Urla'da Dünya Su Günü Etkinliği

Urla'da, Belediye ve Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen Dünya Su Günü etkinleri kapsamında, “Türkiye’de tarımın geldiği son nokta ve tarımsal sulamadaki son durum” konulu toplantı düzenlendi.

Urla Atatürk Kültür Merkezi’ndeki toplantıya Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Feyza Karaosmanoğlu, muhtarlar, çiftçiler, seracılar ve konuya ilişkin bilgi almak isteyen geniş bir kitle katıldı.

Toplantı, Urla Belediye Başkanı Karaosmanoğlu’nun konuşmasıyla başladı. Karaosmanoğlu, “Su hayattır. Tarım olmadan yaşamak mümkün değildir ve bu konudaki gidişatın iyi olmadığını hepimiz görüyoruz. Bu yüzden tarımla ilgili olmayanların da bu konuda duyarlı olması ve çevresini aydınlatması gerekmektedir. İyi niyetli çözüm yolları aranmalıdır” dedi.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi’nin "Makro ve mikro göstergelerle tarım" konulu sunumu ile devam etti. Çiftçi sunumunda, tarımın yeniden keşfedildiği bir dünyada, ülke için tarımın sosyal bir sigorta olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, dünyanın yedinci, AB’nin birinci büyük tarım ekonomisine sahip olduğunu vurgulayan Ferdan Çiftçi, “Makroekonomik göstergelerle dünyada süper ligde oynuyoruz” diyerek istatistiklerle ülkemizin tarım için sahip olduğu değere değindi. Krizler, çatışmalar, depremler, doğal afetler, seller, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, açlık, gıda krizi gibi nedenlerle duyulan endişeden dem vuran Çiftçi, “BM raporuna göre, 2025 yılında 3 milyar nüfus su sıkıntısı ve ürün kıtlığı yaşayacak” diyerek, çölleşme ve su kuraklığıyla savaşmak zorunda kalacağımızı sözlerine ekledi.

Jeofizik Mühendisi Hami Çetin ise, tarımsal sulamada gelinen son durumu gözler önüne sererek, 21 Haziran 2001 tarihinde hükümet tarafından çıkarılan DSİ Yeraltı Suyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği gereğince tarımsal sulamada kullanılan sondaj kuyularına takılacak su sayaçlarıyla ilgili bilgi verdi. Çetin konuşmasını, çağın en önemli sorunlarından biri olan, nüfus artışı ile birlikte gelen su ihtiyacının artması ve buna karşılık olarak tatlı su kaynaklarının kirlilik ve aşırı kullanım nedeni ile aynı oranda azaldığı tehlikesini hatırlattı. Suyun yüzde 72’sinin kullanıldığı tarım sektörü için, takılacak su sayaçlarının tehlikeli olduğunu vurgulayan Hami Çetin, bu yönetmelik yüzünden zaten zor durumda olan üreticileri bir de susuzluğun vuracağını kaydetti. Bu yöntemin suyun ticarileşmesi için bir altyapı çalışması olduğunu öne süren Çetin, "Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kurak bir ülke de değildir. Yarı kurak bir ülke olarak sorunumuz, su kirliliği ve nüfus artışından kaynaklanan su kirliliğidir. Su yaşamdır. Su yaşamsal bir haktır. Su öncelikle üretici köylünün hakkıdır” diyen Çetin, “Tüm bu problemlerin çözümü ise, üretici köylünün sessizliğini bırakıp, suyuna sahip çıkmasında yatmaktadır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Belediye Başkanı M. Selçuk Karaosmanoğlu, toplantıya katılımlarından dolayı TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ferdan Çiftçi ve İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası üyesi Hami Çetin’e katılımlarından dolayı teşekkür ederek plaket sundu.