Üniversitenin 1955'te kurulmasıyla oluşturulan Sivil Savunma Uzmanlığı Birimi, yaklaşık 69 yıldır deprem, sel, yangın, yaralanma, kaybolma, mahsur kalma ve diğer arama kurtarma faaliyetlerinde görev yapıyor.
Gönüllülük esasıyla Sivil Savunma Uzmanlığı Birimi ile 2 amirlik çatısı altında bir araya gelen ekipler, afet durumlarında göreve çıkmak için 7 gün 24 saat hazır bekliyor.
Takım ruhuyla hareket etmek, sahada oluşabilecek olumsuz durumları ortadan kaldırmak amacıyla çalışan ekipler, yaptıkları tatbikatlarla kendilerini geliştiriyor.
İhtiyaç halinde ülkenin dört bir yanına giderek cansiparane çalışan ekipler, bir canı kurtarmanın mutluluğunu yaşıyor.
"EKİBİMİZİ TEKNİK PERSONELİMİZ AĞIRLIKLI OLACAK ŞEKİLDE GÜÇLENDİRDİK"
Sivil savunma uzmanı Ömer Yetim, AA muhabirine, üniversitenin kuruluşuyla sivil savunma ekiplerinin kurulduğunu, sivil savunma uzmanlığının da aktive edildiğini söyledi.
Sivil savunma uzmanlığından sonra sivil savunma amirliklerinin de kurulduğunu belirten Yetim, "6 Şubat depremlerinden önce 18 kişilik gönüllü arama kurtarma ekibimiz vardı. Depremden sonra ekibimizi güçlendirmemiz gerektiği ortaya çıktı ve 41 sayısına ulaştık." dedi.
Yetim, 6 Şubat depremlerinden sonra ekibi teknik personel ağırlıklı olacak şekilde güçlendirdiklerini ifade ederek, "Tamamen gönüllü ekibiz ve bu gönüllülük sayesinde istediğimiz zaman idarecilerimizin izniyle AFAD'ın talebi doğrultusunda her türlü afet ve acil duruma müdahalemizi gerçekleştiriyoruz." dedi.
"AFET DURUMUNDA BİR CANA DOKUNMAK ÇOK ÖNEMLİ"
Gün içerisinde hava durumu ve gece olan depremleri de takip ettiklerini aktaran Yetim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yapabiliyorsak daha önceden tedbirlerimizi alıyoruz ve bir icap ekibi (ev nöbeti) oluşturuyoruz. Bir sel, fırtına durumu olabilir. Hastanemiz de bölgenin çatı kurumlarından biri. Ondan dolayı hastanemizi 7-24 çalışabilir duruma getirmek için ekiplerimizi icap ekipleri olarak hazırda bekletiyoruz. Olası bir durumda 20-25 dakika içerisinde kampüsümüzde, depolarımızda giyinerek, ekipmanlarımızı toparlayarak, resmi araçlarımızla hazır hale geliyoruz. 7 gün 24 saat teyakkuzdayız. Tamamen gönüllü bir ekip olduğumuzdan dolayı 'Şurada şu var.' dediğimiz zaman üst yöneticilerimizin izniyle her an olaya çıkış yapabiliyoruz."
Yetim, afet durumunda bir cana dokunmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, "2011 Van-Erciş depremi zamanında benim çocuğum 3 aylıktı. Enkaz altından daha 3-4 aylık bebek çıkarttık. O bebeği çıkartmayla duyduğumuz haz bambaşka bir şeydi. Tüm hayatınız boyunca alacağınız hazlara değiyor. Bunu yapabilmek için tüm ekip arkadaşlarım ve ben görevimizin başında hazır bekliyoruz." diye konuştu.
Herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet eden Ömer Yetim, "Herkesin ayrıca afet bilinci eğitimini almasını istiyoruz. Evlerinde, ofislerinde, iş yerlerinde afet ve acil durumda yapılması gerekenleri önceden bilmesini istiyoruz." dedi.
"DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE AFETLERE HAZIRLANMAYA GAYRET GÖSTERİYORUZ"
KTÜ Farabi Hastanesi Sivil Savunma Amiri Erdal Danacı da KTÜ arama kurtarma ekibinin üyesi olmaktan gurur duyduğunu ifade etti.
Yaptıkları işin çok önemli olduğuna dikkati çeken Danacı, "Mesleğimiz gereği bu gibi olaylara hazır olmak zorundayız. Keşke yaşamasak ama ülkemiz bir afet bölgesi. Bu kapsamda da her türlü afete karşı ekiplerimizle hazır durmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
Danacı, KTÜ arama kurtarma ekibi olarak sel, kayıp, yangın gibi çok sayıda afetin yanı sıra 6 Şubat depremlerinde de görev aldıklarını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir daha yaşamak istemem ama böyle bir durum olduğunda daha güçlü şekilde afetlere hazırlanmaya gayret gösteriyoruz. Ekibimiz güçlüydü ama daha da güçlendirmek için hazırlanıyoruz. Olası bir afete de daha teyakkuz durumundayız. Herkesin de afetlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini düşünüyoruz. "