Unutulan Osmanlı Şerbeti, Yeniden Canlandırılıyor

Eskişehir’in tarihi Odunpazarı Evleri'nde açılan Şerbet Evi, 600 yıllık geçmişi olan ve bugün kaybolmaya yüz tutmuş Osmanlı şerbetini yeniden canlandırdı. Tarihi evlerde vatandaşlarla yeniden buluşan şerbetler, özellikle Ramazan ayının yaklaşması ile vatandaşların en çok tercih ettiği içeceklerin başında geliyor.

Osmanlı döneminde saray mutfağı başta olmak üzere meydan ve çarşı gibi halkın fazla rağbet ettiği yerlerde satılan şerbet, zamanla unutulmaya yüz tuttu. Bugün sadece lüks lokantaların menülerinde yer alan Osmanlı şerbetleri için Eskişehir’in Odunpazarı Evleri'nde Şerbet Evi açıldı. Unutulan şerbet kültürünü yeniden canlandırmayı hedefleyen Şerbet Evi, aynı zamanda tarihi bir mekânda Osmanlı döneminin yemek kültürünü de vatandaşlara yaşatıyor.

Yıllardan beri Osmanlı şerbetini hobi olarak yaptıklarını belirten işletme sahibi Zafer Uğur, Osmanlı mutfağının zengin çeşidine sahip olan şerbetlerin formülleri üzerine çalıştıklarını söyledi. “Düşüncemiz yapımız gereği de kolalar, gazlı, katkılı meşrubatlara karşı bir yapımız var. Şerbetinde bunlara karşı tek alternatif olduğunu biliyoruz.” diyen Uğur, hobi olarak başladıklarını şerbet üretimini insanlarla paylaşma ihtiyacı duyduklarını ifade etti. Uğur, “Doğal olan geleneksel kültürümüzün içeceklerini tekrar yaygınlaştırma, benimsettirme düşüncesinden böyle bir iş fikri doğmuş oldu.” diye konuştu.

Osmanlı şerbetinin yüzlerce çeşidi olduğunu hatırlatan Uğur, demirhindi şerbeti başta olmak üzere gül, mürüver, meyan, keçiboynuzu ve hurma ile yapılan şerbetlerin yüz yıllardır yapıldığını ve günümüzde de en çok tüketilen şerbet türleri olduğunu kaydetti.

Her şerbetin kendine özgü faydalı ve şifalı yanlarının olduğunu ifade eden Uğur, gül şerbetinin hazmı kolaylaştırdığını, demirhindinin ise susuzluğu giderici ve rahatlık verici özelliği olduğunu söyledi. Hurma şerbetindeki fosforun beynin ihtiyaçlarını karşıladığını vurgulayan Uğur, bir diğer özellik olarak yorgunluğa karşı da faydası olduğunu belitti. Mürüver şerbetini terletici ve göğsü yumuşatma özelliğinin olduğunu kaydeden Uğur, keçiboynuzu şerbetinin de alerjiye, astıma, bronşite, mikroplara karşı faydalı olduğunu belirtti.

Şerbeti diğer içeceklerden ayıran özelliğin doğallığı olduğunu belirten vatandaşlar da bu özellik nedeniyle en çok tercih ettikleri içeceklerin başında şerbetin geldiğini söyledi. Tarihten günümüze gelen tatların özlemini çektiklerini belirten vatandaşlar, şerbet yapımı ile ilgili yerlerin daha da yaygınlaşmasını istedi.