"Her öğrenci kendi başarısına göre değerlendirilmelidir" diyen uzmanlar, "Birinci dönem ders notları, ikinci dönem için referans olmalı" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin genellikle yarıyıl tatili sonrası okula dönüşte zorlanabileceğini hatırlatan Zambak Yayınları Rehberlik Uzmanı Mehmet Azim, "Aileler çocuklarını anlamalı ve onları okula hazırlamalılar" diye konuştu. Her çocuğun farklı nedenlerden dolayı kaygı yaşayabileceğini hatırlatan Azim şöyle devam etti: "Stres, başarı kaygısı, arkadaşlarını görmenin heyecanı gibi nedenlerden öğrencilerde kaygı oluşabilir. Ayrıca derslerle ilgili de üzerinde baskı hissedebilirler. Ailelerin öğrenciyi psikolojik olarak hazırlaması bu stresi azaltacaktır."
-BAŞARIDAKİ TEK ÖLÇÜ DERS OLMAMALI-
Veliler ve öğrencilerin birinci yarıyılda aldıkları karnelerdeki notlara ve genel öğrenci davranışlarına göre ikinci yarıyıl için bir planlama yapacaklarına dikkat çeken Zambak Yayın Yayınları Rehberlik Uzmanı Mehmet Azim, "Başarıda veya başarısızlıkta her öğrenciyi ayrı ayrı ele almak gerekir. Eğer öğrenci kendi evreninde, bir durumdan daha iyi bir duruma geliyorsa, daha üst basamağa tırmanıyorsa bu, bizim için ölçme ve değerlendirmede veri olabilir. Öğrenci başarısında iki durum karşımıza çıkıyor ve bunları da yeterince önemsemek gerekir. Bu iki önemli nokta öğrencinin ders başarısı ve kültürel değerler karşısında sergilediği davranıştır. Veli olarak, bu iki durumun birlikte yükselmesi için bir çabamızın olması gerekir" dedi.
Velilerin çocuklarından saygılı ve çalışkan olmasını beklediğini hatırlatan Azim şöyle devam etti:
"Genel anlamda küçüklerini seven, büyüklerini sayan bir insan modeli inşa etmek gerekir. Aslında veli olarak yavrularımızdan beklediğimiz hem değerlere saygılı hem de çalışkan olmalarıdır. Yavrularımızda istenen ölçülerde olumlu davranış oluşması ve bu davranışların gelişmesi, hayat düsturu hâline gelmesi için aile-okul-sokak ve yayınlar birlikte, sıcak ve olumlu bir zemin teşkil etmelidir."
-BAŞARININ ALTIN ANAHTARI ANNE BABA-
Anne-babanın ilgisizliğinin, çocukların huzurunda yüksek sesli tartışmaların çocukların ruh dünyasına olumsuz etkilerde bulunduğuna vurgu yapan Azim şu konulara dikkat çekti:
"Annesinin veya babasının kendisini terk edeceği korkusuyla okula gelen çocuk, kendini derse veremez ve başarı grafiği gittikçe düşer. Anne-baba arasındaki olumsuz diyaloglar, çocuğun ruh dünyasında iz bırakan birer çizik gibi kalır ve yavru onu ömür boyu taşır. ,Evde, çocukların çalışmaları, ev ödevlerini yapabilmeleri için uygun çalışma şartlarını oluşturmak da başarı için önemlidir. Küçük bir kitaplığının olması, çalışacağı uygun bir köşenin bulunması en azından temel şart olarak yerine getirilmelidir. Çocuk çalışırken, bir köşede televizyon seyredilmesi, yüksek sesle bir şeyler dinlenilmesi onun dikkatini dağıtacaktır." (ANKA)