Uşak Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Sezer, Uşak’ta tarım’ın küçük hektarlı arazilerde olduğu için gelişemediğini ve yapılan desteklemelerin düzenli denetlenmediği için yanlış geliştiğini ifade etti.Uşak’ta tarımın gelişmesinin eskilerde kaldığını ifade eden Uşak Ticaret Borsası Başkanı Sezer, “Uşak’ta 237 bin hektar kullanılabilir tarım arazisi var. 237 bin hektar tarım arazisinin yüzde 50’si 10 dekarın altındaki parsellerdir. Burada bir ölçek sorunu var. Ölçek küçük olunca üretimden verim alamıyoruz. Rekabet edilebilirlik şansı yok. Bugün burada 3 dekar, 4 dekar, 5 dekarlık parsellerde üretim yapılacak. Üstüne üstlük kuru tarım, sulanılabilir tarım arazisi de yok denilebilecek kadar az durumda. Bu küçük ölçekli arazilerin birleşerek, global dünya da örnek olarak Ukrayna gibi, dağılan Türkiye Cumhuriyetleri gibi yerlerde 1000 dekar, 500 dekar büyük devasal arazilerle rekabet etme şansını yakalaması gerekiyor” dedi.ÖLÇEĞİ KÜÇÜK ARAZİLERE MEYVE BAHÇESİArazi toplulaştırılması yapılabilir ise tarımda ki sorunların ortadan kalkabileceğini ifade eden Başkan Sezer, “Ancak bu konu ile ilgili de sorunlar var. Köyde yaşayan nüfus, bu tip gelişmelere kapalı. Arazi toplulaştırması dediğimizde kendini korumaya alıyorlar. Yıllardır ekip biçtiği, atalarından kalan tarlaların elden gideceği korkusu hâkim oluyor. O da ciddi bir sıkıntıdır. Bu da yetkililer tarafından verilecek eğitimler ile psikolojik destekler ile aşılabilir. Biz Uşak Ticaret Borsası olarak işi ele aldık ve irdeledik. Örneğin, ölçeği küçük yerlerde meyve bahçeleri kurulabilir. Bölgeye yakın meyve çeşitleri, modelleri var. Orman meyveleri var. Bunlar üretilebilir bunlarla rekabet yakalanabilir. Tek parsellerde meyvecilik yapılabilir. Endüstriyel bitkiler üretilebilir. Hatta Uşak’ta bizim sıcak su rezervelerinin olduğu bölgelerde, jeotermal seralar kurulabilir” dedi.DESTEKLEMELER DOĞRU VE YERİNDE YAPILMALITarım’a verilen teşvik ve desteklemelerinin verimli olmadığını ifade eden Başkan Sezer, ”Teşvik ve desteklemeler, merkezi yönetim tarafından bakarsak 1 milyon dolar, 2 milyon dolarlık rakamların belki daha fazla ciddi rakamlar verildi. Traktör ve makina ekipman desteği verildi. Merkez idareye bakarsak masanın üstündeki evraklarda böyle bir envanter ortaya çıkabilir. Ama bu verilen desteklemeler ne kadar rantabl. Ne kadar işe yarıyor, bunun sorgulanması gerekir. Türkiye’de ki esas sorun, köydeki yaşayan vatandaşlarımızla çiftçilerin ayrıştırılması gerekiyor. Bugün çiftçi dediğimizde görülen algı, köyde yaşayan çiftçi statüsünü görüyoruz. Fakat her köyde yaşayanın 300 dekar 500 dekar arazisi yok. Dededen kalan 50 dekarlık arazi 5’e bölünmüş 10 dekara düşmüş. 10 dekar bir daha bölünmüş 2 dekara düşmüş. Veya işte köyde hayvancılık yapan kesimin 100 küçükbaş hayvanı var. Koyunu otlatmak, çobanlık dediğimiz müessese bugün zordur. Evlat, babanın koyununu otlatmıyor, gidiyor tekstilde asgari ücretle çalışıyor. Çünkü asgari ücretle çalışmak daha rahat geliyor. Bu kesimin tekrar köye döndürülmesi için teşviklerin ve desteklemelerin doğru ve yerinde kullanılması gerektiğinin kanaatindeyiz. Teşvik ve desteklemelerin plan ve programı yapılmadan önce, sivil toplum örgütlerinin desteğinin alınması gerekmektedir” dedi.İŞLETMELERE DESTEK VERELİMBu güne kadar Uşak’ta sayısız tarım ekipmanı dağıtıldığını, bu dağıtımlarla birlikte büyük işletmelere de destek verilmesi gerektiğini ifade eden Sezer, ” Bugün dağıtılan desteklerin ve teşviklerin buradan durdurmak gibi yanlış ifade etmek istemiyorum. Bir bölgede sadece ekipmanın dağıtılmasından ziyade, o köyde yaşayan 100 tane insanın bugün asgari ücret’den belki biraz daha fazla bir miktarla çalışabileceği büyük işletmelerin kurulması gerektiğini savunuyorum. Ben bunlara rol model diyorum. Böyle işletmeleri kurarsak o bölgedeki sermaye sahibi insanlarda, o rol modelde ki işletmelerin yaptığı uygulamaları görerek onlarda aynı alanda yatırımlarını devam ettireceklerdir. Bunun örnekleri de Ege bölgesinde, Uşak bölgesinde var. Beyaz et dediğimiz kanatlı tavuk işletmelerin bundan yıllar önce Uşak’ta yok dediğimiz kadar azdı. Birkaç kişi kümes hayvancılığı işletmesini kurdu, para kazanmaya başladı. Şimdi Uşak bu konuda Türkiye’de söz sahibi oldu. Sayısı çok arttı. Buna ben rol model diyorum. Rol model işletmeleri bu bölgelere kurarsak, çevresinde de bu tür işletmeler çoğalacaktır. Sektörel bazda da bir üretim modeli ortaya çıkacaktır. Teşviklerin doğru ve yerinde kullanılması gerekiyor ve denetlenmesi gerekiyor” dedi.GÖLETLER BALIK TUTMAYA YARIYORKırsal Kalkınmanın vermiş olduğu desteklemelerde ise şahıslara veya şirketlerin geçmişine bakılmasına gerektiğini ifade eden Sezer, “Dağıtılan teşvikler sayesinde kurulan işletmelerin bugün yüzde 30’u çalışılabilir seviyededir. Örnek olarak verilen desteklemelerde ki paraların verilen şirketlere ve şahıslara daha önce ne işi yaptığı sorgulanmadan desteklemeler veriliyor. Bilmediği bir sektör, bilmediği bir alana yatırım yapınca kötü iflaslarla karşılaşılıyor. Bunların tekrar edilmemesi gerekmektedir. Kaynaklar hepimizin kaynağıdır. Bunun yanı sıra sulama göletleri yapıldı. Ortada bir gerçek var ki bu göletler balık tutmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü bölge çiftçisi sulama ile üretimi bilmiyor. Küçük ölçekli araziler olduğu için sulanabilir bir tarım yapsa bile pazarlama şansı yok” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz