Konya'da düzenlenen Sufi Sinema Günleri'ne onur konuğu olarak katılan Mecidi, yönetmenliğini yaptığı Cennetin Çocukları filminin gösteriminin ardından gerçekleştirilen söyleşide, Hazreti Mevlana'nın şehrinde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
İran edebiyatı ve kültürünün Hazreti Mevlana'nın düşünceleri ve öğretilerinden büyük ölçüde etkilendiğini ve faydalandığını belirten Mecidi, nadide eserlerin tasavvufa dayalı zengin kültürlerden çıktığına inandığını dile getirdi.
Her Müslüman gibi Kur'an-ı Kerim'i baş tacı yaptığını aktaran Mecidi, Mesnevi gibi önemli alimler tarafından yazılmış kitapların da İslam'ın anlaşılması, en doğru şekilde yaşanması için önemli olduğunu vurguladı.
Mecidi, sinemanın İslam'ı bütün dünyaya doğru anlatmak için etkili bir araç olabileceğine değinerek şöyle konuştu:
"Maalesef hepimiz şahit olduk ki son senelerde bu coğrafya içindeki marjinal gruplar, Müslümanlığı yanlış temsil etmektedir. İslam'ın gerçekleri gösterilmemektedir. Batı'da ise görüyoruz ki neyi sahnelemek istiyorlarsa onu seyrediyorsunuz. Marjinal gruplar dediğimiz, örneğin DEAŞ gibi birtakım gruplar asıl İslam'ı rehin almaktadır, onların gerçek İslam ile işleri yok ve maalesef Batı'da da İslam'ın şefkatli yüzü, kucaklayıcı, güzel mesajlarını göstermiyorlar. Maalesef, İslam kendi ümmetinde de çok mazlum kalmıştır." ifadelerini kullandı.
Hz. Muhammed'e hakaret içerikli karikatürlerin yayınlandığı ve İslam dünyasında büyük tepki çektiği dönemde, Danimarka'dan kendisine bir ödül törenine katılıp ödül alma teklifinin geldiğini anlatan Mecidi, şunları söyledi:
"Ben o dönem bir paradoks içerisinde kaldım. Bir taraftan beni takdir eden bir ülkeden davet almıştım ama diğer taraftan benim en kutsalıma, özelime, benim için hayattaki en kutsal kişi olan Peygamber Efendimize böyle bir saygısızlık yapılmıştı. Festival sorumlularına bir mektup yazdım ve beni davet ettikleri için teşekkür ederek 'Maalesef ben bu ödülü kabul edemem çünkü bu benim kutsalıma, dinime, hürriyetime saygısızlık olur.' dedim."
İslam'a yapılan bu hakaretlere karşı bir yönetmen olarak bir şeyler yapmaya karar verdiğini dile getiren Mecidi, "Diğer peygamberlerin hayatını anlatan onlarca film çekilmişti ama Hazreti Muhammed'i anlatan bir film yapılmamıştı." dedi. Aradan geçen zamanda Hazreti Muhammed'i anlatan 2 filmin yapıldığını bunlardan birinin kendisine ait olan Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi olduğunu ileten Mecidi, şunları kaydetti:
"Maalesef, dolar lobileri filmin tüm dünyada yayınlanmasına izin vermedi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özel şükranlarımı sunuyorum çünkü bu film bir tek Türkiye'de gösterime girdi. Türkiye'de de bu filmin gösterime girmesi için çok çaba harcandığını duydum, bu nedenle tekrar tekrar teşekkür ederim. Eminim bu film ölümsüz bir film olarak kalacak çünkü film Peygamber Efendimizin adını taşıyor. Ben eminim her yerde gösterilecek, herkes izleyecek. Bu kıymetsiz ömrümde 7 senemi bu filme tahsis ettim. Bundan ancak onur duyarım."
Ünlü yönetmen Mecidi, kendisini dinleyen sinemaseverler ve yönetmen adayları ile sinema tecrübelerini paylaştı.
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar da Mecidi'ye teşekkür ederek bir hediye verdi.
AA