HABER

‘Utanç davası'nda utandıran kararlar

Mardin'de aralarında kamu görevlileri de bulunan 26 kişinin, 13 yaşındaki kıza tecavüz davasında verilen kararlar çok tartışılacak.

‘Utanç davası'nda utandıran kararlar

Mardin'de aralarında kamu görevlileri de bulunan 26 kişinin, 13 yaşındaki kıza, değişik zamanlarda tecavüzüne ilişkin davada cezalar alt sınırdan verildi, suç mahiyeti değiştirilerek zamanaşımına sokuldu, iffet ayrımı yapıldı.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşındayken, farklı zamanlarda, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 26 kişinin tecavüzüne uğrayıp sonra aynı erkeklere satılan N.Ç. ile ilgili davada çok tartışılacak ayrımlar yaparak karar verdiği ortaya çıktı. Kararın ayrıntılarına göre mahkeme, tecavüzcü erkekler lehine “iffet” ayrımı ve cezalarda takdir indirimi yaptı, tüm sanıklara alt sınırdan ceza verdi. Milliyet'in haberine göre, ayrıca suçun mahiyeti değiştirildiği için de dava 7 yıl 6 ayda zamanaşımına girdi.

Zamanaşımına girdi

N.Ç.'nin 13 yaşındayken başına gelenlerlerin ortaya çıkmasıyla açılan ve kamuoyunda “utanç davası” diye adlandırılan dava, mağdur kız 21 yaşına geldiğinde karara bağlanabildi.

Mahkemenin, geçen hafta açıkladığı kararın tutanaklarına göre, mahkeme, ilk etapta, Mardin Savcılığı'nın tüm sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmasını istediği, eski TCK'nın 430/1. maddesini değerlendirdi. “Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadiyle reşit olmayan bir kimseyi kaçırır veya bir yerde alıkorsa beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü içeren maddenin, işlenen fiilin karşılığı olmadığını savunan mahkeme, sanıkların eylemini “zorla değil, rızaen alıkoyma” diye nitelendirdi. Buna göre, eylemin cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis olan 430/2. maddeye göre değerlendiren mahkeme, “bu suç için öngörülen zamanaşımı 7 yıl 6 ay olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının ortadan kaldırılmasın” karar verdi. Böylece, sanıkların bu eylemi zamanaşımına girdi. Mahkeme, 3 sanık hakkında “fuhuşa tahrik” suçundan açılan davayı da 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle kaldırdı.

Suç değişti, ceza kuş oldu

Mahkeme, N.Ç.'yi erkeklere satan T.T. ve E.A. adlı kadınlara ceza verirken de olay tarihinde 13 yaşında olan N.Ç.'nin zorla değil, rızasıyla alıkonulduğu kabulünden hareket etti. Savcılık, kadınların “ayrı ayrı 23 kez ırza geçmek suçlarına iştirak, fuhuşa tahrik, iki kez ırza geçmek suçuna iştirak ve fuhuşa tahrik” suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme ise eylemleri “ırza geçme suçuna azmettirme ve diğer sanıklarla hareket ederek suçun işlenmesini sağlama” olarak tanımladı ve iki kadına eski TCK'nın 414. maddesine göre 6'şar yıl hapis cezası verdi. 414. maddenin 1. fıkrasına göre 15 yaşını bitirmeyen küçüğün ırzına geçenlere 5 seneden aşağı olmamak üzere hapis cezası verilmesi gerekiyor.

Aynı maddenin ikinci fıkrası ise cebir, şiddet veya tehdit kullanılarak ya da hileli vasıtalarla suçun işlenmiş olması halinde, verilecek cezanın 10 yıldan aşağı olamayacağını içeriyor.

Mahkeme, ikinci fıkrayı görmezden gelerek, iki kadına, alt sınırın sadece bir yıl üzerinde bir ceza verdi.

Mahkeme, 6'şar yıl olarak belirlediği bu cezada, zorunlu olarak, suçun birden çok kere işlenmiş olması nedeniyle yarı oranında arttırım yaptı ve nihai ceza, maddenin ikinci fıkrasının öngördüğü sınırın bile altında, 9 yıl olarak belirlendi.

Bu ayrım çok tartışılacak

Mahkeme, kadınların cezasında takdir indirimi yapmamasının nedenini açıklarken de tartışma yaratabilecek bir “iffet” ayrımı yaptı. Mahkeme, iki kadının cezasında indirim yapmamasını, “Duruşmadaki olumsuz tavırları, kendi yaşadıkları iffetsiz hayatı 13 yaşındaki bir çocuğa da yaşatmak şeklinde gözüken olumsuz tutum göz önüne alınarak haklarında indirim uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir” diye anlattı. Ancak mahkeme, buna karşılık, N.Ç. ile zorla ya da iki kadına para ödeyerek birlikte olan erkeklere verdiği cezaların tamamında “iyi hal” indirimi yaptı. Mahkeme, erkeklerin eylemleri için “iffet” konusunda bir yorum yapmazken, yaptığı indirime, “duruşmalardaki iyi hallerini” gerekçe gösterdi.

Mahkeme, sanık erkekler hakkındaki cezaları belirlerken de 13 yaşındaki çocuğun rızasıyla hareket ettiğini savundu. Mahkeme, 13 sanığı, tıpkı iki kadına verdiği cezada olduğu gibi eski TCK'nın 414/1. maddesinden cezalandırdı. Ancak kadınlardan farklı olarak, erkeklere, cezanın alt sınırı uygulandı. Mahkeme, 13 sanığı N.Ç.'nin ırzına geçtikleri gerekçesiyle 5 yıl hapisle cezalandırdı. Bu cezada, takdir indirimi uygulandı. Ceza, nihai olarak 4 yıl 2 ay hapis olarak belirlendi.

Mahkeme, N.Ç.'nin birden fazla kez ırzına geçen 11 sanığa da alt sınırdan ceza verdi ve cezalarını 5'er yıl olarak belirledi. Bu cezayı “suçun birden fazla kere işlenmesi” nedeniyle 6'da 1 oranında arttıran mahkeme, bu sanıklara da takdir indirimi uyguladı ve nihai cezayı 4 yıl 10 ay olarak belirledi.

N.Ç.'nin birden fazla kez ırzına geçen bir sanığa da 5 yıl ceza verip, bu cezayı 6'da 1 oranında arttıran mahkeme olay tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle sanığın cezasını takdir indirimi ile birlikte 3 yıl 2 ay olarak belirledi.

Teşebbüs aşamasında

Mahkeme, bir sanığa alt sınırdan verdiği 5 yıllık cezayı da eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek 3'te 2 oranında indirdi. Takdir hakkını kullanarak bu indirimi yapan mahkeme, bir de “iyi hal” indirimi yaparak cezayı 1 yıl 4 ay olarak belirledi.

En Çok Aranan Haberler