Üşümeye ne iyi geleceği ile ilgili bilgi veren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahattin Karahan, kişilerin kendilerini soğuk havanın etkisinden nasıl koruyacağını anlattı. Uzman Dr. Karahan, “Kış aylarında ısınmak için aşırı meyve tüketmek yerine acı biber yiyin, yemeğinize karabiber serpin, çayınıza ya da suyunuza karanfil koyun. Şeker de enerji verir ancak basit şekerler yerine, kompleks şekerli gıdalardan tatlı patates, havuç, kabak ve lahana tüketilmeli” dedi.
Kışın havaların soğuması ile birlikte vücudumuzun ısısını koruyabilmek için daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Beyinden gelen ‘acıktım’ sinyalleri yemek yeme isteğimizi artırır. Güneş ışınlarının azalması D vitamini ile serotonin (mutluluk hormonu) düzeyinin azalmasına ve depresyona yol açar. Depresyon ise karbonhidrat yeme isteğini ve iştahı artırır. Kişi karbonhidratlı besinleri tüketmeyi artırdıkça kendini geçici olarak daha mutlu hissetmeye başlar. Peki, şekerli, unlu, yağlı gıdalar vücudumuza nasıl zarar verir, hastalıklara ve aşırı üşümeye karşı neler yapmak gerekir?
Sağlıklı yaşam için vücut ısımız 36,5-37 derece olmalıdır. Vücudumuzun ısı dengesi merkezi, beynimizin hipotalamus bölgesidir. Aniden soğuyup, aniden ısınan hava, vücudumuzun ısı dengesini bozabilir. Havanın aniden soğuması, denge sisteminin vücut ısımızı artırmasına fırsat vermeden ısımızın düşmesine yol açabilir. Bu da bağışıklık sistemimizin zayıflamasına ve enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Kışın soğukların etkisiyle hastalar en sık ateş, kırgınlık, burun akıntısı, yaygın vücut ağrıları, öksürük, balgam gibi şikayetlerle dahiliye polikliniğimize başvuruyor. Gribal enfeksiyonlar, akut bronşit, bronkopnömoni (bronş ve akciğer iltihabı) bu mevsimde en sık karşılaştığımız hastalıklardır.
Herkesin bildiği gibi şekerli gıdalar vücut ısımızı yükseltir çünkü şeker iyi bir enerji kaynağıdır. Ancak şekerli gıdaların fazla tüketilmesi, kan şekerinde ani yükselmelere, çabuk acıkmalara, sürekli yeme isteğini artırarak aşırı kilolara da sebep olabilir. Bu nedenle basit şekerler yerine kompleks şekerli gıdalar (kabak, tatlı patates, havuç, lahana), tarçın, zencefil, zerdeçal, karabiber, acı biber, yeşil çay tüketerek hem vücut ısımızı kilo almadan yükseltebilir hem de bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz.
Meyvelerin vücudumuzun su, vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamasının yanı sıra antioksidan özellikleri ile de kalp damar hastalıklarından, kanserden korunmada, zengin lif içeriği ile de sindirim sistemine ciddi faydaları var. Kadınlarda 2 porsiyon, erkeklerde 3 porsiyon meyvenin ara öğünlerde yenilmesi, ideal bir tüketim olur. Fakat meyvelerin de fazla miktarda tüketilmesi zararlıdır çünkü meyvelerden aldığımız fazla miktarda şeker (büyük oranda fruktoz) karaciğer yağlanmasına, insülin direncine ve kilo alımına sebep olur. Ayrıca bazı araştırmalara göre, günümüzde tüketilen meyvelerdeki vitamin ve mineral oranlarının 50-60 yıl öncesine kıyasla giderek düştüğü, şeker oranlarının ise değişmediği vurgulanmıştır. Bu nedenle meyvelerin de ölçülü tüketilmesinde fayda vardır.
Mevsimlere uygun giyim tarzı önemlidir. Kışın kapalı ve koyu renkli, yazın açık renkli ince giyecekler giyilmelidir. Ayağımızı ve kafamızı sıcak tutmak, soğuk havalarda vücut ısımızı bir miktar artırarak bizi hastalıklara karşı koruyabilir fakat bu önlem tek başına yeterli değildir. Vücudumuzun diğer bölgeleri de mutlaka soğuk havalarda korunmalıdır. Isı dengesi için aynı zamanda sağlıklı ve çeşitli yiyeceklerle beslenmek, içinde bulunduğumuz kapalı ortamların ısısını ve havalandırmasını uygun şartlarda ayarlamak, spor yapmak gibi faaliyetlerde bulunmak gereklidir.