Uygur, rahatsızlığı sebebiyle Medistate Kavacık Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Ünlü tiyatro duayeni Devlet Sanatçısı Nejat Uygur, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Usta oyuncu 86 yaşındaydı.
"MİRASIM KAHKAHA"
Tiyatro sanatçısı Nejat Uygur, tiyatro sanatçısı İsmail Hakkı Şen'in cenaze töreninde verdiği bir röportajında, "Bir bakmışsınız benim cenazemde başka sanatçılarla röportaj yapmışsınız. Gün gelecek bütün tiyatro sanatçıları İsmail Hakkı Şen gibi, benim gibi ölecek. Tiyatro perdesi üstümüze üstümüze yıkılacak. Hatta seyirci üzülmesin. Ben ve benim arkadaşlarım, onların kederini alıp götürecek. Onlara sadece gülmek kalacak" demişti.
Ünlü sanatçı aynı yıl verdiği bir başka röportajında, "Askerler cephede ölüyor, benimki de sahnede oyun oynarken olursa mutlu olurum. Ölüm beni hiç korkutmuyor. Yaratan Allah yarattığı gibi günü geldiğinde alacak. Bir gün tiyatronun ışıkları sönecek, zil sesleri susacak ve tiyatro perdesi sonsuza kadar üzerime kapanacak. İşte o zaman giderken tüm üzüntüleriniz yanımda götürerek size sadece kahkaları bırakacağım" diye konuştu.
DAHA ÖNCEDEN DE 'ÖLDÜ' HABERLERİ ÇIKMIŞTI
Nejat Uygur, 10 Eylül 2007'de beyin damarlarında oluşan bir tıkanıklık nedeniyle vücudun sol tarafında kısmi felç geçirmişti.
Sağlık durumuna ilişkin yapılan basın toplantısında Uygur'un sol kolunu hareket ettiremediği, yüzünde kayma olduğu, bacağında biraz hareket olduğu, konuşmasının ise düzgün olduğu ifade edilmişti. Bunun üzerine bir çok kez ünlü duayenin yaşamını yitirdiğine dair asılsız haberler çıkmıştı. Bu haberleri ise oğulları Süheyl ve Behzat Uygur yalanlamıştı.
NEJAT UYGUR KİMDİR?
Nejat Uygur, 10 Ağustos 1927 Kilis - Gaziantep'te doğmuştur.
Öğretmen bir annenin ve subay bir babanın üç çocuğundan ortancası olan Uygur, Kilisli sanatçı İsmail Dümbüllü tarafından keşfedilmiş ve meşhur edilmiştir. Eğitimini Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde tamamlamıştır. İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okumuş ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başlamıştır. Sarıyer, Çanakkale ve Manisa'da ortaokulu tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel bölümüne girmiş; fakat mezun olamamıştır.
1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi artmıştır. Atletizm ve su topu dışında iyi de bir atbinicisidir. Nejat Uygur 1950 yılında Necla Uygur ile evlenmiştir.
Tiyatroya profesyonel anlamda 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım atmıştır.
Nejat Uygur, uzun Anadolu turlatıyla Türkiye'de basılmadık yer bırakmamıştı. Uygur, Cibali Karakolu, Kaynanatör, Hastane mi kestane mi, Miğferine çiçek eken asker, Minti minti, Sizin ki can da bizimki patlıcan mı, Son umudum milli piyango, Şeyini şey ettiğimin şeyi, Şeytandan 29 gün evvel doğan çocuk, Zamsalak, Alo orası Tımarhane mi, Aman Özal duymasın, Benim annem evden neden kaçtı gibi unutulmaz eserlere imza attı.
Uygur, önemli tiyatro eserlerinin yanı sıra başta Cafer Bey serisi olmak üzere önemli sinema filmlerine de imza attı. Uygur, son yıllarda Beyaz Melek ve Vizontele Tuuba ile beyaz perdede yer almıştı.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
'BİR DEVİ DAHA KAYBETTİK'
Sanatçılar, Nejat Uygur'un ölümü üzerine yasa boğuldu.
Ferhan Şensoy, "Hepimizin başı sağolsun. Nejat Uygur Türk tiyatrosunda çok önemli bir yere sahipti. Ustam Haldun Taner, Nejat Uygur'un çok ciddiye alınmadığı zamanlarda 'Oyunları videoya alınmalı' demişti. Ben kendisinden çok şey öğrendim. Muhalif, kendine özgü bir isimdi. Muhalif tiyatronun direniş günlerinde buradan kendisine selam veriyorum" ifadesini kullandı.
Rasim Öztekin de Uygur için "Üst üste devleri kaybediyoruz. Nejat ağabey, geleneksel Türk tiyatrosu için bir devdi. Ondan çok şey öğrendik. Türk tiyatrosu için çok büyük bir kayıptır. Oğullarının onun yolunda devam etmesi bizim için teselli. Çok büyük kayıplar veriyoruz" dedi.