Urfa’nın Ulu Camii saati durdu

1945’li yılların Hitlerli Almanyası tarafından Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne hediye edilen saat, uzun süre Ankara’da kaldıktan sonra Şanlıurfa’ya gönderildi. Saatin gönderiliş amacı ise Ulu Cami’inde bulunan kule tipindeki minareye yerleştirilmesiydi. Öyle de oldu. Kurmalı saat dönemin Belediye Başkanı Ömer Alay’ın direktifleriyle Ulu Cami’inde bulunan kule tipi minareye Arif, Şükrü, Işık Halil Usta ile Yusuf Kalfa tarafından monte edildi.

Tamamen el yapımı olan saat, pil veya benzeri bir güç kaynağının aksine kurmalı sistemle çalışıyordu. Saatin çalışması için 24 saatte bir kol gücüyle kurulması gerekiyordu. Önceleri kim tarafından çalıştırıldığı bilinmese de 1980’li yıllarda bu iş için belediyenin kadrolu işçisi Yusuf Özer görevlendirildi. Yusuf Usta hem işini yapıyor hem de cüzi bir miktar karşılığında saati kuruyordu. Edinilen bilgiye göre, Yusuf Usta son zamanlarda para almadan bu işi sürdürmeye başladı. O vefat edince,1998 yılından sonra, 4 yıl süreyle görevini oğlu Mehmet Fehmi Özer yerine getirdi. O da babası gibi cüzi bir ücret karşılığı bu işi sürdürmeye başladı. 2002 yılına gelindiğinde ise görevine son verildi. Urfa kültürünün bir parçası haline gelen saatin durmasını istemeyen Fehmi Özer çeşitli girişimlerde bulundu. Birçok kuruma durumu anlattı. Geçici çözüm dönemin Valisi Muzaffer Dilek’ten geldi. Dilek’in talimatıyla Fehmi Özer 2010 yılına kadar Belediye bünyesinde saati kurma işini yürüttü.

2010 yılında camiye giden Fehmi Özer, yine her gün ki gibi saat kulesine çıkmak istedi. Ancak kapının açılmadığını gördü. Sonra belediye yetkilileri camiinin restore edileceğini, restorasyon işinin 2 yıl süreceği ve bu süre zarfından saatin kurulmasının mümkün olmadığını söyledi. Özer, saatin kurulmasının restorasyonla bir alakasının olmadığını vurguladı, itirazı kabul görmedi. İşine son verildi. O saat 2 yıldır çalışmıyor.

Saatin çalışıp çalışmamasının kendilerini ilgilendirmediğini belirten belediye yetkilileri, “Restorasyon sonrası o saatle alakamız kalmadı. O saat artık Vakıflar Bölge Müdürlüğü veya İl Müftülüğü’nün kontrolüne girdi. Bizimle alakası yok” şeklinde konuştu.

Şimdi yetkililerin duruma el atıp atmayacakları, paslanmak üzere olan o saatin tekrar çalışıp çalışmayacağı merak ediliyor.