde 15, "kısmen" diyenler de yüzde 13 civarında oldu. "Evli erkeklerin eşlerinden başka kadınlarla ilişki kurmasını normal karşılamayanların" oranının yüzde 80, "normal bulanların" yüzde 7 olarak tespit edildiği araştırmada, "kadınlar bazı durumlarda eşleri tarafından dövülmeyi hak etmektedirler" görüşüne öğrencilerin yüzde 80'i "katılmıyorum", yüzde 7'si "katılıyorum", yüzde 5'i de "kısmen" yanıtını verdi.

TÜKETİMDE "KALİTE", EĞLENCEDE "SİNEMA"

Satın alma davranışında öğrencilerin bilinçli tüketici oldukları" ortaya çıkan araştırmada, öğrencilerin yüzde 42'sinin öncelikte alacağı malın kalitesine, yüzde 24'ünün ucuz olmasına, yüzde 11'inin güven vermesine özen gösterdiği, sadece yüzde 2'ye yakınının
reklamlardan etkilendiği belirlendi.

Eğlence konusunda sinema ve televizyonu öne çıkaran öğrencilerin yüzde 18'inin sinema, yüzde 17'sinin televizyon, yüzde 14'ünün parti, yüzde 13'ünün seyahat, yüzde 9'unun konser, yüzde 8'inin spor, yüzde 7'sinin grup oyunları, yüzde 4'ünün tiyatro ve yüzde 2'sinin interneti
eğlence aracı olarak kullandıkları anlaşıldı.

Eğlenceye ayrılan bütçe toplam bireysel gelirin yüzde 5-30'u arasında değişirken, öğrencilerin özel gün ve hafta sonları dışında bar-disko-gece kulübü gibi eğlence yerlerini tercih etmedikleri ve yüzde 85 oranında arkadaş ortamını yeğledikleri saptandı.

Öğrencilerin en fazla yaşamak istedikleri ülkeler arasında yüzde 11 ile ABD ilk, yüzde 10 ile Fransa ikinci, yüzde 8 ile İtalya üçüncü sırada yer alırken, bunları sırasıyla Mısır, İngiltere, Kanada, Avustralya izledi.

SİYASETE BAKIŞ

Araştırmada, yüzde 46'sının hiçbir siyasi partiyi desteklemediği, yüzde 19'unun sadece sempati duyduğu, yüzde 17'sinin "üye olmadığını ancak desteklediğini" söyleyen öğrencilere ilişkin şu değerlendirmeye yer verildi: "12 Eylül 1980 sonrası gençliğin apolitizasyonu 2000'li yıllarda da etkisini göstermeye devam etmektedir. Politik yelpazede kendilerini konumlandırmaları istenen öğrenciler, yüzde 24 oranında 'politik görüşüm yok' biçiminde bir yaklaşım sergilemişlerdir. Ağırlıklı olarak sol tanımlamalara yer veren öğrencilerin, marjinal yapılara pek sıcak bakmadıkları gözlemlenmiştir. Kendilerini 'sol merkez' ya da 'sosyal demokrat' diye tanımlayanların oranı toplam yüzde 26'dır. Siyasal yelpazede sağ merkezde olduklarını belirtenlerin oranı yüzde 6 iken, kendilerini liberal olarak adlandıranların oranı 7'dir. Bir partiye üye olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6'dır. Parti üyeliğini aktiviteleriyle de destekleyenlerin oranı ise yüzde 1 civarındadır."

Araştırmada, öğrencilerin yüzde 60'ının ileride siyaset yapmayı düşünmediği, yüzde 14'ünün ileride siyasete atılmayı düşündüklerini dile getirdikleri ve 3 Kasım Milletvekili seçimlerinde yüzde 34'ünün oy kullanmadığı, yüzde 28'inin ailesiyle aynı partiye oy verdiği
anlaşıldı.