HABER

Ünlü ressama Taksim'de büyük şok! Uyuşturucu iğne ile saldırdılar

Ünlü Ressam Pınar Du Pre, sokaktan geçerken 10 yaşlarında yerde oturan bir çocuk, yanından geçerken kalçasına bir şey batırdı ve kaçtı. Metroya güçlükle girebilen ressam merdivenlerinden inerken bacağının uyuştuğunu ve bilincinin gitmek üzere olduğunu anlayıp güvenlik görevlilerinden yardım istedi. Pınar Du Pre yaşadıklarını sosyal medyada böyle anlattı

Ünlü ressama Taksim'de büyük şok! Uyuşturucu iğne ile saldırdılar

Du Pre'nin sosyal medya hesabından aktardığı olay dün akşam üzeri 17:00 civarında Taksim The Marmara Otel’in yanından metroya doğru çıkan yokuşun başında gerçekleşti.

Du Pre, sokaktan geçerken 10 yaşlarında yerde oturan bir çocuğun iğneli saldırısına uğadı. Metroya ulaşan Pre, güvenlik görevlilerinin yardımıyla Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan Du Pre, yaşadığı olayın ardından ”Başıma gelen olayı hemen algılamayıp, kendimi güvenli bir bölgeye atıp yardım istemeseydim Taksimin ortasında çöküp kalacaktım. Ya bana bir zarar vereceklerdi, ya da çantamı çalacaklardı. Şanslıydım ki;çocuk şırıngayla vermek istediği uyuşturucuyu tam saplayamadı ve şırınganın üzerindeki sıvının bir bölümü dışarıya çıktı. Çocuk kaçarken kalçamda bir ıslaklık vardı. Herhalde tam doz yapsaydı hemen orada yere yığılıcaktım.” dedi.

Sağlık durumu şuan iyi olan, ünlü ressamın yaşadığı olay sonrası sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı:

İĞNEYİ BATIRIP KAÇTI

Dün saat 17.00 civarında Taksim The Marmara'nın yanından çıkan yokuşun ucunda Metroya doğru yürüyordum.

10 yaşlarındaki bir çocuk yerde oturuyordu, yanından geçtikten sonra kalçama ‘pıt' diye birşey batırdı ..

Batırıp batırmadığından, beni ellemek mi istediğini.. ne yaptığını anlamadım bile.. dönüp baktığımda yokuş aşağı koşarak kaçıyordu.

Uğraşmak istemedim, ‘çocuklar bile sapıklaştı’ diyip bir an evvel metroya gitmek istedim.

Sanki birşey batırmışdı ..ama kalçamı ellediğimde bir ıslaklık da vardı.

KENDİNİ METROYA ZOR ATTI

Hızlıca metroya doğru yürüken başımın döndüğün fark ettim.

Metro'nun merdivenlerinden inerken çok net bacağımın uyuştuğunu ve bilincimin gitmek üzere olduğunu anladım.

Bana bir uyuşturucu verildiğini hemen idrak ederek ilk güvenli yere koştum, çünkü artık bayağı bacaklarımı hissedemez oldum.

Toplam 3-4 saniye de oluyor tüm bu anlattıklarım.

Merdivenlerin solunda bir kitapçı var, oradaki bayanlardan panik içinde yardım istedim, elimden geldiği kadar anlattım olayı.

O sırada başım ciddi anlamda dönüyor ve nefes alamıyordum. Kalp krizi yaşıyor gibiydim ama aynı zamanda el ve kolumdaki hissiyat gidiyordu.

Bir saniye sonra ayakta duramıyordum ve beni kasanın arkasınadaki bir sandaliyeye oturtup güvene aldılar.

GÖREVLİLER YARDIM ETTİ

Güvenlik görevlisi hemen geldi. Eşimi'i aradılar cünkü konuşamıyordum ve cep telefonunu tutamaz oldum. Elim ayağımı hissedemedim ve kafamı duvara dayayarak şok içinde orada kalakaldım.

Görevli ve çalışan bayanlar inanılmaz yardımcı oldular. Su içemiyordum kafamı tutarak içirdiler bir iki yudum, kolonya sürdüler. Bu arada eşim geldi (çok yakın bir yerde çalışıyor.. o yüzden hemen gelebildi).

Metro görevlisi tekerlekli sandaliye getirdi ve o şekilde beni hastaneye kaldırdılar. .. uyuşturucunun tam sistemimden çıkması bir kaç saat aldı. Şimdi birazcık şok ve yorgun hissetmemle beraber iyiyim.

Amerikan Hastanesi bana ne yapıldığını kanda tespit edemeyeceğini söyledi.

Hatta isterseniz EMAR çekelim ayaklarınız tutmuyorsa dedi, belki şeker koması yaşadınız gibi gibi saçmalıklar ile uğraşmak zorunda kaldım.

Neyse.. sonuçta olaydan 1 saat sonra yavaş yavaş ayaklarıma ve ellerime his geri geldi, bir kaç saat sonra da yürüyerek çıktık hastaneden.

Başıma gelen olayı hemen algılamayıp akıllı davranmasaydım, kendimi güvenli bir bölgeye atarak yardım istemeseydim Taksimin ortasında çöküp kalacaktım.

Ben yerde kendime hakim değilken çantamı çalmayı planladıklarını düşünüyorum.

Ayrıca vermek istediği uyuşturucu bence tam yapamadı ve bir bölümü dışarıya çıktı, o yüzden kalçamda ıslaklık vardı.

Herhalde tam doz yapsaydı hemen orada yere çökecektim.

Çanta umrumda bile değil ama bu olay istedikleri gibi başıma gelmiş olsaydı bunun şokunu nasıl atlatırdım bilmiyorum. Evren beni çok iyi koruduğuna inanıyorum, çok şükrediyorum ..

Oradan geçerken, o çocuk daha birşey yapmadan, çok garip ve keskin bir tehlike hissettim ve sanki uyarıldım.

O yüzden tetik halindeydim, soğuk kanlı davranabildim. Ama hepimiz bunun farkında her an olmayabiliriz.. lüfen dikkat edin

Pınar Du Pre kimdir?

Pınar Du Pre 1972 yılında Viyana’da doğdu ve Künstlerhaus, Wiener Werktstaette’nin bıraktığı yoğun sanat ortamından etkilenerek yetişti.

1994 Viyana Üniversitesin’de Marketing dalından mezun olan Du Pre aynı dönemlerde Werkstaette für Kunst und Kultur ve Viyana VHS’de sanat kurslarına katıldı.

Otodidakt olan sanatçı çocukluğunda kendi oyuncak bebeklerini dahi kendi üretti, 12-13 yaşlarında ilk yağlıboya tablolarını yapmaya başladı. 1994 senesinde daha öğrenci iken keşfettiği özel bir yağlıboya baskı tekniği ile yaptığı ilk nü serisi Linz'de büyük ilgi gördü. 1995 – 2005 seneleri arasında Du Pre Istanbul hayranlığını ahşap üzeri yaptığı kubistik soyut yapıtları üreterek sergiledi. Viyana ve Linz’de karma sergilere katıldı ve çok sayıda üretilmiş olan bu tabloların tümü Avusturya’da alıcıları ile buluştu. 2008 yılında Türkiye’de ilk kişisel sergisini modern müzik ve eski ustalar arasındaki ilişkiyi kurguladığı ‘Reincarnation of Art’ Serisi ile Lucca Art’da gerçekleştirdi. Ardından 2008’de Deep, 2009’da Yasemin Art, Studio RTI ve Ilayda Sanat’da kişisel ve karma sergilere katıldı.

Du Pre çalışmalarında birçok farklı tekniği içinde barındırıyor. Klasik dönemin büyük yaratıcı ressamlarından esinlenmesine rağmen eserlerini “ilerici ve modern” olarak nitelendiriyor. Resimlerinde incelikli keşiflerden ilham alan ve bunları farklı öykülere bağlayan Du Pre “İnsan figürüne ve insanlığa olan ilgim, insan hayatının kutsallığından, eşsizliğinden ve sanatın bunu fark etme ve gösterme gücünden kaynaklanıyor” diyor.

En Çok Aranan Haberler