Ünlü Oyuncu Haluk Piyes Gençlere Tecrübelerini Anlattı

Bursa Kent Konseyi (BKK) Gençlik Meclisi, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Sağlıklı Gençlik’ paneline konuşmacı olarak katılan ünlü oyuncu ve yönetmen Haluk Piyes, zararlı alışkanlıklarından nasıl kurtulduğunu anlattı.

31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü münasebetiyle Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda düzenlenen panele, BKK Gençlik Meclisi üyeleri, kamu kurumlarının, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. ‘Sağlıklı Gençlik’ panelinde kötü alışkanlıklarını ve bırakma sürecini anlatan ünlü oyuncu ve yönetmen Haluk Piyes, 16 yaşından beri sosyal danışmanlık yaptığını söyledi. Sigara bağımlılığıyla kendisinin de mücadele ettiğini belirten Piyes, insanın 3 aşıyı tamamlaması halinde kötü alışkanlıklardan kurtulabileceğini ifade etti.

Almanya’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Piyes, 3 yaşındayken babasının hapse girmesi üzerine iki ablası ve kendisine zor şartlarda çalışan annesinin baktığını ifade etti. Birinci aşı olan sevgiyi annesinin kendisine yoğun şekilde verdiğini dile getiren Piyes, “Almanya’da dazlakların, uyuşturucu bağımlılarının ve çetelerin olduğu gettolarda büyüdüm. Kötü gibi gözükebilir, ama daha iyi hayat bilmediğim için getto kötü gelmiyor. Annemin sevgi aşısı sayesinde yerde okumaya karar verdim. Ama öğretmenlerim beni engelliler okuluna kaydırdı. Şansımıza ikinci aşıyı vermek üzere bir Türk öğretmenle tanıştım. Bilgi aşısını vererek bizi sınıfın en iyisi yaptı. Bu arada kendimi ezdirmemek için boksa yazıldım. Sinan Şamil Sam, Cengiz Koç gibi önemli boksörlerin hocası olan Ali Çakır ile tanıştım. Uyuşturucudan oğlunu kaybeden Ali Çakır hocam de ilgi aşısını verdi. Çocuğuma boksu tavsiye etmem, ama orda fazla seçenek yoktu. Vücudumda çok sayıda kırık var, fakat çok şükür sokakta boksa hiç ihtiyaç duymadım” dedi.

İnsanların kötü alışkanlıkları olmadığı takdirde torbacıların, uyuşturucuların, sigaraların ilgi görmeyeceğini vurgulayan Piyes, insanın devletten önce kendi çevresine sahip çıkıp çıkmadığına bakması gerektiğini anlattı. Her ferdin devlet kadar sorumlu olduğunu söyleyen Piyes, “Ben bunu arkadaşlarıma ispatlamaya çalıştım. Torbacılarla, dazlaklarla dövüştüğüm anlar oldu. Çok kafa kırdım, bizim de kafamızı kırdılar. İki kere vuruldum, bir kere bıçaklandım. Atardamarım kesildi. Pes etmedim, ama böyle gitmeyeceğini anladım. Arkadaşlarıma daha sıkı sahip çıktım. Bunları 16 yaşlarımda yaşadım. Elbette bütün Almanlar kötü değil. Bir komiser abimiz bana, ‘Sen sosyal danışman ol’ dedi. Bizim gettoda sosyal danışman ‘ihbarcı’ diye bilinirdi. Ama öyle olmadı. Dil bilmeyenlere tercüman olan, polis hücreyi basmadan karşı tarafı ikna eden bir işti. Üç buçuk sene eğitimi aldım. Savaşımı sürdürdüm. Etkili savaşmak için hukuk okumaya karar verdim. Adalet okumadığımı anlayınca ise bıraktım. Bu sefer daha etkili bir silah olan televizyona atıldım” diye konuştu.

Aşk-ı Memnu, İffet, Eve Düşen Yıldırım gibi dizilerden teklif aldığını, ancak davasına ters düştüğü için kabul etmediğini itiraf eden Haluk Piyes, “Yaklaşık 5 buçuk milyon doları reddetmişim. O projelerde oynayıp birilerine bir şey özendiremem. Sonra kızlar baldızına, amcasına özenip aynısını msn’de yapıp, intihar edecek. Bunun vebalini taşıyamazdım. Televizyondakiler ne yaptıklarını şuurunda. En büyük uyuşturucu televizyon ve medyadır. Çünkü halkın bu aşıları almadığını biliyor. Annem bile birden yıldız olunmasına şaşırıyor. Bunun ocak başı, beraber takılması, sigarası, uyuşturucusu var. Böyle olmadığım için etiketleniyorum” dedi.

Almanya’da Arap, Kürt ve Türklerin ‘kara kafa’ diye tabir edildiğini, bu kesimleri kötülemeyen, agresif göstermeyen filmlere para ve ödül verilmediğini söyleyen Piyes, “Çok meşhur yönetmenlerimizin yüzüne yaptığının sanat olmadığını söyledim. Bana, ‘Haluk ne yapayım, başka türlü para vermezler’ dedi. Sonra Berlin’de Altın Ayı ödülünü aldı. 4 milyon izleyiciye ulaşan ‘Kanımdaki Barut’ filmi ise yasaklandı. Dönemin Almanya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı beni çağırarak uyardı ve önemli bir koz olduğumu fark ettim” diye konuştu.

Hayatın zorluklarıyla mücadelede gençlerin pes etmemesini isteyen Piyes, eksik aşılarını arayarak üzerine gitmelerini tavsiye etti. Anne ve baba sevgisini alan çocukların her yalana kanmayacağını hatırlatan Piyes, aile fertlerinin birbirlerine karşı ‘seni seviyorum’ kelimesini çok kullanması gerektiğini söyledi.

Panelin diğer konuşmacısı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Funda Coşkun ise, ‘Sigaranın zararları’ konulu bir sunum yaptı. Üreticinin tavsiye ettiği gibi kullanıldığında tüketiciyi öldüren tek yasal ürünün sigara olduğunu dile getiren Coşkun, gençlerin sigaraya alışkanlığına yakalanmaması veya kurtulması için ailelere büyük görevler düştüğünü hatırlattı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Başkomiser Fatih Çakırtaş ise, bağımlılığın insan ve toplum üzerindeki etkileri, sigara kullanımın sosyal boyutu ve madde bağımlılığıyla ilişkisi konusunda sunum yaptı.

Bursa Kent Konseyi (BKK) Başkan Yardımcısı Lütfi Taşcı, sigaradan 12 yıl önce kurtulduğunu belirtti. Anlamlı bir program düzenleyen kurumlara teşekkür eden Taşcı, canın insana Allah’ın bir emaneti, bu emaneti korumanın ise şart olduğunu ifade etti. Sigaranın insanı yavaş yavaş öldürdüğünü anlatan Taşcı, “Milletin can damarı ve geleceği olan gençliğimiz, 21 yaşındaki Fatih gibi ufku açık, geleceğe vakıf ve dünyaya yön verebilmelidir. Bunun için de gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmalıyız” dedi.

BKK Gençlik Meclisi Sekreteri Aydan Sucuoğlu ise, gönüllü olarak gençlerin faydasına olan her çalışmanın içerisinde olduklarını söyledi. Gençlik Meclisi’nin yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Sucuoğlu, iki yıldır ‘5 Yanlış 1 Doğruyu Götürür’ sağlık projesini yürüttüklerini hatırlattı.

Bursa Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Resul Özbek, dünya genelinde 1.2 milyar tütün kullanımı olduğunu, buna bağlı olarak her yıl 16 milyar civarında ölüm meydana geldiğini belirtti. Türkiye’de ise 15 yaş üzeri 16 milyon gencin tütün kullandığının tahmin edildiğini ifade eden Özbek, sigaraya bağlı hastalıkların yol açtığı ölümlerin de yüz bini bulduğunu aktardı. İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ise, hassas bir konuyu gündeme taşıyan Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne ve Bursa Kent Konseyi’ne teşekkür etti.