İnsanlar sadece toplumun yargılayacağı şeyler yaptıklarında utanmazlar. Utanmak, aslında çok doğal bir duygudur. O esnada kendine güven eksikliği hisseden insan otomatik olarak utanmaya başlar.
Utanmak, ağlamaktan daha kontrol edilemez bir duygu. Ağlamanızı durdurmak için çaba verip kendinizi sakinleştirebilirsiniz ama utanmayı bitirmek neredeyse mümkün değil. Çünkü oldukça içten gelen ve güçlü bir duygu.
Sürekli biçimde utanma duygu hissedenler, yanakları bi anda kızaran, terleyenler değil. Bir şeyin utanç verici olacağını düşündüğü için onu yapmaktan geri duranlar. Yani hayatlarını utanma üzerine şekillendirenler.
Utanmak aslında korktuğumuz şeyler karşısında zora geldiğimiz hissettiğimiz duygulardan biri. Yargılanmaktan, küçük düşmekten, yanlış yapmaktan korku duyduğumuz için utanmaya başlıyoruz.
Bazı psikologlar utanmanın başkalarına karşı çekinmekten çok, başkalarının onların özgüvenini sarsmasından korkmak olduğunu söylüyor. Yani yanlış bir şey söylersem ve yargılanırsam berbat hissederim - diyenlerin duygusu. Düşünce akla yatıyor, ne dersiniz?
Utanma duygumuz anne babamızdan bize geçen genetik de bir duygu. %50 oranında aileden geldiğini iddia ediyorlar. Tabii böyle olması, bunun bir hastalık olduğunu göstermez. Utanmak, çoğu zaman insana olumlu yollar da açar.
Utangaçlar, zaman zaman kendi bedenine karşı da acımasız oluyorlar. Bedenlerinden utanmaları da çok sık yaşanan bir durum. Utanmak bazen gerçekten kopup kendilerini daha şişman sanmalarına da neden oluyor.
Yanaklarınız al al olmadı ama kalbiniz çok mu hızlı çarpıyor? O zaman şu an utanıyor olabilirsiniz çünkü utanmanın bir diğer göstergesi de hızlı atan bir kalptir.
Bazen hiç bilmediğimiz güzel bir şey yaşadığımızda da utanırız. İlla ki üzücü, yaralayıcı bir şey yaşamamıza gerek yok. Biri bizi iltifat eder ve bu durum karşısında heyecanlanır, utanırız. Bizim en güzel duygularımızdan biri utanma, işte bu kadar karmaşık ama içtendir.