CNN Türk'te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına katılan A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür anayasa referandumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"REFERANDUMLARDA SEÇMEN İDEOLOJİK KARAR VERİYOR"
Seçmenin parti aidiyetiyle sandığa gideceğini savunan Adil Gür, “Yerel seçimlerde, genel seçimlerde seçmen gündelik yaşamına bakıyor, cebine bakıyor. Referandumlarda ise seçmen ideolojik karar veriyor. 2010 referandumunda bir yıl önce yüzde 39'a düşmüştü iktidarın oyu, yüzde 58'lik bir sonuç çıktı. Yine parti aidiyeti ve ideolojik nedenlerle oy verdiklerini göreceğiz” dedi.
2010 referandumunda sandık başında anket yaptıklarını belirten Gür, oy verme gerekçelerini sorduklarında ankete katılanların yüzde 70'den fazlasının cevap vermediğini söyledi. Gür, bu referandumda evetçilerin ve hayırcıların farklı argümanları olduğunu söyledi.
"VATANDAŞ BİR TEHDİT ALGISI HİSSEDİYOR"
Gür, “Evet verenlerin gerekçesi iktidar icraatlarını oylamak değil. Vatandaş bir tehdit algısı hissediyor, bu algı üzerinden oy kullanıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için oy veriyor. Hayır diyenlerin ise iki gerekçesi var. Değişiklik olursa tek adamlığa neden olur gibi gerekçeler var. Ama 18 madde var. Sorduğumuzda 18 maddeden hangi maddeler değişiyor 2-3 madde söyler misiniz dediğimizde yüzde 80 yüzde 90 cevap veremiyor.
"KUTUPLAŞTIRARAK SİYASET YAPMAK SİYASETÇİLERİN EN KOLAY İŞİ"
Türkiye'de çok partili hayatın olduğu hemen her dönemde seçmen davranışı kutuplaşma üzerinden yapılıyor. Merhum Demirel Ecevit nasılsa... O dönemde de kutuplaşma vardı. Rahmetli Özallı yıllarda da, daha sonraki dönemde ANAP, Doğruyol, CHP, SHP, Refahyol döneminde de böyledi. Çünkü kutuplaştırarak siyaset yapmak siyasetçilerin en kolay işi. Seçmen doğruya yanlışa bakmadan tamamıyla aidiyet duygusuyla oy veriyor" diye konuştu
Gür, bu durumun kişiler üzerinde parti aidiyeti yaratmasını ve futbol takımı tutar gibi siyasi partilere destek vermesine olanak sağladığını belirtti.
Gür, kararsızların oranının ise söylendiği gibi çok fazla olmadığı görüşünü dile getirdi.