ERKEKLERİ UTANDIRAN İHMAL: “PREMATÜR EJAKÜLASYON”
Detaylar Op. Dr. Hasan Turgut’un yazısında….
Prematür ejakülasyon ya da diğer adıyla erken boşalma, cinsel ilişkinin 1-3 dakikadan kısa bir süre içinde sonlanması, orgazmın kontrol edilememesidir.
Bu durum ilişkide olumsuz etkilere neden olmasıyla karakterize bir tablo olup eşler arasında ciddi sorunlara yol açabilecek bir patolojidir. 60 yaş altı erkeklerde en sık görülen cinsel fonksiyon bozukluğu olan erken boşalma yalnızca bir “süre” sorunu değildir. Aynı zamanda boşalmayı “kontrol edememe” ve cinsel ilişkiden genel olarak yeterince tatmin olamama sorunudur. Türk Androloji Derneği’nin araştırmalarına göre, Türkiye’de her beş erkekten birinde görülüyor. Ancak bu sorunu yaşayan 10 erkekten sadece biri hekime başvuruyor. Erken boşalmayı sadece erkeğe has bir sorun olarak görmemek gerekir. Çiftlerin bu sorunla beraber başa çıkması sürenin uzamasında son derece önemlidir.
Erken Boşalma Neden Olur?
Erken boşalmanın etyolojisinde sıklıkla psikolojik nedenler söz konusudur. Nadiren altta yatan organik bir neden bulunmaktadır. Erken boşalma ilk ilişkiden itibaren uzun yıllardan beri devam edebileceği gibi (yaşam boyu erken boşalma % 65 oranında görülen tip) daha sonradan bazı hastalıklarında bu duruma yol açabileceği görülmüştür. Bu hastalıklar içinde tiroid hastalıkları, prostatın büyümesi, prostatın iltihabı, cinsel ilişki sırasında telaşa neden olabilen diyabet ve kalp hastalıkları, multiple skleroz veya spinal kord tümörleri sayılabilir.
Tanı Nasıl Konur?
Hastalığın tanısını koyacak herhangi bir laboratuvar tetkiki yoktur; ancak hastadan alınan iyi bir öykü ile tanı konulabilir. Burada hastaların çekinmesi son derece doğal olup özellikle bizim ülkemizde bir zaaf gibi algılanabileceği için hekime başvuru son derece azdır. Kendi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki ülkemizde bilinenin aksine son derece yüksek oranda erken boşalma şikayeti mevcut.
Tedavi Nasıl?
Tedavi de amaç altta yatan bir neden varsa nedeni ortadan kaldırmak ve boşalma süresini uzatabilmek ve boşalmanın kontrolünü sağlayabilmek olmalıdır. Tedavide farmakolojik ilaç tedavisi ve psikoterapi seçenekleri mevcut. İlaç tedavisinde amaç beynin belirli bölgelerinde seratonin maddesinin etkinliğini arttırmak amacıyla selektif seratonin geri alım inhibitörü kullanmaktır. Bu ilaçların baş dönmesi, sersemlik hissi, mide bulantısı gibi yan etkileri olduğu unutulmamalıdır. Bunların yanında penis başına sürülecek lokal etkili topikal merhemler ve geciktiricili prezervatifler de kullanılabilir. Ancak ilaç tedavisi sorunu tamamen ortadan kaldırmaz bir nevi günü kurtarır. Sadece, bu yüzden davranış tedavisi daha uzun süreli olarak fayda sağlar.
Ne yapmalı?
Davranış tedavisinde kişinin kendini bilmesi daha da doğrusu öğrenmesi lazım. Yani boşalma anının ne zaman olacağını kendine öğretmesi lazım. Bunun için çeşitli teknikler mevcut. En sık olanı Master’s ve Johnson’s teknikleridir. Burada amaç erkeğin iyice uyarılması ve boşalmadan hemen önce penisin sıkılarak, boşalma refleksinin baskılanması esasına dayanır. Bilinenin aksine burada dikkat başka yöne çevrilmez. Aksine cinsel arzunun arttırılması yönünde uyarılmalıdır. Kısa sürede eşik noktaya gelinip tam bu sırada penis sıkılır. Böylece erkek gerçek bir ilişkide ne kadar uyarılma ile boşalma durumuna gelebileceğini de öğrenmiş olur. Sonuçta kendini normal bir ilişkide ne zaman kontrol edebileceğini de anlar. Bu teknikte partner yardımı tedaviyi olumlu yönde etkileyebilir.
Kime başvurmalı?
Tüm bu tedavi protokollerinin uygulanması neticesinde kişi hem kendini daha programlı hale getirebilecek hem de partner ile uyum süreci atlatıldığı için boşalma süreleri uzun olacaktır. Çiftlerin böyle bir sorunla karşılaşması durumunda üroloji hekimine beraber başvurmaktan çekinmemeleri bu sıkıntının çözümünde çok faydalı olacaktır.