RAUF MALTAŞ - Şanlıurfa'da yaşayan alzaymır hastası 85 yaşındaki Hatice Boy, çoğu sanatçının icra etmekte zorlandığı hoyratla (uzun hava) büyük beğeni kazanıyor.
Kentte kısa süre önce verilen bir konserde okuduğu hoyratla dinleyicilerin gönül tellerini titreten Hatice Boy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir asra yaklaşan hayatında ilk kez bir konserde sahne aldığını söyledi.
Konserde çok heyecanlandığını ve sahneye çıkmaktan onur duyduğunu anlatan Hatice nine, uzun yıllardır köylerdeki törenlerde hoyrat okuduğunu belirterek, şimdilerde azalsa bile gençlik yıllarında daha fazla hoyrata ses verdiğini vurguladı.
Yaklaşık 20 yıldır alzaymır hastalığıyla mücadele ettiğini anlatan Boy, "Çok unutuyorum, aklıma pek bir şey gelmiyor. Eskiden daha çok söylerdim, köyde askere giden gençlerin uğurlandığı törenlerde okurdum. Sırf okumam için gelip beni evden alıp götürürlerdi. Tabi bunları 40 yıl önce yapabiliyordum bugün artık iyice bir şey yapamaz hale geldim." dedi.
- "Konser vermek isterim"
Asırlık çınar Hatice nine, konserde çok iyi bir atmosferle karşılaştığını dile getirerek, "Konser çok hoş geçti ama yaşananları unuttum. Zaman geçti, gün gitti. Her şeyi unutuyorum ama türküleri unutmuyorum. Türkülerim hep aklımda, çok türkü biliyorum. Bütün Şanlıurfa'ya söylemek istiyorum. Hoyrat okudukça hoşuma gidiyor. Sağlığım için de iyi oluyor. Gözüm görürken Şanlıurfa'da büyük bir konser vermek isterim." diye konuştu.
- "Yorumu harika"
UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazineleri listesine alınan "Aşık Sefai" mahlaslı Mehmet Acet de, köylüsü olan Hatice Boy ile gurur duyduğunu söyledi.
Ziyaret ettiği asırlık çınarla karşılıklı "hoyrat düeti" yapan Acet, Hatice Boy'un çok iyi bir hoyrat icracısı olduğunu ifade etti.
Boy'u geç keşfettiklerini belirten Acet, şöyle devam etti:
"Hatice teyzeye sürekli 'Hoyrat ana' diyorum. Biz Hatice teyzeyi geç fark ettik. Gençlik yıllarındaki sesi, anlatılanlara göre tam bir feryat sesi. Yani köyden köye hoyratı duyuracak kadar gür ve özelmiş. Teyzemin gençliğine yetişemediğimiz için yaşlanınca değerini fark ettik. Şu an 85 yaşında, yorumu harika. Bu hoyratı genelde erkekler icra eder ve her erkekte okuyamaz. Hoyrat oldukça zor icra edilir. Halk müziğini bir çok sanatçı okur ama hoyrata gelince çoğu durur. Hoyrat hem ses ister hem yorum ister hem de tavır ister. Bunların üçü bir arada olursa hoyrat olur, yoksa diğer türlü bağırmaktan ibaret kalır."
Asırlık çınarın yakalandığı hastalığa rağmen hoyratı unutmadığına dikkati çeken Acet, "Çok ciddi bir unutkanlık hastalığı var ama türküleri unutmuyor. Türküler beynine küçük yaştan itibaren iyice yerleşmiş. Dilinde yılların birikimi olan eserler var." dedi.
40 yıldır aşıklık geleneğini devam ettiren Aşık Sefai, 30 semah, deyiş ve nefes ezgisini derleyerek Türk Halk Müziği repertuvarına kazandırması dolayısıyla 2016 yılında UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazineleri ödülüne layık görülmüştü.